8. Ders - Avrupa’da Demografik Geçiş: Doğurganlığın Azalması
Özet
Malthus’dan önce nüfus artışı bir ülke için zenginlik ve güç anlamına geliyordu.
Amerika’daki hızlı nüfus artışının İngilizlerin (Devrim yoluyla) ve Fransızların
(Lousiana’nın satın alınması yoluyla) Amerikan’dan atılmasında önemli bir rolü vardı.
Fakat aslında 1700’lerde Avrupa’da fakirlerin sayısı artıyordu. Malthus, fakirliğin
insanlarla kaynaklar arasındaki dengesizlikten ortaya çıktığını iddia ediyordu; nüfus
çok hızlı artabileceğinden, bu üretimdeki bütün kazançları ortadan kaldırabilirdi. O,
üretimde üslü bir artış ya da doğumlarda gönüllü olarak bir azalışın olacağını tahmin
etmiyordu. Ancak, yüksek nüfus seviyeleri ve çevresel kısıtlılıklar Malthus’un
düşüncelerinin halen önemli olduğunu gösterir. On sekizinci ve on dokuzuncu
yüzyılda Avrupa’da ölümler azalmaktaydı ve bu, nüfus patlamasına sebep oldu.
Endüstri Devriminin kazançları artan nüfusla neredeyse dengelenmişti. Çalışan
kesimin kişi başı geliri fazla artmadı. Doğumlar on dokuzuncu yüzyılın sonuna kadar
düşmedi; bu tarihten sonra kişi başına düşen gelir hızla artmaya başladı. Azalan
ölümler, yükselen yaşam standartları ya da diğer sosyo-ekonomik faktörler doğum
oranlarının azalmasının nedenlerini tam olarak açıklayamadı. Önce ölümlerin sonra
da doğumların azalması Demografik Geçiş olarak isimlendirilir. Yaşam süresinin
uzaması ve çocuk doğurma ve çocuk bakımına ayrılan zamanın azalmasının getirdiği
özgürlük insanoğlunun yaşadığı en önemli gelişmelerden biridir.
Okuma ödevleri
Gillis, John R., Louise A. Tilly and David Levine. Introduction to the European Experience of Declining Fertility 1850-1970: The Quiet Revolution, pp. 1-6, 13-27,
and 66-82
Video:
.mp4 formatında bilgisayarınıza indirmek için tıklayınız.