Transkripti indirmek için - PDF
22 İlk tıklayıcı sorusunu yapalım.
Kandaki
CO2 in hidronyum ve bikarbonat iyonuna dönüşmesini karbonik anhidraz
enzimi katalizler. Bu enzimin ve subsratın Michaelis-Menten sabitleri sırasıyla
8x10-5 M ve 6x105 s-1 dir. Tepkimenin maksimum
hızı 3 M/s ve toplam enzim derişimi 5x10-6 M ise hangi subsrat
derişimide hız 1.5 M/s olur?
10 saniye daha..İlginç.. bu
problemde size maksimum hız,Vmax, verilmiş. Geçen dersin sonunda bunu sınıfta
hesaplamıştık. Tepkime hızının yarısında substrat derişimin ne olacağı
söylenmişti. Maksimum hızın yarısındaki derişim, aynı zamanda Km in tanımıydı. Burada
yapacağınız şey şuydu. Burada Km verildiğine göre, doğrudan bu değeri
yazmalıydınız. Enzim kinetiği ile ilgili sorulacak soruların düzeyi böyle olacak.
Burada berabere kalınmış.
244 Bu kısa gözden geçirmede,
ikinci yy ın materyalleri hakkında konuşacağız ve bu materyallerin niçin çok önemli
olduğunu düşünüyorum, çünkü hepsi enzimlerin nasıl çalıştığı ile ilgili temel
prensipleri kapsamaktadır. Bir biyokimyacı olarak, bu materyallerin gerçekten
çok önemli olduğunu anladım, beni özellikle ilgilendirmesinin nedeni bu. Genel
olarak söylemek istediğim bir şey var, bir giriş materyalini çalıştığınıza,
bazen bu materyale bir daha hiç ihtiyacınız olmayacakmış gibi gelir, çünkü
bunun diğer konularla arasındaki bağlantıyı göremezsiniz. Öğrendiğiniz pek çok
şey, daha sonra göreceğiniz şeylerle ilişkili olacaktır. Size bazı örnekler
vereceğim ve örnekleri şimdiye kadar öğrendiğiniz materyaller ile tekrarlayarak,
bir enzimi anlamanızı nasıl sağladığını göreceksiniz. Mesela, en son bir
enzimin nasıl çalıştığını anlamak için sarfettiğimiz çabanın bir nedeni hakkında
konuştuk, çünkü pek çok insan, enzimleri inhibe etmek ister. Peki enzimleri
niçin inhibe etmek yani etkisiz hale getirmek isteriz? Çünkü enzim inhibisyonu
pek çok bakımdan çok faydalıdır. İçinizden bazıları, gelecek hafta, kesin
eminim, baş ağrısını önlemek veya azaltmak için enzim inhibisyonu ile
ilgilenecek. Final haftasında, öğretim üyeleri ve öğrenciler için bu doğrudur.
Baş ağrısını tedavi eden çok sayıda ilaç prostaglandin sentezleyen enzime doğru gidecek, bu
enzimi inhibe edecek ve sizde baş ağrısından kurtulacaksınız. Eklem iltihabı,
artrit için de başağrısı tedavisine benzer ilaç tedavisi uygulanır. Kanser,
kemoterapi de, bir tümörün büyümesini azaltmak için insanlara enzim inhibitörü
verilir. En son HIV proteas enziminin inhibe edilmesi hakkında konuşmuştuk, HIV
tedevisinin bir parçası olarak.
444 Enzimi anlamak farmasötik
endüstrisi için çok önemlidir. Kimyasal dengeyi niçin bilmemiz gerektiği ,
asit-baz, indirgenme-yükseltgenme, geçiş elementleri ve kinetik hakkında niçin
bilgi sahibi olmamız gerektiğini bu örneklerle sanırım anlamışsınızdır. Size
bir vaka takdimi yapmadan önce, bildiklerimizin hepsinin bir araya getireceğiz.
Her ders B12 vitamininden, yapabildiğim kadar, bahsetmeye çalışıyorum. Şimdi de
enzime bağlı B12 vitamini hakkında bir şeyler anlatacağım. Bu konularla ilgili
olarak şimdiye kadar öğrendiğinizi tüm bilgiler bu enzimin nasıl çalıştığını
anlamanızı sağlayacaktır.
525 Önce kinetik, bu kolaydır. metiyonin
sentaz bir enzimdir. Bu enzim ne yapar? Bu enzim, homosistin adı verilen
aminoasiti Metiyonin adı verilen diğer amino asite dönüştürür. Aynı zamanda
başka bir B vitamini olan Metiltetrahidrofolatı tetrahidrofolata dönüştürür. Bu
folat sizin B vitaminlerinizden biridir. 555 Bununla niçin ilgileniyoruz?
Metiyonin, beyinin ve omuriliğin düzgün gelişmesi için gereklidir. Özellikle
hamile kadınlar için önemlidir. Yeterli miktarda metionin yapabilmek için folik
asitleri yeterli olmalıdır, yeterli folik asit almazlarsa, bebeklerde nöral tüp
bozukluğu görülür yani bebekler sakat doğar. Daha önce bahsettiğim gibi,
metiyonin sentaz inhibisyonu homositein seviyesini yükseltir ve bu dönüşümü
yapamazsınız, buda kalp hastalıkları riskini arttırır. Homositein çok iyi bir
indikatördür. Yüksek homosistein seviyesi o kişinin kalp hastası olacağını veya
olmayacağını gösterir. Bu aynı zamanda kemoterapinin hedefidir, çünkü DNA
biyosentezi için tetrahidrofolat gerekir. tümör hücreleri hızla büyüdüğü için
çok fazla DNA biyosentezine ihtiyaç duyar. Eğer bu enzimi inhibe ederseniz, DNA
biyosentezini de inhibe etmiş olursunuz. Bu nedenle potansiyel kemoterapik
hedeftir. Bunun Avrupa’da bazı uygulaması vardır. Oradaki bir tedavide metionin
sentaz enzimini inhibe eden ilaç verilmektedir, ama Amerika’da çok fazla
kullanılmaz. Gülme gazı, metionin sentaz ı inhibe etmektedir. Bu nedenle,
Avrupada bazı kanser hastaları tümörleri küçültmek için gülme gazi ile tedavi
edilmektedir. Bunun çok etkili bir terapi olduğundan emin değilim, ama en
azından onunla mutlu olurlar. Bu da onun bedelidir. Bu önemli bir enzimdir.
Bildiğimiz gibi enzimler, katalizördür. Tepkimeleri katalizler. Katalizörler
hakkında ne biliyorsunuz, bana söyleyin. Aşağıdaki ifadelereden hangisi
katalizör için doğrudur? Son 10 saniye.
851 Çok iyi. Notlara geri dönelim.
İkinci ifade doğru. Katalizör hem ileri hem geri yöndeki tepkimede aktivasyon
enerjisi engelini düşürerek etki eder. Hız her iki yönde de değişir, ayrıca
katalizörler termodinamiğe etki etmez. Dengeyi ürünler yönüne kaydırmaz.
Dengeyi ürünler veya reaktifler yönüne kaydırmak için ne kullanırsınız?
Sıcaklık.
Kinetik ile ilgili küçük bir tekrar
yapalım. Tekrar ediyorum. Katalizör aktivasyon enerji bariyerini düşürür i
diğer bir değişle, geçiş halini daha kararlı hale getirir. ileri yöndeki hem de
geri yöndeki tepkimenin aktivasyon enerjisini düşürür. Aktivasyon enerjisi her
iki yönde de aynı miktarda düşer. Bir yöndeki azalmayı biliyorsanız, diğer
yöndekini de bulabilirsiniz. Ayrıca katalizörün termodinamiğe etki etmediğini
biliyorsunuz. Katalizör denge sabitin. Değiştirir mi? hayır, denge sabitini
değiştirmez. Kinetiğe kısa bir göz attık.
1014 şimdi de geçiş elementlerini
konuşalım. Bu enzim iki tane farklı geçiş elementine ihtiyaç duyar. Bunlardan
biri B12 şeklindeki kobalt diğeri de çinko dur. Metilkobalamin hakkında konuşmuştuk.
Bunun diğer adı B12 vitaminidir. Burada ligant olarak davranan bir CH3 vardır
ve merkezde kobalta bağlanmıştır. Daha önce görmüştük, merkez atoma birden çok
noktadan bağlanabilen ligantların oluşturduğu bileşiklere şelat denir. Buradaki
korin halkasına şelat yapan ligant
adı verilir. Dörtdişli liganttır, çünkü merkez atoma dört noktadan bağlanır.
Ayrıca tekdişili, ikidişli, dört dişli, altı dişli ligant vardır. Buradaki
sayılar bağlandığı nokta sayısını belirtir. Tekrar ediyorum. Bu bir şelattır.
Şelat etkisi hakkında ne biliyor sunuz? Biriniz şelat etkisinin ne olduğunu
söylemesini istiyorum. En iyi cevabı verene ödül olarak tişört vereceğim. Kim
almak ve denemek ister? Şelat etkisi nedir? Biri bana söylesin. Gönüllü yok
mu?. bonus T-shirt.. kim denemek ister? Çok cesur değilsiniz.
Şelatda, ligantlar metale birden çok
noktadan bağlanmıştır. Bu tür bir etkileşimin niçin tercih edildiği ve nasıl
kararlı olduğu hakkında ne biliyoruz? Öğrenci: onu daha kararlı yapar çünkü?
Notlarında mı okuyorsun? Bildiğin
gibi, bunun yasak olduğunu söylemedim. Tebrik ederim. Doğru. Şelatlar entropi
etkisi nedeniyle beklenmedik bir şekilde çok kararlıdır. Bu ENTROPİ ETKİSİ dir.
Bir çözeltide metal serbestse, çok sayıda su molekülüne bağlanır. Metaller
genellikle 6 şeye bağlanmayı severler ve sekizyüzlü kompleksler oluştururlar. 6
tane su molekülüne bağlanmış metal varsa, şelat oluşturduğunda, metale birden
çok noktadan bağlanacaktır, aynı EDTA gibi.. EDTA metale 6 noktadan bağlanır.
Bir EDTA molekülü 6 tane su molekülü ile yer değiştirir. Bu entropi yönünden
tercih edilen bir durumdur. Çözeltide 6 şeyin yüzmesi yerine bir şeyin yüzmesi entropiyi
daha çok arttırır. Bu da şelatı oldukça kararlı yapar. Eğer biri metal ile zehirlenmişse,
metali sistemden uzaklaştırmak istiyorsanız, ona EDTA gibi şelat yapan
ligantlar vermelisiniz.Pek çok hastane EDTA kullanır. Daha önce öğrendiğimiz
gibi banyoların temizlenmesi için de iyidir. OK. Bu şelat etkisidir. Çinko
hakkında ne dersiniz? Bu enzimde Zn vardır. Çinko +2 iyonu şeklinde bulunur.
Biliyorsanız, d sayımını yapabilirsiniz. Tekrar ediyorum. Periyodik çizelgeye gideriz.
Zn hangi gruptadır? 12 dir. O halde d sayımı ne olmalıdır? 10. Çünkü 12-2 =10. d10
sisteminin rengi hakkında aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Son 10 saniye.
1450 renksiz olmalı. Çünkü d
orbitallerinin hepsi dolu. Bu nedenle d orbitalleri arasında geçiş mümkün değil
ve bu nedenle renksiz olmalı. Bu gerçekten doğrudur. İnsanlar metiyonin sentaz ile ilgili çalışmalarında, içinde
çinko olduğunu yıllar yıllar sonra fark etti. İçinde Zn olduğunu kimse
bilmiyordu çünkü görünmüyordu, bir rengi yoktu. İnsanlar uzun süre, içinde Zn
olduğunu fark etmedi.
1530 yükseltgenme-indirgenme
hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu enzimde farklı yükseltgenme-indirgenme
tepkimeleri mevcuttur. B12 vitamini Homosistein ile tepkimeye girerek Metionin
oluşturur, B12 vitamini burada sembolik olarak çizilmiştir ve içindeki kobalta,
metil grubu bağlıdır ve+3 yükseltgenme
basamağındadır. Bu metil gruplarını homosisteine verdiğinde metionin oluştururken
Co(I) e dönüşür. Co(I) halinde iken é kaybederek Co(II) haline döner. Burada
sembolik olarak görmektesiniz. Sonra 1é daha alarak indirgenir bunu takiben
metillenerek ilk haline geri döner, metil grubu S-adenozilmetionin den gelir.
İlk haline geri dönmesi ve bu çevrimi sürdürebilmesi için vitaminin niçin
indirgenmesi gerektiği hakkında düşünmemiz gerekir.
1610 Bunların redoks
potansiyellerini biliyoruz. B12 vitamininin standart indirgenme potansiyeli
-0.526 V dur. Flavodoksin B12 ye 1 é verir. Bir protein olan flavodoksin başka
bir B vitminidir. Flavodoksin’in standart indirgenme potansiyeli -0.230 Vdur. Bunun
hakkında ne biliyorsunuz? Bunlardan hangisi daha iyi indirgeme ajanıdır yani indirgendir?
10 saniye daha.
1750 OK vitamin B12 daha iyi indirgendir. İndirgenme
potansiyeli daha büyük bir negatif sayı ise burada indirgenmiş kısım daha iyi
indirgenir. Diğer şeyleri indirgemek ve kendini yükseltgemek ister. Bu
ilginçtir. Çünkü etrafta başka bir yol yoksa, B12 vitaminini flavodoksini
indirgemelidir. Bu işlemin niçin olmadığına bir bakalım. Bunun standart
potansiyelini hesaplayabiliriz. Bu eşitliği kullanabiliriz, yani indirgenme
eksi yükseltgenme..elimizdeki değerleri formülde yerine koyalım. -0.526
–(-0.23) = -0.296 V. Bu bize DeltaE nin
negatif olduğunu gösterir. Bu tepkime istemli midir? Hayır. Çünkü negatif
standart potansiyele sahipsen pozitif deltaG değerine sahipsin demektir. Bu da istemli
olamaz.
Şimdide deltaG değerini
hesaplayalım. deltaG eşittir eksi é nun
mol sayısı X Faraday sabiti X potansiyel farkı. Bu tek é lu bir işlemdir,
faraday sabitini ve hesapladığımız potansiyel farkını koyalım. Sonuç +28
kJ/mol. Daha önce bahsettiğim gibi, bu tepkimenin oluştuğunu biliyoruz. Çünkü
eş zamanlı olarak sisteme é girer, S-adenozilmetionin in yarılma tepkimesi oluşur
ve metil grubu verilir. Böylece katalitik döngü tamamlanmış olur. Bu işlem
oldukça uygundur, çünkü deltaG değeri -37.6 kJ/mol dür. böylece istemsiz
tepkimeyi de sürükler.Böylece vücutta istemli bir indirgenme yükseltgenme
tepkimesi varsa, istemsiz tepkime de oluşacak demektir. OK Soru var mı? Yok.
1953 İstemsiz bir tepkimeyi
katalizlemek için enerji isteyen hücreye ne denir? elektrolitik hücre. İstemli bir tepkimeyi
katalizleyen hücreye ne denir? Galvanic, evet. Tekrar ediyorum. Akü söz konusu
olduğunda yükseltgenme ve indirgenmenin bir önemi kalmaz, veya hücre içi
proseslerden söz ediyorsak da aynı eşitlikler uygulanır. Asit-baz dengesi
nedir?
2026 Özellikle, bu katalitik
döngüde homosistein metionine dönüşür ve burada bir asit-baz kimyası vardır. Burada
substrat Homosistein dir. Homosistein Protonlanmış halinin tepkimeleri ile
ilgili gerçeklerden bahsedelim. Burada Homosistein molekülünün yapısı görülmektedir.
Protonsuz Hamosistein molekülünde S atomu üzerinde proton yoktur. Böylece S
atomu üzerinde -1 yük meydana gelir. Buradaki S atomu üzerine bir metil grubu bağlanarak
metionine dönüşür. Şimdi fizyolojik pH da, yani pH = 7.4 de, ne kadar protonsuz
homosistein olduğunu bilmek isteriz.
2116 Burada, homosisteinin
molekülünün ne kadarının proton kaybettiğini, ne kadarının protonlanmış halde
kaldığını bilmek istiyorsak, homosistein’in pKa sı nedir sorusunu sormamız
gerekir. evet gerçekten homosisteinin pKa sı nedir? protonlu ve protonsuz
halinin ne kadar olduğunu hesaplayabilmemiz için buna ihtiyacımız vardır. Burada
verildiği gibi pKa =10 dur. hiçbir hesaplama yapmadan önce, fizyolojik pH da ne
kadar homosistein protonlu ne kadarı protonsuz olabilir? beklentinizi söyleyin.
10 saniye daha.
2257 Umarım, bahsetmişimdir, final
sınavına asit-baz konusu dahil. Şimdi kısaca gözden geçirmemiz iyi olmuş. Şimdi
matematiğine bir bakalım. eğer pKa ve pH değerleri verilmişse ve sizden protonlu
maddenin protonsuz maddeye oranı isteniyorsa, Henderson-Hasselbalch Eşitliğinin
kullanabilirsiniz. Elimizdeki değerleri eşitlikte yerine koyarsanız, bu oranı
yaklaşık olarak öngörebilirsiniz. Burada [HA] protonlu, [A-] ise
protonsuz maddeyi simgelemektedir. Bu eşitlikte pH için 7.4, PKa için 10
değerini koyarsak, elde ettiğimiz oran 400/1 olur. Bu matematik çözümüdür. Bildiklerimizi
kullanarak bunu bir düşünelim. Kısaca gözden geçirelim. Cevap, serbest homosistein ortamda protonlu olarak
bulunmaktadır olacaktı ve fizyolojik pH da reaktif değildir. Bu soru üzerinde
biraz daha düşünelim. Bir şekil bugünkü ders notlarında yok. Ama bunu pek çok
kez gördünüz. Şimdi 1 dakika göz atalım. Asit baz titrasyonları hakkında epey
konuşmuştuk. Burada zayıf bir asit kuvvetli bir bazla titre edilmektedir.
Başlangıçta bu zayıf asit problemidir. 2414 eşdeğerlik noktasında, bu zayıf baz
problemidir. Çünkü ortamdaki kuvvetli asitin tamamını eşlenik bazına döndürdük.
Ortama, başlangıçtaki asitin mol sayısının yarısı kadar baz ilave edildiğinde, zayıf
asitin yarısı kadar eşlenik bazı oluşur ve bu noktada pH = pKa dır. Bu tampon
bölgesinin tam orta noktasıdır. Tekrar edeyim. Tampon bölgesinde, zayıf asit ve
onun eşlenik bazı mevcuttur. Az miktarda kuvvetli asit ve az miktarda baz
ilavesine pH çok fazla değişmez. pH eğrisi, tampon bölgesinde bir düzlük
oluşturur. Bunun üzerinde düşünecek olursak, pH, pKa nın altına ise, burada
çoğu protonunu kaybetmemiştir, Eğer pH, pka nın üzerinde ise, çoğu protonunu
kaybetmiştir. Şimdi elinizdeki notlarda bulunan şekle bir bakalım ve üzerinde
düşünelim. pH = pKa olduğunda, protonsuz mol sayıları ile protonlu mol sayıları
birbirine eşittir. pH değeri pKa dan daha büyükse, protonsuz mol sayısı daha
fazladır. pH değeri Pka dan daha küçükse, protonlu mol sayısı daha fazla
olacaktır. Verdiğin özel örnekte, pKa =10 ve pH=7.4 dür. yani pH, pKa dan daha
düşük olduğu için, ortamda çoğu protonlu bir şekilde durmaktadır. Matematik,
sonucun, zaten 400:1 olduğunu söylemişti. Matematik yolunu kullanmasanız bile, fizyolojik
pH da protonlu halin daha fazla olacağını öngörebilirdik.
2605 Fakat bu enzimde bir sorun vardır.
Çünkü sadece protonsuz homosistein asit özelliği gösterebilir. Serbest Homosisteinin
pKa sı 10 ise, fizyolojik pH da buradaki tepkime oluşmaz gibi görünmektedir.
Ama, gerçekte, enzim tepkimeyi katalizlemektedir. Bir şey, bu tepkimenin çok
hızlı olarak ilerlemesini sağlar. Buradaki enzimin yaptığı, homosistein in Pka
değerini düşürmektir. Homosistein enzime bağlandığında, PKa artık 10 değildir. Pka
nın değeri 6 ya kadar düşer. Peki enzim bunu nasıl yapar? Burada devreye Zn girer.
Zn, homosisteine bağlanır, Zn Lewis asidi gibi Homosistein ise ligant gibi
davranır. Yani Zn akseptör , homosistein dönor özelliği gösterir ve pKa yı
değiştirir. Aslında pKa yı S atomundan bağlanarak değiştirir. Bir şeyden tekrar
bahsetmek istiyorum.
2711 öğretim üyesi arkadaşlarımla
akşam yemeğine gitmiştik, burada organik kimya dersini veriyorlardı. Başka bir iş
adayı ile görüşme yapıyorduk. Bana baktılar ve şöyle dediler. Bu dönem organik
kimya dersi verirken, öğrencilere pKa yı sormuşlar ve öğrenciler daha önce
genel kimya dersinde pKa yı hiç görmediklerini söylemişler. Ben de büyük
ihtimalle onlar benim dersimi almamışlardır dedim. Bunu unutmayın. özellikle
Barbara Imperiali size pKa yı daha önce duydunuz mu
derse vereceğiniz cevap EVET olmalı. Teşekkür ederim.
2752 Burada pKa değişmiştir. Bu
durumda ne olur? fizyolojik pH da pKa 6
olacaktır. Hesaplama yaparsak çok farklı bir oran elde ederiz. Oran 400/1 iken
1/25 olur. fizyolojik pH da Homosistein’in çoğu protonunu kaybeder ve bu aktif
olduğu anlamına gelir. Şimdi buna geri dönelim. pKa şimdi 6 dır. Ve fizyolojik
pH bu değerin üzerindedir. Bu nedenle ortamda protonsuz hali, protonlu halinden
daha fazla olacaktır. Bu tür şeyleri akla uygun bir şekilde halledebilirsiniz.
Şimdi bir şey sormalıyım. Beraberliği
bozacak bir soruya ihtiyacımız yok. Ders
sonunda, kazananı ilan edeceğim. Önce kimyasal dengeye bir bakalım. KİMYASAL
DENGE. Şimdiye kadar kimyasal denge hakkında çok konuştuk. Ama enzimler pek çok
konformasyona sahiptir. Tepkime esnasında enzimler şeklini değiştirir. Enzimin çeşitli
konformasyonları birbiri ile dengededir. Enzimin kendisi farklı
konformasyonları ile dengededir. Burada enzimin çeşitli halleri görülmektedir.
Enzimin homosistein ile tepkimeye girmesi gerekir. Ayrıca metiltetrahidrofolat
ve S-adenozilmetionin ilede tepkime vermesi gerekir. Bu enzimin yapısına
bakacak olursak, Burada yeşil renkli kısım B12 vitaminidir. Kırmızı metil grubunu
gösterir. Metil grubu biraz gömülmüştür ve burada güç bela görülmektedir. metiltetrahidroflattan
bir tane metil grubu alması gerekir. Ayrıca S-adenozilmetionin den de bir metil
grubu almalıdır.
2948 bahsettiğimiz tepkimelerin
olması için enzimde hiç oda yokmuş gibi görünmektedir. Bunlar ,yapıda bazı
değişimlerin olması gerektiğinin bir işaretidir. Burada Metiyonin sentaz
enziminin başka bir resmi görünmektedir. Burada B12 vitamini yeşil renklidir.
Metil grubu kırmızıdır. Bu resimde proteinin tamamı görünmektedir. B12 nin
kimyasını sergileyebilmesi için buradan çıkması gerekir. Aslında deneysel
veriler B12 nin buradan hareket ettiğini göstermektedir. Bu şu anlama gelir.
Enzim birden çok yapıya sahip olmalıdır. Yani enzim modülerdir. Burası B12
vitamininin bağlandığı bölgedir. B12 nin hareket etmesi gereken kısmına
“metil-şapkası” adı verilir. Bunun etkileşime girmesi gerekir. B12 vitamini folat
bölgesi Homosistein bölgesi ve aktivasyon bölgesi ile etkileşime girmelidir. En
azından dört farkı yapıda bulunması gerekir. Bu dört farklı yapı birbiri ile
dengededir. Kırmızı B12 nin üst bölgesinin, folat grubu ile etkileşmesi için
birinci yapıda olması gerekir. ikinci yapıda B12 sarı renkli Homosisteine
bağlanır. Üçüncü yapı dinlenme halidir. sonra aktifleşmeye ihtiyaç duyar ve
dördüncü yapıyı oluşturur. Bu yapıların hepsi, birbiri ile dengededir. Devamlı
hareket halindedir, diğer bir değişle enzim dinamiktir. Bu şu anlama gelir,
enzim kimyası dinamiktir. Vücuttaki kimya katı halde değildir. Vücuttaki kimya
çözelti içinde oluşur.