Transkripti indirmek için - PDF22
Tamam. herkes
yerleşmeyi bitirdi. Tıklama sorusu için 10 saniye süreniz
var. haydi neler yaptığınıza bir bakalım. Bu Cuma günü verdiğimiz kliker
sorusuna çok benziyor.Tamam, hadi başlayalım, daha iyi yapmışsınız gibi
görünüyor, bugünkü doğru cevap oranı %77, Cuma günü doğru cevap oranı % 30 du, ki çok
benzer bir soruydu. Cevabın niçin 0.09x10-18 J
olduğuna hızlıca bakalım.
106 aynı hileli dili kullandım, daha öncede de kullanmıştım, bundan sonra artık size
hileli gelmeyecektir. Bu soru uyarılmış enerji seviyesi ve
baş kuantum sayısı ile ilgili. hidrojen
atomunun dördüncü uyarılmış enerji seviyesinin baş kuantum sayısı nedir?...5
126
OK. birileri
niçin yanlış cevap verdiğini anlamıştır, umarım. Bildiğiniz gibi, doğru cevap n=5
seviyesidir. Artık bağlanma enerjisini bulabiliriz, iyonlaşma
enerjisi şüphesiz bağlanma enerjisinin zıt işaretlisidir. Bağlanma enerjisinin daima negatif olduğunu biliyoruz, iyonlaşma
enerjisinin daima pozitif olduğunu biliyoruz. hepsini
bir araya getirip bu soruya tekrar bakarsak, cevap üzerinde %100 uzlaşabiliriz,
buradaki seçenek 0.09 ve negatif değil. Pozitif versiyonudur,
çünkü bahsettiğimiz gibi bir elektonu koparmak için sisteme vermemiz gereken
enerji hakkında konuşuyoruz.
204
Bugün çoğunlukla e- nun dalgafonksiyonunu konuşacağız, başlamadan
önce, Cuma günü bahsettiğimiz konuları gözden geçirmek istiyorum. Schrödinger eşitliğini çözerek, veya, aslında
SE nin enerji için çözümünü kullanarak, e- ve çekirdek
arasındaki bağlanma enerjilerini hesaplamıştık. Ne bulduğumuz
hakkında konuştuğumuzda, öngördüğümüz bağlanma enerjisini H atomunun emisyon
spektrumuna bakarak gerçekten doğrulayabildik, bir demo yaptık, ve absorbsiyon
spektrumlarını konuştuk.
iki seviye arasındaki enerji farkını öngörürüz, eğer
foton veriyorsa bu farkın yayımlanan ışığın enerjisine karşılık gelmesi
gerektiğini biliyoruz, eğer absorbsiyonsa, bu farka karşılık gelen fotonu
absorblar ve bir üst enerji düzeyine geçerler.
İki
formül vardır, gördüğünüz gibi bunlar birbirine benzer. Bu formüller iki seviye arasındaki
enerji farkına karşılık gelen absorblanan veya yayımlanan ışığın frekansını
verir. Bu formüllerden ilki emisyona, ikincisi
soğurmaya aittir.
Fark
ettiğiniz gibi, bu iki formül arasındaki fark çok küçüktür, her ikisinde de z2
terimi vardır, Bunlara Rydberg (redbörg) formülleri adı verilir, yayımlanan
veye soğurulan ışığın frekansını hesaplar. Daha önce H atomu için Rydberg formülünü vermiştik,
ama şimdi formülde ilave olarak Z2 terimi var ve bu formüller sadece
tek elektronlu sistemler için geçerlidir.
342
Bu formulü bağlanma enerjisinde kullanacağımızı biliyoruz. H atomunun bağlanma enerjisini neye
eşittir? negatif Rydberg sabiti bölü ? n kare. Tek e- lu atomlar hakkında daha genel konuşacak
olursak, şimdi, bağlanma enerjisi için daha genel bir eşitliğimiz var, -Z2x RH / n2 . Yukarıdaki eşitlik hakkında konuşacak
olursak, aslında daha genel bir Rydberg formülünü konuşuyoruz demektir, ama
burada herhangi bir 1é lu atom için eşitlik yeniden düzenlenmiştir, bunun için
formülün önüne Z2 terimi konmuştur.
436 Bazı problem
tiplerini çözerken, problem-setinizin sonraki yarısında olduğu gibi, tek
elektronlu atom için soğurulan veya yayılan ışığının frekansı hakkında
konuşmanız gerekirse, örneğin Li +2 gibi , o zaman Z terimini
koymamız gerecektir, ve Li için Z değeri 3 dür. H için Z
değeri şüphesiz 1 dir, bunun için H atomundan bahsettiğimzde formülde Z terimi
düşer.
503
Cuma günü anlattıklarımızı kısaca gözden geçirdik, iki farklı düzey arasındaki
geçişleri düşünecek olursak, son seviye, n-son değeri, n-ilk değerinden büyük
ise, bu durumda, absorbsiyondan mı yoksa emisyondan mı bahsetmiş oluruz? Karışık cevaplar duyuyorum.
523
tabiki, absorbsiyondan yani soğurmadan bahsetmiş oluruz, çünkü n-son değeri,
n-ilk değerinden büyüktür.
Düşük enerji seviyesinden başlanır, bir fotonun absorblanması
gerektiği anlamına gelir, enerji alınması gerekir, belli bir enerji aldıktan
sonra é daha yüksek enerji seviyesine çıkar. Bu şu anlama gelir, yüksek
enerji düzeyinden başlandığında ve düşük enerji düzeyine geçildiğinde emisyon meydana
gelir, é nun aldığı enerji geri verilir, salınan fotonun enerjisi geri verilen
enejiye eşittir, şüphesiz, eşitlikleri
kullanarak, yayımlanan fotonun enerjisini, frekansını ve dalgaboyunu nasıl
hesaplayacağımızı biliyoruz.
612
Schrödinger eşitliğinin enerji kısmının çözümü ile
söyleyeceklerim bu kadar, şimdi Schrödinger eşitliğinin diğer kısmı üzerinde
yoğunlaşacağız, Y nin çözümü ile ilgili olarak konuşacağız.
Şimdiye kadar bir tane kuantum sayısından, n baş kuantum sayısından
bahsetmiştik. Şimdi psi
için SE nin çözümünden ortaya çıkan bir den çok kantum sayısından bahsedeceğiz.
Y
nin gerçekte ne anlama geldiği hakkında konuşacağız.
639 Schrödinger
eşitliğinden ilk bahsettiğimde, psi nin elektronu
temsil ettiğini söylemiştim, daha spesifik konuşmak gerekirse, psi yi orbital olarak
düşünebilirsiniz. Psi nin ne anlama geldiğini
düşüneceğiz. Bunu yaptıktan sonra, H atomu dalga fonksiyonlarının
şekilleri hakkında konuşacağız, özellikle orbital şekillerini, daha sonra belki
radyal olasılık dağılımından bahsedeceğiz.
706
Fakat, daha önce söylediğim gibi, dikkate almamız gereken daha fazla quantum sayısı
vardır, çünkü psi için SE çözdüğümüzde ortaya çıkarlar, bunlar tanımlamamız
gereken diğer kuantum sayılarıdır.
Bağlanma enerijlerini konuştuğumuzda, sadece bir tane kuantum
sayısı vardı. Bu kuantum
sayısı n di, yani baş kuantum sayısı. Sadece tam sayı değerleri alabiliyordu,
1, 2, 3 gibi ve sonsuza kadar gidebiliyordu. Potansiyel enerjinin
kuantlaşmasının nedeni, n sayısına sahip olmasından kaynaklanır, sürekli bir
enerjiye sahip olamayız, farklı enerji seviyeleri ortaya çıkar.
750 Bir
dalgafonksiyonunu tanımlamak için sadece n quantum sayısı yeterli değildir, iki
tane daha vardır, Bunlardan ilki l dir
[TAHTA] açısal momentum kuantum sayısıdır, çünkü bir e- nun açısal momentumunu
belirler. l den bahsedecek olursak, bir
kuantum sayısıdır, çünkü sadece belirli
değerler alabilir, istediğimiz bir değeri veremeyiz, sadece belirli değerler
alır. n nin aksine, l sıfırdan başlar ve tamsayı değerleri alır, 1, 2, 3 , gibi. n nin aksine, sonsuza kadar gitmez, sınırlandırılmıştır, l nin en büyük değeri n-1
değerine karşılık gelir, bundan daha yüksek bir değer alamaz.
845 Bunun niçin
sınırlı olduğunu sormak iyi bir sorudur-- n ve l arasında bir ilişki olduğu açıktır, ve l, n den büyük değer alamaz. Bunun nedenini
düşünelim, çünkü l açısal momentumdur, bir e- nun açısal
momentumunu tanımlar. Bunu bir de şu şekilde düşünelim: l , e- nun dönme kinetik
enerjisidir, n ise toplam enerjidir,
e- nun toplam bağlanma enerjisidir. Toplam
enerji, potansiyel enerji + kinetik enerji dir. Biraz önce l nin kinetik enerji olduğunu söylemiştik, l dönme kinetik enerjisidir. Ayrıca e- nun
potansiyel enerjiye sahip olduğunu biliyoruz.
Bu nedenle l nin n den daha büyük olması mantıklı değildir. aslında
n e hiç bir zaman ulaşamaz, çünkü bu
takdirde e- nun potansiyel enerjisinin olmaması gerekir, bu doğru değildir.
936 Bu
ikinci kuantum sayısıdır, üçüncü quantum sayısı m ile gösterilir, ancak l alt indisi vardır.. buna manyetik quantum sayısı
adı verilir, burada magnetic quantum sayısının ne olduğu ile ilgilenmeyeceğiz. magnetic quantum sayısı bize orbitalin şeklinin ne olduğunu söyler veya e- nun manyetik alandaki davranışını
belirler, aynı zamanda açısal momentumun
z bileşenidir ve bu sayının limitleri hakkında düşünmek, bununla çok ilgilidir.
açısal momentinin bir bileşeni olduğu için, l den
daha yüksek değer alamaz anlamına gelir, bu mantıklıdır, mesela 0 dan başlar ve
l ye kadar gider. Bir bileşeni olduğu için, bir
yöne sahiptir, bu nedenle artı
l ve eksi l değerleri arasındaki
değerleri alabilir, m eksi l
değerinden başlar sıfırdan geçer ve artı
l değerine kadar gider, bu aradaki bütün tam sayı değerleri, sıfır dahil,
izinlidir.
1037 bir örnek
üzerinde düşünecek olursak, mesela, l
=2 olsun, ml nin alacağı en düşük değer ne olabilir? ml = -2, -1, 0, 1, 2 , böylece ml
için 5 farklı değer elde ettik.
1101
bunlar bizim üç quantum sayımızdır.
Aslında, bir dalga fonksiyonunu tanımlamak istiyorsak, bunun
için üç tane kuantum sayısının gerekli olduğunu bilmeniz gerekir. Dalga fonksiyonu aynı zamanda üç tane yer faktörünün fonksiyonudur,
bunlar r, yarıçapı, teta açısı ve fi açısı dır. şimdi
bir dalga fonksiyonunu tam olarak tanımlayabiliriz ve dalga fonksiyonu hakkında konuşabiliriz .
Şimdi
temel halin dalga fonksiyonununu ne anlama geldiğini konuşabiliriz. Cuma gününden biliyoruz.
Enerji hakkında konuşurken, temel halde n=1 olduğunu söylemiştik, en düşük
enerjili seviyedir, bir
e- için en kararlı haldir. Fakat şimdi temel halin l ve m kuantum sayılarını da belirlememiz gerekir. Temel halin dalga
fonksiyonunu, aynı zamanda Y(1,0,0) dalga fonksiyonu şeklinde ifade ederiz. tekrar ediyorum, dalga fonksiyonu r, teta ve fi nin
fonksiyonudur. 1154 Bu, temel hal dalga fonksiyonunun tam
tanımıdır.
Lisede farklı
tip orbitaller hakkında epeyce konuştuğunuzdan eminim, daha önceki derslerde, dalga fonksiyonunu bu şekilde işaretleyerek konuştuğunuzu
çok sanmıyorum. mesela orbitalleri daha
çok s veya p veya d olarak isimlendirmeye alışkınız. Fakat bu
fonksiyonlar bu harflere karşılık gelir, bunları çok kullanacağız. içinizde 1,0,0 orbitaline ne dendiğini bilen var mı ? Özel
olarak 1s orbitaline karşılık gelir, sadece s orbital değil, sadece 1s
orbitalini gösterir.
1233 kimyacıların
terminolojisini kullanmak iyidir, çünkü bu derste hepimiz kimyacıyız. Bu
sayıların fiziksel tanımlarını kullanmayacağım, bundan emin olabilirsiniz, fakat
orbitalin ne olduğunun anlamak için bu korelasyonu yapabilmeliyiz. (1,0,0) fonksiyonu yerine 1s orbitali deriz, çünkü bu orbitali
tam olarak tanımlamanın diğer bir yolu budur. n kabuğu gösterir, burada
1 sayısı, birinci kabuğa karşılık gelmektedir. l alt kabuğu gösterir, burada s harfi ile
gösterilmektedir.
aslında diğer altkabuklarda da sayıları harflere dönüştürürüz
, nasıl isimlendirirdiklerine bir bakalım. L=0 S orbitalidir, l=1 ne orbitalidir? P dir. l = 2 ne orbitalidir? d orbitalidir ve L= 3 f orbitalidir. bu isimlerin veya harflerin bir anlamı yoktur, şunlara bir
bakalım S P D F Bunlar QM öncesi spectroscopy terimleridir. Mesela
, sharp, principle, defuse, fundamental . Şimdi bir anlamı yoktur, artık
spectroscopi de kullanılmıyor, fakat isimlerin geldiği yer bu., Kimyacı olduğumuz
için, 1,0,0 yerine 1s deriz.
1356
l kuantum sayısı için başka isimlendirmeler kullandığımız gibi, m içinde farklı
isimler kullanırız. Mesela L
sıfıra eşit olduğunda, m yi nasıl isimlendiririz. 1426 mesela
l=1 olduğunda, Bu ne tür bir orbitaldir? P orbitali. mesela bu durumda m =0
değeri alabilir, m sıfıra eşitse buna pz orbitali deriz. Bunu göstermek için z altindisini kullanırız.
1445 benzer
şekilde, M +1 e veya -1 e eşit ise, bunlara
py orbital veya px orbitali deriz. Şunu
bilmelisiniz, m eşit sıfır ise ve p orbitalinden bahsediyorsak daima pz
orbitaline karşılık gelir, px ve py biraz
karmaşıktır, m -1 ve m+1 orbitallerinin
doğrusal bileşimidir, +1 pozitif doğrusal kombinasyona ve -1 negatif
doğrusal kombinasyona karşılık gelir, bunlardan sorumlu değilsiniz,
pozitif kombinasyonun py orbitaline, negatif kombinasyonun py orbitaline
karşılık geldiğini bilmek zorunda değilsiniz, ama +1 veya -1 e sahip
olduğumuzu, bunlara py veya px dediğimizi bilmelisiniz, bu kadarı yeterlidir,
çünkü 1:1 karşılık gelmesinden biraz daha karmaşıktır, ama, m=0 daima pz orbitalidir.
1542
bu dalga fonksiyonlarından bazılarına bakalım, bunların orbital isimlerini
bildiğinizden eminim, ama numaralarını bildiğinizi sanmıyorum. Bunu bir kere yaptıktan sonra,
diğerlerini de yapabiliriz.fakat önce bu dalgafonksiyonlarından bir tanesini
tanımlamamız gerekir. en düşük enerjili temel
hali dalgafonksiyonu 1,0,0 dır. Buna
psi1,0,0 dalgafonksiyonu denir, buna 1s orbitali deriz,
ayrıca bu formula kullanarak bu orbitalin enerjisini nasıl hesaplayacağımızı biliriz,
bu bağlanma enerjisidir, -RH/12 . formülde
n yerine 1 koyarız, böylece enerjisini bulmuş oluruz.
1629 bundan
sonraki enerji düzeyinde n=2 dir. Burada da n ve l değerleri vardır en düşük
enerjide l = 0 dır, buna Y2,0,0 dalgafonksiyonu denir. Bu orbitalin adı nedir? 2s orbitali.
Burada bir şeye işaret etmek istiyorum, burada söylemeyi unutmuşum, fark
ettiğiniz gibi s in altında bir indis yok, halbuki p nin
vardır ve m nin ne olduğunu gösterir….s de buna ihtiyaç duyulmaz çünkü s
orbitali sadece sıfır m değerine sahiptir. Bu nedenle
yazmamıza gerek yoktur.
1718
ayrıca bu orbitalin enerjisini hesaplayabiliriz.
Enerji eşittir eksi Rydberg sabiti bölü 2 nin karesi. Devam ederek
bunu her orbital veya hal fonksiyonu için yazabiliriz. Mesela 2,1,1 hal işareti
için dalga fonksiyonu Y2,1,1
dir.bu orbitalin
diğer adı nedir? 2p ne? OK, karışık cevaplar veriyorsunuz, doğru cevap 2px veya
2py, hangisini isterseniz..farkettiğiniz gibi
enerjileri 2S orbitali ile aynı , bu H atomu için doğrudur, 2s ve 2p
orbitallerinin enerjisi aynıdır.
1813 2,1,0 hal fonksiyonu nu konuşalım. Dalga fonksiyonu Y2,1,0 dır. Hangi orbital dir? Burada tek doğru cevap
vardır, 2pz orbitali. Enerjileri nasıldır?
Aynı mı veya farklı mı? enerjileri aynıdır. Çünkü
enerjileri sadece n değerine bağlıdır, l veya m değerine değil.
1836 son olarak, son örnek üzerinde
konuşacak olursak, n=2 dir, Hal fonksiyonu 2,1,-1 dir, dalgafonksiyonu Y2,1,-1 dir. Bu orbital biraz önce
yaptığımızın tam tersidir. İlkinde, önce 2px demiştik, şimdikine 2py ile başlayalım..enerjileri aynıdır , sadece n değerine bağlıdır…
1903
kimya terminolojisini kullanarak dalga fonksiyonlarının nasıl
isimlendirildiğini gördük…şimdi bununla ilgili clicker sorusuna geçelim. 5,1,0 hal fonksiyonuna karşılık
gelen orbital hangisidir? Son 10 saniye.
1944 oran % 77, çok iyi, söylediğim gibi, bunları hatırlamak
zorunda değilsiniz. geri dönüp bunlara bakmalısınız,
bunların nasıl isimlendirildiklerini anlamalısınız, bundan sonraki derslerde
benzer soru sorulabilir, % 77 ile iyi iş çıkardınız. Şimdi
devam edelim
2003
önce şunu işaret etmek istiyorum, elimizde 3 kuantum sayısı var, 3 kuantum
sayısı bir orbitali üç boyutta tanımlar, bir orbitali tarif etmek için 3 farkı
kuantum sayısının gerekli olması mantıklıdır. Biraz önce söylediğim gibi, tam
bir tanım için, n, l, ml kuantum sayılarına ihtiyacımız vardır. 2024 bir
orbitalde n kuantum sayısı, kabuğu belirler—bir atomun klasik
resmine karşılık gelir, bir
enerji seviyeniz vardır, ikincisi daha uzak, sonraki daha da uzak, böylece
gider, bu bir tür kabuktur 2037 l altkabuk tur, sonrada ml vardır, sonunda orbitaller
tam olarak tanımlanır. 2047 Gördüğünüz şey şudur, her bir n de mutlaka l=0 mevcuttur. orbitali
tanımlarken sadece tek bir olasılık vardır, s orbitalini konuşurken m alt
indisini dahil etmek zorunda olmayışımızın nedeni
budur.
2102
Aslında bildiğimiz bir şeyi tekrar
söyleyeceğim, bunların hepsinin enerji ile nasıl ilişkili olduğundan
bahsedeceğim. Bunun üzerinde gerçekten ısrarla durmak
istiyorum. H atomunu konuşacak olursak--aynı n
değerine sahip bütün orbitaller aynı enerjiye sahiptir. Bazılarınız kafanızdan şunu söyleyebilir. Dur
bir dakka. Bunun ne olduğunu liseden hatırlıyorum.
p orbitalinin enerijisinin s orbitalinden farklı
olduğunu biliyorum. Bu tek é lu atomlar için doğru
değildir. Çok é lu atomlar için geçerlidir. tek é lu atomları konuştuğumuzda, tek é lu atomlarda
orbitallerin bağlanma enerjisi eşittir - RH/n2 dir. Ve sadece n e
bağlıdır.
2147 mesela n=2 kabuğu hakkında konuşacak olursak, buradaki 4 orbital aynı
enerjili olacaktır. Buradan bir genelleme yapabiliriz.
Herhangi bir baş kuantum sayısındaki orbitallerin hepsi aynı
enerji seviyesine sahiptir. Söylemek istediğim diğer bir şey, herhangi
bir n kabuğunda, n2 kadar dejenere orbital
bulunur. Dejenere kelimesinin anlamı kısaca aynı enerjili demektir,
yani n2 tane orbitalin enerjileri birbirine eşittir.
2221 Buradaki enerji seviyesi diyagramına bir göz atalım, tekrar edeyim,
burada gördüğünüz en düşük enerjili temel haldir,(sanırım
şu an pointer çalışmıyor), bu orbital için sadece tek seçenek vardır, çünkü n=1
dir, yapacağımız şey bu kadardır. Burada sadece 1s orbitali
vardır, n2 de yerine koyarsak tek dejenere orbitale sahiptir. n=2 kabuğu
hakkında konuşacak olursak, n2 eşittir 4 veya 4 tane aynı enerjili orbital
vardır, bunlar 2s orbitali ile l=1 olan 2px, 2pz ve 2py orbitalleridir, bunların
hepsi aynı enerjili yani dejenere orbitallerdir.
Bundan sonraki bir üst enerji seviyesi, n=3 baş kuantum sayısına aittir.
Burada bir tane 3s orbitali, 3 tane p orbitali 3px,3pz,
3py vardır, ayrıca l=2 için 5 tane eş enerjili orbital mevcuttur, l=2
orbitallerini hatırlayanınız var mı? evet, herkes
hatırlıyor.İYİ. 5 tane d orbital vardır, şöyle
isimlendirilir, 3dxy, 3dyz, 3dz2, 3dxz ve 3d x2-y2. (tekrar
çalışmaya başladı).
Burada bilmeniz gereken nedir? Bilmeniz gereken, m=0 olduğunda bu 3dz2
orbitalidir. Hepsi bu kadar. Diğerleri, mesela, dxy veya dyz orbitalleri karmaşık doğrusal
bileşimlerden elde edilmiştir, bunlar hakkında endişelenmenize gerek yok.
İlerde bunların isimlerini ve şekillerini bilmeniz gerekir.
İkinci dönem, Profesör Drennan, geçiş elementleri kimyasında daha derinlemesine işleyecek,
burada d orbitallerini ayrıntılı vermeyeceğiz, şimdi, d orbitallerin kafanızın
bir yerine koyun, s ve p orbitallerindeki gibi bunları da aynı şekilde
düşünmemiz gerekir. Fakat, mesela, 3dz2
hariç isimlerini bilmenize gerek yok. Atomlar hakkında
daha ayrıntılı konuştuğumuzda d orbitalleri oldukça önemli olacaklar.
2500 d orbitalleri de eşenerjilidir, yani dejeneredir. Şimdi bundan sonraki adımı düşünmeye başlayabiliriz,
çünkü orbitalleri 3 kuantum sayısı ve 3 yer değişkeni r, teta ve fi ile tamamen tanımladık, şimdi düşünmeye
başlayabiliriz, Gerçekten dalga fonksiyonu nedir? Mesela,
farklı dalga fonksiyonlarının şekilleri ne olabilir?
Aslında, burada psi nin fiziksel yorumunu
sormamız gerekir, bir elektron için psi nin anlamını sormamız gerekir, psinin ne anlama geldiğini düşünmek için psi nin fiziksel
yorumunun bilmemiz gerekir. Cevap: psinin anlamını gerçekten bilemeyiz. Bir dalga fonksiyonunun ne olduğunu klasik yoldan düşünenin bir
yolu yoktur. Açıklayabilmek için klasik analoji veya
benzetme yapamayız, dalga fonkiyonlarını resmedemeyiz. Dalga fonksiyonları ile çalışırken bu uygun değildir. Çoğunlukla QM de karşımıza çıkan gerçek
şudur, QM ile bir dünyayı tanımlamak, gözlediğimiz dünyadan çok farklıdır, her
zaman gerçek dünya ile bire bir benzetme yapamayız.
2612 Fakat bunların nasıl resmedileceği konusunda endişelenmemize
gerek yok, bir dalga fonksiyonunun ne olduğunun fiziksel yorumu olmasa bile,
dalga fonsiyonunun karesinin ne olduğunun fiziksel yorumu vardır. Bundan
sonra, r,teta fi nin ye ile tanımdalığımız herhangi bir
noktada n,l,m kuantum sayıları ile belirlediğimiz dalga fonksiyonlarının
karesinin anlamını konuşacağız. Dalga fonksiyonunun karesini
aldığımızda olasılık yoğunluğunu elde ederiz, Dalga fonksiyonunun karesi çekirdekten
belli bir uzaklıkta çok küçük bir hacimde é nun bulunma olasılığıdır. Bu olasılık yoğunluğu dur. Buradaki önemli
nokta, bu sadece olasılık değildir, aynı zamanda yoğunluktur, olasılık bölü
hacime eşit olduğunu biliyoruz.
Dalga fonksiyonunun karesinin ne olduğunu düşünmemiz
için, bize sağlam bir yol gösteren Max Born’a teşekkür etmemiz gerekir. Aslında, SE ilk kez ortaya atıldıktan
sonra, dalga fonksiyonun anlamının nasıl yorumlanacağı konusunda pek çok tartışma
yapıldı. Pek çok fikir ileri sürülmüştü,
fakat hiç biri gözlemlerle uyuşmuyordu, ta ki Max Born’a kadar.
MB, dalgafonksiyonunu karesini alalım, bu ufak bir hacimde
elektronun olasılık yoğunluğu dur” diye bir fikir ileri sürdü.
Bu çok yardımcı oldu bize yeni bir düşünme yolu sağladı. Dalga fonksiyonunun karesi eşitliğini türetemezdik,
çünkü bu tam bir yorumlamadır, fakat bu yorum çok iyi işlemişti, bu ilk kez
ileri sürülmeden önce, hiç bir deneysel gözleme daha önceki fikirler ile
örtüşmüyordu, fakat olasılık yoğunluğu, yani dalga fonksiyonunun karesi
deneysel gözlemlerle uyuştu.
Max Born hakkında biraz gereksiz bilgi vereyim. MB bize sadece bu dalga fonksiyonlarının karelerini
vermekle kalmadı ,Oliva Newton John’ u da verdi, ONJ onun torunuydu, gözlerinden anladınız mı
bilmiyorum ama bence biraz benziyor. Çocukken dedesinin evine gittiğinde
bunları işitmiş midir acaba..belki de d.f. karesi konuşuluyordu.
Sizin için biraz gereksiz ve küçük bir bilgi verdim. Şimdi gereksiz olmayan
bilgilere geçelim.
2843 Şimdi olasılık yoğunluğunu nasıl düşüneceğimiz hakkında
biraz daha fazla fikre sahibiz.
Aslında şunu biliyoruz, bu bir yoğunluktur, gerçek bir olasılık değildir,
yoğunluk nokta diyagramına bir bakalım, burada noktaların yoğunlukları ile olasılık
yoğunluğu arasında bir korelasyon vardır., Çekirdeğin
yakınlarında yoğunluğun daha kuvvetli olduğunu görüyorsunuz, noktalar
birbirlerine çok daha yakındır, çekirdekten uzaklaştıkça noktalar birbirinden
uzaklaşır. Bu durum, çekirdekten uzaklaştıkça bu hacim
içindeki olasılık yoğunluğunun gittikçe azalacağı, çekirdekten çok uzaklaştıkça
sıfıra çok yaklaşacağı ama hiç bir zaman tam sıfır olmayacağı anlamına gelir.
Herhangi bir orbital veya atom hakkında konuşacak olursak hiç
bir zaman sonlanmazlar, sıfıra gitmezler. Fakat
olasılık sadece 1A mesafede önemlidir. Bu durumda ya é
yogunluğu çok çok ufaktır denir ya da hiç bir zaman sonlanmaz denir, atom nedir
diye düşünürseniz her ikisi de gayet isabetli anlatım yoludur.
2944 Bu olasılık yoğunluğudur, fakat dalga fonksiyonunun gerçek çözümüne göre
düşünecek olursak, bir adım geriye gidelim. H atomu için
dalga fonksiyonunun çözümünü daha önce göstermiştim Olasılık yoğunluğu için
tekrar göstereyim, sonr olasılık yoğunluğunu oluşuralım. Herhangi bir dalga fonksiyonunu konuşacak olursak, bunu iki
bileşene ayırabiliriz. Bunlara radyal dalga fonksiyonu
ve açısal dalga fonksiyonu adı verilir. Bunları ayrı
ayrı inceleyebiliriz. Radyal dalga fonksiyonu, sadece elektronun
çekirdeğer uzaklığı ile ilgilidir, yani yarıçap ile ilgilidir ve R harfi ile
gösterilir. iki kuantum sayısı n ve l ile tanımlanır,
l, az miktarda r
yarıçapının fonksiyonudur. 3034 Açısal dalga fonksiyonunu l ve m ile tanımlanır, iki tane açının teta ve fi nin fonksiyonudur, elektronun yerini ve şeklini belirler.
3046 Bunun ne olduğuna bir bakalım, burada H atomunun
1s orbitalini göreceğiz. Kitabınıza
bakarsanız, büyük bir çizelgede, çeşitli dalga fonksiyonları için SE nin çözümleri vardır. Bu 1s orbitalidir.
Eğer ilgilenirseniz, 2s, 3s, 4s orbitallerine bakabilirsiniz,
bunlar sizin merakınıza kalmış. Burada 1s orbitalinin çözümünü görmektesiniz. Burası radial kısmıdır, diğeri de açısal kısmıdır. Bu iki parçayı birleştirerek toplam dalga fonksiyonunu elde ederiz.
Burada daha önceden görmediğiniz yeni bir sabit
görmektesiniz. Burada yeni olarak neyi görürorsunuz?
Evet, a0….bu sizin için yeni bir sabit. Buna Bohr yarıçapı denir. Buna
neden Bohr yarıçapı dendiğini açıklayacağım—belki bugün Bohr isminini neredden
geldiğini anlatırım, fakat şimdi bunun bir sabit olduğunu bilmeniz
yeterlidir. değeri 52.9 pm veya yaklaşık 0.5 A dür.
Söylemek istediğim önemli bir şey, H atomunun 1s
orbitalinin dalga fonksiyonuna bakarsanız, aslında dalga fonksiyonunun açısal
kısma bakarsanız, bir sabit göreceksiniz. Ne teta ya ne de fi ye bağlıdır. Bu orbitldeki bir é nu tanımlamak için bu iki açının bir önemi
yoktur. Yani açısal kısmın ne olduğu önemli değildir.
Hepsi aynı noktaya çıkar.
3221 Bizim için anlamı nedir? Bu bize s orbitalinin tamamen simetrik olduğunu
söyler. Bu mantıklıdır, çünkü sadece r ye bağımlıdır, yani
çekirdeğe olan uzaklığa bağlıdır. Hem teta dan hem de fi den
bağımsızdır.
3243 Bu resimde göstermek istediğim şey, 1s
orbitalinin elektron bulutudur, bunu olasılık yoğunluğu olarak düşünün. Burada 1s dalga fonksiyonunun yarıçın değişimine karşı
çizilmiş grafiğini görüyorsunuz, burada olasılığı görmektesiniz-- bu dalga
fonksiyonunun karesidir. şimdi olasılık hakkında düşünebiliriz. başlangıç
noktasında olasılık çok yüksektir, yarıçap arttıkça yani çekirdekten
uzaklaştıkça olasılık gittikçe azalmaktadır, açıdan bağımsızdır. 3321 Burada farklı s orbitallerinin
olasılık çizimlerini görmektesiniz, üst tarafta, olasılık yoğunluk grafiği verilmektedir,
burada biraz önce söylediğim şeyi görebilirsiniz, çekirdek üzerindeki çok
yüksek olasılık yoğunluğu, dışarı doğru gittikçe azalmaktadır. Aşağıdaki grafikler ise gerçek dalga fonksiyonlarıdır. Çok yüksekten başlar ve aşağı doğru azalır. 2s dalga fonksiyonuna bakmak çok ilginçtir. Aşağıdaki grafiğe bakalım, dalga fonksiyonunun gerçek grafiği,
oldukça yüksek pozitif bir değerden başlamıştır, aşağı doğru hızla azalmış,
sıfır değeri almış ve sıfırdan geçerek negatif olmuş, sonra tekrar yükselerek
sıfırdan geçmemiş ama sıfıra yaklaşmıştır.
Dalga fonksiyonunun sıfır olduğu yerde, dalga fonksiyonunun
karesi de sıfıra gidecek demektir.
Üst taraftaki olasılık yoğunluk çizimine bakacak olursanız,
ortadaki beyaz kısım olasılık yoğunluğunun sıfır olduğu yeri göstermektedir.
3425 Üçüncü duruma, 3s orbitaline bakalım. 3s orbitalinde de benzer şeyler
görebiliriz. dalga fonksiyonu oldukça yüksek pozitif bir değerden başlamaktadır,
azalarak sıfırdan geçer, bu noktada olasılık yoğunluğu sıfır olacaktır,
yoğunluk grafiğinde görebilirsiniz, sonra negatif bölgeye geçer, sonra yine
sıfırdan geçerek yükselir, tekrar pozitif olur, bu esnada ikinci bölge oluşur ve
sonra azalarak sıfıra yaklaşır, bunları olasılık yoğunluk grafiğinde
görebilirsiniz
3456 Gerçek dalga fonksiyonuna baktığımızda bunun
anlamı nedir? Bunu dalga
olarak düşündük, dalgaların hem genliği hem de yönü vardır, hem pozitif ve
negatif olabilir,
3510 mesela, gerçek dalga fonksiyonuna baktığımızda,
bu kısımların pozitif genliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz, burada ise negatif
genlik vardır. Eğer olasılık yoğunluk grafiğine bakarsanız, her ikisi arasında bir
fark yoktur, okey, burada işaretlerin bir anlamı yoktur, çünkü karesini
alıyoruz, negatif veya pozitif olmasının bir önemi yoktur, önemli olan sadece
genliktir. Burada önemli olan é nun gerçek dalga davranışını
düşünmektir. Bunu aklımızın bir köşesinde bulunduralım: bazı bölgeler
pozitif genliğe, bazı bölgeler negatif genliğe sahiptir.
p
orbitali ve bağları anlatırken bu konu tekrar gündeme gelecek, bunu daha çok konuşacağız.
Bu düşünceyi biraz tanıtmak istiyorum. 3551 çünkü, elektronların dalga özelliğini düşünecek olursak, bağın
oluşması için, iki farklı elektron arasında yapıcı girişimin oluşması gerekir.
Bir bağ oluşturmak için yapıcı girişimin olmasını isteriz.
Halbuki, yokedici girişim olursa, bir bağ oluşturamazsınız.
bunun pozitif mi yoksa negatif mi olduğunu düşünmek
zorundasınız. Bunu şimsi düşünmek zorunda değilsiniz, konumuz şimdi bu değil,
fakat lisede p orbitalini konuşurken faz kavramını duymuş olabilirsiniz, p
orbitalinin loblarını negatif ve pozitif olarak işaretlemiş olabilirsiniz. İçinizde bunları lisede yapan var mı? Çok az…işaretler
gerçek dalga fonksiyonları ile ilgilidir. Bir kaç ders sonra
bağ konusunu anlatırken bunlardan daha fazla bahsedeceğim. Dalga fonksiyonlarını konuşurken, biraz giriş yapmak istedim.
3637 Bu grafiklere bakarken gerçek anahtar, sıfır
olasılık yoğunluğundan geçmektir, sıfır olasılık yoğunluğuna sahip olmaktır. Buna düğüm adı veririz. Düğüm, spesifik olarak, r, θ, ve φ ile belirlenen dalga fonksiyonunun bir değeridir,
yani, dalga fonksiyonunun karesinin veya olasılık yoğunluğunun sıfır olduğu yer
anlamına gelir.
Burada 1s orbitalini görmektesiniz. Burada
kaç tane düğüm vardır? Evet, düğüm yoktur. Olasılık grafiğinde
görüldüğü gibi, 1s orbitali asla sıfırı geçmez, düğüm içermez, süreklidir.
Sonra, mesela, 3s orbitalinde kaç tane düğüm vardır?.2,
doğru. 3s orbitalinde 2 tane düğüm bulunur.
3737 Bu düğümlerin nerelerde olduğunu belirleyebiliriz,
ders notlarınızda yazılmıştır.
2s orbitalinde, düğüm 2a0 uzaklığında bulunur, a0 bir
sabittir, ve Bohr yarıçapıdır. 3s orbitalinde 1.9 a0 ve 7.1a0 mesafesinde iki
düğüm bulunmaktadır.
Ayrıca bu konuştuğumuz düğümlerin cinsini
belirleyebiliriz. Gelecek derste açısal düğümleri göreceğiz, bu dersimizi konusu ise
radyal düğümler…Radyal düğümler r
ile tanımlanır. R nin belli değerlerinde dalga
fonksiyonu ve olasılık yoğunluğu sıfıra eşit olur.
s
orbitallerini konuşacak olursak, bunlar açıya bağlı değildir, sadece r ye
bağımlıdır. Bu nedenle sadece radyal düğüm içerirler. S orbitalindeki düğümlerin hepsi radial düğümlerdir. Mesela
2s orbitalinde r=2a0 mesafesinde bir tane radyal düğüm vardır. Bu uzaklıktaki her noktada elektronun bulunma olasılığı sıfırdır.
3842 radyal düğümlerin sayısını hesaplamak çok
kolaydır. Sadece s orbitaline değil, aynı zamanda, p orbitaline,
d orbitaline, kısaca her tür orbitale uygulayabilirsiniz. Şöyle hesaplanır, baş
kuantum sayısı eksi 1 eksi l kuantum
sayısı.
Bunu 1s orbitaline uygulayalım.1-1-0 = 0 radyal düğüm. Gördüklerimizle örtüşüyor. 2s orbital için
de deneyelim. 2-1-0=1, beklediğimiz gibi 1 radyal düğüm. Bunu olasılık yoğunluk grafiğinde görebiliriz. Şimdi de 3s orbitalini düşünelim. 3-1-0=2 radyal düğüm.
Bu çok kolay olmalı. Bakalım bu kliker sorusunda % 100
yapabilecek misiniz. 4p orbitalinde kaç tane düğüm bulunur?
Son 10 saniye.
OK. çoğunuz doğru cevaplamış. 4p orbitalinde 2 radyal düğüm vardır.—Bunu yapalım, çünkü herkes
doğru cevap verememiş.
4020 4p
orbitalini konuşacak olursak, eşitlik n-1-l .
Başkuantum sayısı 4, sonra 1 sonra,. p orbitalinin l değeri
kaçtır? 1, (bunu soruda belirtmemiştim) , 2 radyal
düğüm olacaktı.
4049
Notlarımıza geri dönelim.
Olasılık yoğunluğu nokta grafiklerini yaptıktan sonra, bu
orbitallerin şekilleri hakkında bir fikir edinmiş olduk. s orbitallerinin tamamen simetrik olduğunu biliyoruz. Bugün p orbitallerini konuşamadık, bunun hakkında detaylı olarak
Cuma günü konuşacağız. Daha önceden söylediğim gibi, d
orbitalleri hakkında Prof. Drennan bilgi verecek.
Dalga
fonksiyonunun karesi hakkında konuştuğumuzda, olasılık yoğunluklarını konuşuyoruz
demektir, yani, çok küçük bir hacim içindeki olasılıktan söz ediyoruz demektir. Aslında bu küçük hacimden
kurtulmanın bir yolu vardır, atomun belli bir bölgesindeki é nun bulunma
olasılığından bahsedebiliriz. Bunu radial olasılık
dağılım grafiğini kullanarak yapabiliriz. Radyal
olasılık dağılımı, çekirdekten belli bir uzaklıkta çok ince bir kabukta
elektronun bulunma olasılığıdır. Buradaki kalınlık dr ile tanımlanır.
Söylediğimizi
bir düşünelim. çekirdekten belli
uzaklıkta dr ile tanımlanan çok ince bir kabukta é nun bulunma olasılığından
söz ediyoruz. 4158 Bu
kabuğu düşünürseniz, aslında bir yumurta kabuğunu düşünebilirsiniz, bunu
düşünmenin belkide en iyi yoludur, yumurtanin sarısını çekirdek gibi
düşünebiliriz, yumurta tam simetrik ve tam yuvarlak olmalı. Radial olasılık dağılımı konuştuğumuzda, bu kabuktaki elektronun
bulunma olasılığının ne olduğunu düşünmenizi isterim. Bunu
yumurta kabuğu gibi düşünebilirsiniz.
4225
Bunu şu eşitliği kullanarak yapabilirsiniz. s orbitali için ROD eşittir
4 pi r kare çarpı dalgafonksiyonunun karesi çarpı dr.
(4πr2Ψ2dr.) Bu bizim için
anlamlıdır, çünkü, dalga fonksiyonunu düşündüğümüzde, Olasılık
bölü hacim = olasılık yoğunluğudur, bunu kabuğun hacmi ile çarparsak, sonuçta
olasılık elde edilir, düşüneceğimiz güzel bir terimdir.
4307 Şüphesiz belli bir uzaklıkta,
dr kalınlığında çok ince bir küresel kabuk hakkında konuşuyorsak, 4πr2dr
hakkında konuşuyoruz demektir, bunu olasılık yoğunluğu ile çarparız.
4321
Bunun grafik ile ne olduğunu gösterebiliriz. ROD nı yarıçapa karşı grafiğe
alabiliriz. Ψ100
fonksiyonu için, 1s orbitali için, sıfır ile başlarız. Çekirdekte ROD nın değeri sıfır olacaktır, halbuki olasılık yoğunluğu
çekirdek üzerinde çok yüksekti. Bunun nedeni, ROD sıfırdan
başlamasının nedeni şudur. olasılık yoğunluğunu
hakim ile çarparsak, yarıçap sıfır
olduğunda çarpım sıfır olacaktır. Buradaki sıfır noktası
biraz yapaydır.
Ders
notlarınızda bu sıfır noktasını daire içine almanızı istiyorum ve buraya “ bu bir düğüm değildir” diye yazın. Buradaki
düğüm değildir, Çünkü düğüm olasılık yoğunluğunun sıfır olduğu yer demektir.
R=0 başlangıç noktasıdır, düğüm değildir. Yarıçaptan gittikçe
uzaklaşırsak çarptığımız hakim gittikçe büyecektir, çünkü uzağa gittikçe bu
ince kabuk kabuk gittikçe büyüyecektir.
Belli
bir mesafede, é nun bulunma olasılığının maksimum olduğu bir noktaya ulaşılacaktır. Bu en olası yarıçaptır, Reo
ile gösterilir. Bu nokta é nun bulunacağı en yüksek
olasılıktır. H atomu için bu a0 a eşittir, hatırladığınız
gibi bu Bohr yarıçapıdır, 0.529 A dür. Kısaca, çekirdekten uzaklaştıkça é nu her yerde bulabilirsiniz,
fakat olasılığın en yüksek olduğu uzaklık Bohr yarıçapıdır, anlamına gelir.
Bohr
yarıçapının nereden geldiğini biraz daha açalım. Kuantum mekaniği öncesi önerilen
bir atom modelinden gelmektedir. Bu yarıçapı Niels
Bohr, adını verdiği atom modelinde önermiştir. Burada
Einstein ile bir fotoğrafı görülmektedir. 4545 Şunu hatırlamanız
gerekir. Atomun bu modelini düşündüğümüzde, 1911 de, atomun hem é na hem de çekirdeğe sahip olduğu daha yeni anlaşılmıştı. Bu ikisinin bir arada nasıl durduğunu açıklamak gerekiyordu, çekirdek
ve é arasındaki etkileşimi açıklayan SE 15 yıl sonra ortaya atılmıştı.
Bu
arada Bohr atoma klasik bir model önerdi. Ekranın sol tarafında gördüğünüz gibi, é çekirdeğin
çevresindeki bir yörüngede döner. Bunun nasıl mümkün
olduğunu açıklayamasa bile, bu çıkış noktasını kullandı, H atomunda enerji seviyelerinin
kuantlı olduğunu biliyordu. bizim son derste gördüğümüz gibi aynı yoldan öğrenmişti. H atomunun emisyon spektrumlarını görmüştü. Biz ayrıca neon için de bakmıştık. H
atomunda ayrı enerji düzeylerini gördük. O da aynı şeyi gözlemişti ve
biliyordu.
Bir
tür quantum mekaniksel model önerdi, atomun klasik modelinde, yörüngelerin
enerji seviyelerinin kuantlı olduğu fikrini ileri sürdü. Klasik mekaniği kullanarak bazı
hesaplamalar yaptı, hesaplamalar sonunda a0 dediğimiz sayıyı buldu, bu nedenle
Bohr yarıçapı adı verilmiştir. Bu değer H atomu için QM
de en olası yarıçapa karşılık gelir.
Bohr
modeli hakkında daha fazla konuşmayacağım, çünkü artık doğru olmadığını
biliyoruz. Bunun üzerinde çok zaman harcamayacağım. Mesela,
doğru olmadığını yandaki şekilde görebiliriz. çünkü
H atomunda é nun yarıçapı sabittir, çekirdeğe olan uzaklığını tam olarak
belirlemek mümkündür. Bu klasik mekanikten gelen deterministik
görüştür.
Fakat
QM modeline göre yarıçapın ne olduğunu tam olarak bilemeyiz, sadece é nun
belirli noktalarda bulunma olasılığından söz edebiliriz. kuantum
mekaniksel resme göre gerçek budur. Bohr
yarıçapı ile ROD nı üst üste getirirsek, tek bir yarıçapa
göre çok daha karmaşık bir şey görürüz. Bohr yarıçapı sadece
é nun bulunma olasılığının en yüksek olduğu yarıçapa karşılık gelmektedir.
QM de her yarıçap olabilir, sadece bazı yarıçaplarda olasılık
çok çok çok düşüktür.
Sanırım bugün
biraz erken bırakacağız, fakat önümüzdeki derste ROD nı
1s den farlı orbitallere uygulayacağız.