2 Belge niteliğinde fotoğrafa sosyal bilimler yaklaşımları
2.1 Delil belgeleri olarak fotoğraflar
Yukarıdaki bağlam tartışmasının da belli ettiği üzere, imgelerin sosyal bilimlerde oynadığı rol ile ilgili pek çok soru sorabiliriz. Fotoğraflar birer belgedir ve diğer belge kayıtlarında olduğu gibi, olmuş bir olayın fiziki kanıtlarıdırlar. Yine de, tüm yazılı delillerde olduğu gibi, anlamları sabit değildir. Sosyal bilimlerde kullanılan başka belgelerden örnek vermek bu noktayı netleştirecektir.
Delil belgeleri, evlilik cüzdanı, nüfus sayımı, sağlık raporu gibi resmi kayıtlar olabilir. Bu tarz kayıtlar, 'toplu' olabilir (birbirine eklenebilir) ve sosyal gerçeklikler hakkında istatistiksel delil olarak sunulabilirler. Böyle istatistiksel veriler şu şekilde olabilir: 1999 yılında yapılan evliliklerin yüzde 63'ünde partnerler daha önceden bir evlilik yapmamışlardır; 1991 yılında Londra'da 12.5 milyon kişi yaşıyordu; Birleşik Krallık'ta, tek ve en büyük ölüm nedeni kalp hastalığıdır.
Bu tarz tüm istatistikler için, kayıt süreci nasıl karmaşık bir gerçekliği resmi formlardaki basit, istatistiksel kutucuklara çevirebiliyor sorabiliriz. Ham veriler elimizdedir ama elimizdekinin anlamı nedir? 1999'da evlenmiş olanlardan kaçı daha önce evlenmiştir ama bunu beyan etmemiştir? Kaçının bir partnerle evlenmeden aynı evi paylaştığı düzenli ve uzun süreli bir ilişkisi olmuştur (ve bu tarz 'gayrı resmi' evliliklerde bulunmuştur?)
1999'un rakamlarını 1899'unkiler ile karşılaştırırsak, benzeri benzerle mi karşılaştırmış oluruz? Evliliğin doğası ve ifade ettiği sosyal ilişkinin şekli, geçen yüz yılda anlamlı bir istatistiksel karşılaştırma yapmamızı engelleyecek kadar değişmiş midir? 1899'da şimdikinden daha çok evlilik olmasına ne demeli? Üstelik de İngiltere'nin nüfusunun o zamanlar 20 milyon daha az olmasına rağmen.
Muhtemelen 1899 yılında erkek ve kadınlar evliliğin önemli bir toplumsal kurum olduğunu düşünmektelerdi. Birlikte yaşamak istiyorlarsa, bir evlilik töreni yapmanın böyle bir ilişki için temel bir önkoşul olduğuna mı inanıyorlardı? Bu soruyu cevaplamak için başka tür verilere bakmamızda fayda var, örneğin, 1899 ve 1999 yıllarında insanlar evlilik ilişkisi hakkında ne düşünüyorlardı? 1899'la ilgili olarak, kişisel mektuplar ya da o dönemin bu gibi konularla ilgilenen sosyal gözlemcilerinin anlattıklarına bakabiliriz: her ikisi de gayrıresmi ama açıkça ilgili yazılı delillerdir.
Bu örneğin gösterdiği üzere, belgeler ve veriler hakkında makul sorular sormak, sosyal bilimler alanında bilgi ve bilme ile ilgili mevzuların ne kadar karmaşık olabileceğine işaret eder. Tipik olarak, sosyal davranışların neden zaman içinde değiştiğine dair anlamlı bir hikaye anlatabilen kuramlar inşa ederiz. Doğaları gereği kuramlar, karmaşık bir gerçekliğin bir dizi önerme ya da iddiaya indirgenmesidir. Bu iddialar bakımından tanımlanmış olan delillerin karşılaştırılması ve değerlendirilmesi için çeşitli yöntemler kullanırız.