Transkripti indirmek için - PDF
L-30 MANYETİZMA ve
SPEKTROKİMYASAL TEORİ
Evet,
herkes clicker sorusuna dönsün. Henüz
cevaplamadıysanız, cevabı tıklamak için uygun zaman. Son 10 saniye. Evet.
Bundan daha iyisini yapabilirsiniz. Tetrahedral
bileşikler. Tetraherdral bileşiklerde ligandlar arasındaki açı kaç derecedir? 109.50 Negatif
noktasal yükler olarak düşüneceğimiz ligandlar, d orbitalleriyle tam olarak aynı doğrultuda değiller. Ancak eksenlerle 45
derecelik açı yapan orbitallere daha yakınlar. dxy dyz dxz en çok etlilenen orbitallerdir. Fakat bunlardan hiçbirisi tam olarak ligandlarla aynı doğrultuda değildir. Bu, oktahedral ve kare düzlem sistemle zıt olduğunu gösteriyor.
Oktahedral ve kare düzlem sistemlerde, d orbitallerinin bazılarıyla ligandlar
aynı doğrultudadır. Tetrahedral sistemde ligandların hiçbir d orbitaliyle
aynı doğrultuda olmaması, tetrahedral kristal alan
yarılma enerjisinin düşük olmasına neden olur. Enerji düşük olursa, sistem
yüksek spinli olmaya eğilimlidir. Elektronları eşleştirmeden
önce tüm orbitallere birer birer yerleştiririz,
maksimum sayıda orbital kullanırız. Eşleştirmeden
önce hepsini birer birer yerleştirdiğimiz için sistem yüksek spinlidir, eşleşmemiş elektron sayısı
maksimumdur. Bu, geçiş metalleri konusunun son dersi. Kristal alan teorisini
işliyoruz. Bugün renkler ve kristal alan teorisine devam edeceğiz.
Renkler. Doğada çok güzel renkler var. Doğada
gördüğünüz güzel renklerin bazılarının geçiş metalleriyle ya da ligandlarla ilgisi vardır. Renklerin nasıl değiştiğini ve
bir molekülün renginin, yükseltgenme basamağıyla ve ligandlarla
ilgisini göreceğimiz bir örnek yapalım. Dr. Tailor
size bunu gösterecek. Önce deneyi görüp sonra mı soruya bakalım? Deney önce mi? “kesinlikle.” Tamam.
Sunuda bazı reaksiyonlar var, bunları inceleyin.
Reaksiyon devam ederken, yükseltgenme ve ligand
durumlarıyla ilgili değişiklikler olacak ve bu durum rengin değişmesini
sağlayacak. Bu ilk rengi nasıl tanımlarsınız? Daha önce bunu görüp ne olacağını
tahmin eden var mı? Bu salınan saat reaksiyonudur. Reaksiyon ilerlerken
çözeltinin rengi iki renk arasında gidip gelir. Renk bu şekilde değişir.
Reaksiyon böyle devam eder. Ne olacağını düşünelim. Burada net reaksiyon var. Bu
reaksiyonu iki yarı reaksiyon şeklinde yazabiliriz. İlk reaksiyonda iyoda ne olur? Son 10 saniye.
Çok güzel. Buraya bakarsak, 3 oksijenin her biri -2, oksijenlerin tamamı -6
olur. Molekül yükünün -1 olması için, iyot +5 olmalıdır. Burada ise +1,-2 ; iyot +1 olmalı. Bu bir quiz
sorusuydu. Soruyu yanlış yapsanız bile buradan 3 puan alırsınız. Bunu puan
almanız için yaptık ve çoğunuz bunu doğru yaptı. Bunu yapın, ekstra puan alın. Evet, çok
güzel. İyot indirgenir. İlk
reaksiyonda HOI üretilir, ikinci reaksiyonda tüketilir. İkinci reaksiyon da,
tekrar iki reaksiyon şeklinde yazılabilir.
Buradaki ilk reaksiyonda indirgenen ve yükseltgenen nedir? Son 10
saniye. Harika. Öncekinden biraz daha yüksek bir skor. Bu
+1 idi, bu da
-1, ikisi de sıfır olmuş. İyot hem indirgenmiş hem yükseltgenmiş. Reaksiyon
süresince, çözeltinin ilk olarak renksiz olduğunu gördünüz. Çözeltide I- iyonları
vardı. Daha sonra sarı renge döndü, çözeltide ise I2 molekülleri
vardı. Daha sonraki koyu renk ise çözeltide nişasta kompleksleri
olduğunu gösteriyordu. Aynı elementin iyonu ve molekülü farklı renkte, eğer
elemente ligandlar bağlanmışsa o zaman da farklı
renktedir. Bu koordinasyon bileşikleri için doğrudur; merkez atomu olan metal,
çevresindeki ligandlardan çok fazla etkilenir.
Çevresindeki ligandların türüne bağlı olarak,
öncekinden tamamen farklı renklere sahip olabilir. Bugün bunları işleyeceğiz.
Geçiş metalinin çevresindeki ligand türüne göre bileşiğin rengini
belirlemeye çalışacağız.
Birçok geçiş metali çok güzel renklere sahiptir. Benim
laboratuar çalışmam, proteinlere bağlanan metallerle ilgiliydi. Çoğu proteinin
rengi de içerdikleri metal kofaktörün rengi olur. Bu
çalışma alanını sevmemin başka bir nedeni de bu proteinlerin çok güzel
oluşuydu. Bileşiğin rengi, metalin ve ligandın doğasından kaynaklanır.
Koordinasyon bileşiklerinin renkleri açıklamak için basitleştirilmiş bir teori
olan kristal alan teorisini yine kullanacağız. Bu sonuçlar her zaman kesin
değildir ama size renkler hakkında tahmin yürütme şansı verir. Belirli koşullar
altında, elde edeceğiniz renkler hakkında tahminler yapabilirsiniz. Bunu
yakından inceleyelim.
Ligandlar, d orbitallerini
yarma yeteneğine sahiptirler. Eğer geçiş metallerinden bahsediyorsak bu
kesinlikle d orbitalleriyle ilgilidir. Kuvvetli alan ligandlarından ve zayıf alan ligandlarından
bahsettik. Bu konu hakkında bugün biraz daha konuşacağız ama bu sefer renkler
bağlamında. Kuvvetli alan, d orbitallerinin
enerjileri arasında büyük farklılıklar oluşturur. Buna zıt olarak, bugünün tetrahedral bileşiklerle ilgili olan ilk sorusunda olduğu
gibi, tetrahedral alanda d orbitallerinin
yarılma enerjisi çok düşüktür çünkü tetrahedral alan
zayıf alan olarak düşünülür. Burada unutmamanız gereken bir şey var. Aslında bu
derste ezberlemek zorunda olduğunuz çok şey yoktur. Ama bu 6 ligandı, d orbitallerini yarma yeteneklerinden dolayı aklınızda
tutmalısınız.
Sağ tarafta 3 tane kuvvetli alan ligandı var. CN-,CO,NH3 . Bunlar yüksek yarılma enerjisine sahiptir
ve düşük spinli olurlar. Daha sonra orta bir grup
olan 3 ligand var. Bunlar orta alan ligandlarıdır. H2O, OH- ve F-
. Karşılaştıracak olursak bunlar orta alandır. Orta alanın, kuvvetli ve zayıf
alanla nasıl karşılaştırılacağını sormalısınız. Daha sonra zayıf alan ligandları var. Cl-, Br-
ve I- . Yarılma enerjileri düşüktür. Yüksek spinlidirler.
Yüksek spinli bileşiklerde olmak isterler. Birkaç
örneğe bakalım.
Daha önceki
bileşiklerde demirden bahsetmiştik. Şimdi Fe3+ iyonunun yer alacağı
iki durumu göreceğiz. Aynı metal, eşit yükseltgenme basamağı ama Fe3+
farklı ligandlara sahip. İlk durumda 6 H2O
ligandlı bir yüksek spinli
sistemimiz var. İkinci durumda ise 6 CN-
ligandlı bir düşük spinli
sistemimiz var. Her şeyden önce yapmamız gereken şey değerlik elektron sayısını
hesaplamak. Bunu bulmak için, demirin periyodik cetveldeki yerini bilmeliyiz.
Grup numarası 8. Yükseltgenme basamağı +3.
8-3=5 , bu
bir d5 sistemi. Burada iki diyagram var. Bir tanesi yüksek yarılma
enerjisine, diğeri de düşük yarılma enerjisine sahip. Bu diyagramları clicker sorusuyla dolduralım. Yüksek spinli
sistem nasıl olur? Son 10 saniye. Çok
güzel. Bu, en yüksek skorlarımızdan bir tanesi. Bu,
doğru. Elektronları eşlemeden önce birer birer yerleştirerek maksimum orbital sayısını kullanmalıyız. Elektronları üst enerji düzeyine de
yerleştiririz çünkü yarılma enerjisi düşük. Üst enerji düzeyine yerleştirmek
için çok enerjiye gerek yok, elektronları eşlemek için daha çok enerjiye gerek
var. Çünkü bu bir zayıf alan. Bu bir yüksek spin sistemi ve maksimum sayıda eşleşmemiş elektron var.
Sağ tarafta ise enerji farkı çok büyük. Elektronları üst enerji düzeyine
çıkarmak için çok fazla enerjiye ihtiyaç var. Aşağıdaki tüm orbitalleri
doldurup, daha sonra yukarıya elektron yerleştirmeliyiz. İlk 3 elektronu
yerleştirip, daha sonra da elektronları eşlemeliyiz. Elektronları eşlemek,
yukarıya çıkarmaktan daha az enerji gerektirir. 4. ve 5. elektronları da
aşağıya yerleştiririz. Bu kuvvetli alan ve düşük spinli
bir sistemdir. Sol taraftaki zayıf alan, yüksek spinli,
maksimum sayıda eşlenmemiş elektron var. Burada ise kuvvetli alan var, düşük spinli ve minimum sayıda eşlenmemiş elektron var. Bunu
tekrar yapıyoruz çünkü biliyoruz ki, CN- kuvvetli alan ligandıdır; halbuki H2O
orta alan ligandıdır, CN- e göre daha
zayıftır. Daha önce işlemiş olduğumuz şeyleri işlemeye devam edeceğiz. Bazı
konuları tekrar edeceğiz. dn elektron konfigürasyonu yapalım. Aşağıdaki orbitallerin
isimleri nedir? Evet, t2g. Burada kaç elektron var? 3. eg de ise 2 elektron var. Sağ tarafta nasıl
olur? t2g5
. Elektron konfigürasyonu için bir tekrar
yaptık. Bunlar, diyagramların nasıl olduğunu anlatan kısa yol gösterimler. Bunu daha önce konuştuk.
Bu terimler nereden gelir? Kristal alan kararlılık
enerjisi. Doğru. Peki bu yüksek spinli sistem için
nedir? Son 10 saniye. Evet, sıfır. Aşağıda 3 elektron var. 3*(-2/5)* Δ0. Yukarıda 2 elektron var. 2*(+3/5)* Δ0. (+6/5) Δ0 -(6/5) Δ0 =0. Burada karalılıkta değişim yok.
Öncekine eşit olur. Çünkü aşağıda 3, yukarıda ise 2 elektron var.
Peki düşük spinli sistemde durum
nasıldır? Burada ne yaparız? 5*(-2/5)*
Δ0 =(-10/5)* Δ0+2PE . 2PE yazarız çünkü 2 çift eşlenmiş
elektron var. Bu, daha önce yaptıklarımızın tekrarı. Bunları
tekrar yaptık böylece hatırlamış oldunuz. Şimdi, sıradaki konuya geçelim. Eğer
elektronlardan bazılarını üst orbitallere çıkarırsak
hangi dalga boyu türleri soğurulur? Oktahedral
koordinasyon bileşikleri tarafından soğurulur ışık durumunu inceleyelim. Fizik
ya da lisedeki dersleri hatırlayın. Fotonların enerjisi, elektronları üst
enerji düzeylerine uyarmak için gereken enerji miktarını karşılıyorsa, madde
ışık fotonlarını soğurur. Şimdi dönemin ilk konularından birinin tekrarını
yapalım. Bu her zaman çok iyidir. Tüm bilgileri bir araya getiririz, final için
gözden geçiririz. Dönem içerisindeki
konular arasında bağlantılar vardır. Bu size tanıdık gelmeli. Soğurulan ışığın
enerjisi, h* ν ye eşittir. Ama şimdi bunu
başka bir terime eşitleyebiliriz, bu ünitede bahsettiğimiz bir terime. Bu
terim, oktahedral kristal alan yarılma enerjisidir.
Bir elektronu aşağıdan yukarıya çıkarmak için gerekli olan enerji, yani yarılma
enerjisi, Elight a eşittir. Farklı
koordinasyon bileşiklerinin farklı dalga boylarındaki ışığı soğurması, ne demektir? Bunu düşünelim. Eğer soğurulan
ışığın frekansı yüksekse, ışığın dalga boyu düşüktür. Bu ilişkiyi biliyoruz;
dönemin başını, liseyi ya da fizik dersini hatırlayın. Işığın frekansı ve dalga
boyu arasındaki ilişkiyi ifade eden çok kullanışlı bir formülümüz var. c=λν . Eğer soğurulan ışığın
frekansı yüksekse, dalga boyu küçüktür. Örneğimize geri dönelim. H2O içeren yüksek spinli sistemimiz var.
Yarılma enerjisi 171kj/mol. Ligand CN- iken yarılma enerjisi 392kj/mol. Bu, bir kuvvetli alan olduğu için yarılma enerjisi
büyük. Sol taraftaki ise orta alan, bunun için diğerine göre yarılma enerjisi
daha küçük. Bu değerlerle soğurulan ışığın dalga boyunu bulabiliriz. Önce
yüksek spinli sistem için. Formülü tekrar
düzenleyelim. Dalga boyunu, h*c /Δo a eşittir. Çünkü burada E , ΔO ye eşittir. Değerleri yerine
koyalım. Planck sabiti * ışık hızı /kristal alan yarılma enerjisi ve bazı
çevirmeler var. Bu konuda dikkat etmeniz gereken bir yer de birimlerdir.
Yarılma enerjisi genelde kj/mol
olarak, Planck sabiti joule*saniye olarak verilir. Evet birini diğerine dönüştürmeliyiz. Burada kilojoule’ü joule yaptık. Elde
edeceğimiz birim dalga boyunun birimi olacağı için metre ya da nanometre olmalı.
Yani mollerden kurtulmalıyız. Bunun için Avogadro sayısını kullanırız. Şimdi birimler birbirini
götürdü, doğru birim kaldı. Saniyeler, moller, jouleler ve kjouleler
birbirini götürdü. Sadece metre kaldı. 7.00 *10-7 metre. Işığın dalga
boyu için bu mantıklı bir sonuç mu? Evet çünkü
nanometre olacak. 700 nm. Değişik bir şey yaparsanız
ve Avogadro sayısını unutursanız çok tuhaf sonuçlar
bulursunuz. Çözümü yaptıktan sonra kontrol edin. 700nm. Bunun hangi ışık
olduğunu tahmin eden var mı? Kırmızı. Kırmızı ışığı soğurmuş. Şimdi aynı işlemi
CN- için yani düşük spinli sistem için
yapalım. Sadece ΔO yerine 392 kj
/mol yazalım. 305nm buluruz. Bu
daha küçük bir dalga boyu. Soğurulan ışığın dalga boyu H2O ligandlı bileşik için 700nm, CN- ligandlı bileşik için 305 nm. H2O
içeren bileşikte kırmızı ışık, CN- içeren bileşikte ise mor ışık
soğurulur. Soğurulan ışığın rengi, yansıtılan ışığın renginin tamamlayıcı
rengidir. Yarılma enerjisi ya da ligand türü hakkında
bir şey biliyorsak, renk hakkında da bir şey biliyoruz demektir. Şimdi başka bir örnek. Kromun iki farklı bileşiğinin
renklerini bulmaya çalışalım. H2O ligandlı
ilk bileşikteki kromun yükseltgenme basamağı kaçtır? Kaçtır? Peki
NH3 ligandlı bileşik için? +3 ve +3 . Kromun değerlik elektron sayısını bulalım. Grup numarası
kaçtır? 6 . 6-3=3 . d3
sistemimiz var. Peki CN nedir? Koordinasyon sayısı. Bu
ikisi için CN nedir? 6 . Kroma koordine olmuş 6 ligand var. Oktahedral sistemimiz
var. H2O hangi tür liganddır? Orta. Peki NH3? Kuvvetli. NH3
kuvvetli, H2O orta yani NH3 e göre daha zayıf. Buradaki
sistem kuvvetli ligand için, buradaki ise orta yani
daha zayıf ligand için. Burada iki diyagram var. Biri
yüksek yarılma enerjili biri düşük yarılma enerjili. Diyagramlar aynı mı
görünür, farklı mı? Aynı. Sadece üç elektron var. Diyagramlar aynı olur. İki
durumda da elektronları düşük enerjili orbitallere
yerleştiririz. Burada dördüncü elektron yok, işimiz kolay. Diyagramlar aynı
görünüyor. Bugünkü konuyu işlemeyecek olsaydık “tamam işimiz bitti diyagramlar
aynı görünüyor” deyip bitirirdik. Ama biliyoruz ki bu iki bileşik aynı bileşik
değil. Diyagramları aynı görünse bile farklı özellikleri var. Sol tarafta, bir
elektronu uyarmak için gerekli olan enerji sağ taraftakine göre daha düşüktür.
Dolayısıyla iki bileşikte soğurulan ışık farklıdır. Bu, yansıtılan ışığın da
farklı olması demektir. Burada zayıf alan burada ise kuvvetli alan var. Devam
edelim ve bu iki durumu inceleyelim. ΔO küçük olduğunda bu, düşük E ve düşük
frekans demektir. Eğer ΔO büyükse, E de büyük ve frekans
yüksektir. Eğer soğurulan ışığın frekansı düşükse ışığın dalga boyu yüksektir.
Yüksek frekans düşük dalga boyu demektir. Soğurulan ışığın rengi, yansıtılan
ışığın tamamlayıcı rengidir.
Tamamlayıcı renkleri ne zaman öğrendiniz.
Altıncı sınıfta. Daha mı erken? Tam olarak hatırlamıyorum. Ama çok erken
olduğunu biliyorum. Bana sık sık “sınavda formül sayfasında tamamlayıcı
renkleri verecek misiniz, yoksa bunları bilmemiz gerekiyor mu?” diye
soruyorlar. Sınavda, bunun bir versiyonunu veriyoruz.
Bu ders için anaokulu notlarınızı tekrar etmenize gerek yok. Bu bilgi çok erken
öğreniliyor tam olarak ne zaman olduğunu hatırlamıyorum. Işık renkleri
bütünleyicidir. Bunlar yaklaşık sonuçlardır. Yansıtılan ışığın dalga boyu
küçükse, yarılma enerjisi düşüktür yani bu bir zayıf alandır ve bileşiğin rengi
mordur. Kuvvetli alanda ise yüksek enerjili yani yüksek frekanslı- düşük dalga
boylu ışık soğurulur. Yansıtılan ışığın dalga boyu yüksektir. Bileşiğin rengi
sarıdır.
Renklere geri dönecek olursak, dalga
boyu düşük olduğu zaman renk mordur. Kuvvetli
alan ligandı içeren bileşikte yansıtılan ışığın dalga boyu büyüktür ve
bileşiğin rengi sarıdır. Kromun yükseltgenme basamağı aynı, ikisi de oktahedral bileşik, iki durumda da altı ligand
ve aynı oktehedral kristal alan diyagramı olmasına
rağmen bir bileşiğin rengi mor diğerininki sarıdır.
Gerekli
bilgiler verildiğinde, sizden kristal alan yarılma enerjisini kj/mol cinsinden hesaplamanız
istenebilir. Yarılma enerjisi verildiğinde dalga boyunu bulmayı öğrendik. Aynı
şekilde dalga boyu verildiğinde de yarılma enerjisini bulabilmelisiniz. Bu
sorudaki başka bir Cr bileşiği. Soğurulan ışığın dalga boyu 740 nm . Rengin
ne olmasını bekliyorsunuz? Yeşil. Bu şekilde tahmin yürüteceksiniz. Kimya
deneysel bir bilimdir. Ama tamamlayıcı renkler bilgisiyle, soğurulan ışıktan
yola çıkarak yansıtılan ışığın rengini tahmin edeceksiniz. Soğurulan ışığın frekansını
hesaplayabiliriz. Dalga boyu verilmiş, ışık hızını da biliyoruz. Değerleri
yerine koyalım. Cevap 4.05*1014 s-1. Şimdi kristal alan
yarılma enerjisini hesaplayalım. Planck
sabitini ve frekansı kullanarak cevabı 2.68*10-19 j
buluruz. Soru bitti mi? Hayır. kj /mol olarak sorulmuştu. İşimiz
bitmedi. kj/mol olarak
bulmalıyız. Burayı vurguluyorum çünkü finalde bundan çok puan kaybediyorsunuz.
Gerçekten zor yerlerden puan kaybedin buralardan değil. Genelde kj/mol olarak sorarız. Burada
birimlerin dönüştürülmesini yapıyoruz. Avogadro
sayısını kullanarak buluruz. Böylece 160 kj/mol buluruz, şimdiye kadar görmüş olduğunuz kristal alan
yarılma enerjisi değerlerine yakın bir değer.
Maalesef,
bazı koordinasyon bileşiklerinin renkleri yoktur. Bu neden olur? Bir şey neden
renksiz olur; d orbitalleri var ve bu bir geçiş
metali? Tüm d orbitalleri için geçerli bir şey?
Örneğin tüm d orbitalleri dolu olabilir. Bu çok sık
karşılaştığımız bir durumdur. Görünür bölgede d orbitalleri
arasında geçiş olmaz. Bu duruma uyan birçok metal vardır. Zn
ve Cd biyolojik sistemlerde bize çok problem çıkarır.
Neden böyle olur? Çünkü ikisi de on ikinci gruptadır. Ama genelde Zn2+
ve Cd2+ şeklinde bulunurlar. 12-2=10 elektron demektir. İki iyon
için de durum böyledir. Yani tüm d orbitalleri
doludur. Zn biyolojik sistemlerde çok önemli bir metaldir.
Tüm d orbitalleri dolu olduğu için renksizdir. Bu
yüzden bir enzim molekülünde çinko olup olmadığını anlamak zordur. Şu ifadeyi
içeren bir soru vardı. Çinko biyolojik sistemlerde çok önemlidir, kendisine
bağlı olan grupların pKa sını değiştirir. Bu genelde onun işidir. Biyokimyacılar Zn içeren protein problemiyle sık sık karşılaşırlar. Rengi
olmadığı için bileşiğin paramanyetik ya da diamanyetik özelliğini incelerler. Eğer paramanyetik
ise eşlenmemiş elektron var demektir. Burada metal var demektir. Ama çinko için
spektroskopik bir ölçüm yöntemi yoktur. Bir kristal yapı belirlendiğinde bu proteinde
çinkonun varlığını öğrenmek çok şaşırtıcıdır.
Mekanizmalarının bir parçası olarak Cd içeren çok fazla protein olduğunu düşünüyor musunuz? Cd hakkında ne biliyorsunuz? Evet Cd zehirlidir. Barbekü ve grillerde kaplama malzemesi
olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Çok zekice değil. Bilim insanları onun
mekanizmasını anlamak için uğraşıyorlar. Cd la
çalışmak zordur. Spektroskopik sinyali yoktur. Kısa
bir tekrar yapalım. Renkler hakkında neler işledik. Zayıf alan, orta alan ve
kuvvetli alan ligandlarını ezberlemelisiniz. Zayıf
alan ligandlarında yarılma enerjisi düşüktür. Peki bileşik nasıl ışık soğurur? Düşük
enerji -düşük frekans- yüksek dalga boyu. Yansıtılan ışık soğurulan
ışığın tamamlayıcı rengidir. Zayıf alanda Kırmızı ışığın yansıtıldığını
söyleyemeyiz. Bu mantıklı olmaz. Genelde mavi –yeşil- mor yansıtılır. Yani spektrumun bir kısmı.
Kuvvetli alan ligandları
yüksek yarılma enerjisine sahiptir. Yüksek enerji- yüksek
frekans- düşük dalga boyu. Sarı, turuncu, kırmızı ışığı yansıtırlar.
Çarşamba günü yapacağımız problemlerde bu bilgileri içeren ifadeler olacak. Bu
dersten sonra bunları öğrenmiş olmanız gerekiyor. Bu konuyla ilgili problemler
olacak. Kobalt bileşikleri spektrumdaki birçok renge sahiptir. Bir biyolojik
örnek daha verelim. Burada bazı gerçek renklerin resimleri var. Burada B12
vitaminine koordine olmuş kobalt var.
Bir ligand parlak kırmızı, başka bir ligand turuncu diğer ligand ise
pembe renktedir. Moleküllerin renklerine bakarak B12 vitamininin
yükseltgenme basamağını söyleyebilirsiniz. Problemlerin çözümü için gerekli
olan her şeyi öğrendiniz. Böylece geçiş metallerini bitirdik. Çarşamba günü
kinetiğe başlıyoruz.