Geri: 2.4 Sosyal veriler için fotoğraflara yakından bakmak

2 Belge niteliğinde fotoğrafa sosyal bilimler yaklaşımları
1990'lardaki düğün fotoğrafı


Şekil 3: 1997 yılındaki düğün grubu.

Şimdi 1990'lardaki imgeye bakalım. Bu da bir düğünü gösteriyor. Bu fotoğrafı 1900'dekinden farklı kılan nedir? Her iki resmin bazı yönleri gerçekten oldukça benzemektedir, örneğin, çiftin merkeziyeti ve grubun sıralar halinde dizilmesi ile resmin fazlasıyla belirgin şekilde cinsiyet odaklı düzenlenmesi (gerçi bu resimde erkekler ön sırada, dizleri üzerine çökmüş olarak ve kadınlar da çift ile aynı sırada ayakta çekilmiş). Bu grup diğerine nazaran daha gayri resmi ve kıyafet kuralları daha az standartlaştırılmıştır (ve daha az bıyıklı erkek bulunmaktadır). Erkeklik, 1990'lı yıllarda, bıyık bırakmak yerine yere çömelerek ifade bulmuştur ancak her iki resimde de insanlar 'en iyi' kıyafetleri ile poz vermişlerdir. Bir kutlama için giyindikleri bellidir. Resmin gayrıresmiliğinin bir kısmı, düzenlemenin etkisidir yani fotoğrafçının resmi çektiği yerle ilgilidir. Bu, profesyonel bir düğün grup fotoğrafı değildir, ancak resmi kaydı yapmak için orada bulunan profesyonel fotoğrafçının düzenlemesini korumuştur.

Resmin anlattığı (sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, bir iki saniye ara ile çekilmiş iki fotoğraf birleştirilmiştir), belgenin yapılma sürecidir. 'Gelinin babası' olayın kendi kaydını yapmaktadır. Önden, sakin, düzenli ve dengeli olacaktır. Resmin betimsel gücü, en azından kısmen, profesyonel fotoğrafçının kaydettiği olayın baba tarafından alaycı ve hatta çılgın alt anlamlarla yeniden yaratılmasındadır. Bu, olayın kendisinin sosyal bir öneme sahip olduğunu vurgulayacaktır. Çiftin geçirdiği (ya da geçirme sürecinde olduğu) kimlik değişikliği bir fotoğraf yapımıyla kutsallaştırılmıştır. Olay artık tarihin sayfalarında yerini almıştır.

Sonuç olarak, perspektif, kompozisyon, yer, giysiler, vb. açısından bazı belirgin farklılıklar olmasına rağmen, iki resim, bir yürürlüğe girmekte ve yaptırımda olan sosyal bir süreç hakkında eşit derecede açıklayıcıdır. 1900 imgesinin gösterdiği sosyal işlevler hakkında çıkardığımız şeylerin tümü, 1997 yılında da (az çok değiştirilmiş olsa da) aynı kalmıştır. 1900 yılı için yaptığımız gibi ek bilgi ortaya koyarsak, örneğin, 1997 yılında Miss Brown'ın orijinal soyadını da koruduğunu söyleyebilirdik.

Bu iki fotoğraf hakkında bazı önemli soruları cevapsız bıraktık. Bunlar milliyet ve etnik köken ile ilgilidir. Birinin Birleşik Krallık'ta diğerinin başka bir yerde (mesela Fransa'da) yapıldığını tahmin ettiniz mi? İmgelerden milliyet hakkında yorum yapmak daha zor olsa da, etnik köken bu açıdan daha verimli bir alan sunabilir.

Şimdiye kadar, imgeleri ve bunlar hakkında elimizde olan gerçekleri nasıl tarayıp sosyal bilimler verisi toplayabiliriz anlamakla uğraştık. Ancak, görsel bir dilin parçaları kabul edilen bu görüntüleri anlamanın başka bir yolu, görüntülerin, bireysel kimlikleri belirli bir anlam çerçevesine oturtabilmek için kullanılan, daha geniş bir anlamlandırma veya söylem dizisinin birer parçası olduğunu söylemek olurdu. Bu açıdan, fotoğraflar ve sembolik içerikleri, sosyal yapılar olarak anlaşılabilir. Öyle ki, imgeler sadece toplum tarafından kabullenilen kural ve geleneklerin verdikleri anlamla bir şeyler ifade ederler.

Fotoğrafçılığa yönelik bu iki yaklaşım, imgelerin, analiz edilmeleri ve okunmalarının sosyal bilimlerle yakından alakalı olduğuna ve farklı şekillerde yorumlanabildiklerine işaret etmektedir. Sosyal bilimlerde kullanılan her delilde ve veride olduğu gibi, fotoğraflara belgeler olarak bakarsak, imge inşa etmenin sosyal süreçleri incelenmelidir. Fotoğraflar ne olduğunu gösterirler, ama aynı zamanda toplumsal düzenleme açısından değerlendirilmesi gereken bir dizi işlem sonucunda üretilirler. Ancak bu işlemleri – sosyal, ekonomik, siyasi ve psikolojik düzenlenmelerini- anladığımızda görüntüyü de anlamamız mümkün olur.

2.4.1 Özet


İleri: 3 Fotoğraflar ve sosyal bilimler kavramları