MIT
OpenCourseWare
http://ocw.mit.edu
8.02
Elektrik ve Manyetizma, Bahar 2002
Lütfen aşağıdaki alıntı biçimini kullanın:
Lewin, Walter, 8.02 Elektrik ve Manyetizma, Bahar 2002 (Massachusetts
Teknoloji Enstitüsü: MIT Açık Kurs Materyali). http://ocw.mit.edu (accessed MM DD, YYYY).
License: Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike.
Not: Alıntılarınızda
lütfen bu materyalin gerçek tarihini kullanınız.
Bu materyalin alıntı olarak gösterilmesi veya kullanım koşullarımız hakkında daha fazla bilgi için,
http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret
ediniz.
MIT
OpenCourseWare
http://ocw.mit.edu
8.02 Elektrik ve
Manyetizma, Bahar 2002
Transkripti indirmek için - PDF
Transkript – Ders 12 Kuşbakışı Sınav 1 (Çok Gizli !)
Burada, benim anlattığım
şekilde, konuları görüyorsunuz. Sınavda üç problem olacak ve kuşkusuz ki
sınavda tüm konular ele alınmayacak..
Onların hepsini 50 dakikaya
zaten sığdıramam.
Bazı çok temel fikirleri sınayacağım;
matematik tamamen önemsiz olacak; eğer matematik karmaşık hale gelirse, bilin
ki yanlış yoldasınız.
Bir problemde takılırsanız,
benim tavsiyem; onunla oyalanmayıp, devam edip önce diğerlerini deneyin.
Gauss Yasasının orada
kırmızı olmasının bir nedeni var. Çünkü Gauss Yasası, kuşkusuz, dersin ilk
bölümlerinde son derece önemlidir: E
nokta dA’nın kapalı yüzey integrali, yüzey içindeki toplam yük bölü epsilon
sıfırdır.
Ve bu öylesine önemlidir ki,
sınavda Gauss Yasası ile ilgili bir problemin yer alacağından emin
olabilirsiniz.
Şimdi, Gauss Yasası ile ilgili problemler söz konusu
olduğunda, şu üçünden biri de daima vardır.
Bir simetriye sahip
olmalısınız ve özel bir yük dağılımına sahip olmalısınız. Yoksa,
Gauss Yasası size hiçbir şey vermez.
Böylece, simetri olarak: küresel
simetrimiz var, silindirik simetrimiz var ve düzlem simetrimiz var. Olanların
hepsi bu…
Böylece bu üçünden biri olacak.
Şimdi, onlardan birini alacağım;
haydi, birini seçin
Birini oylayacağız.
Biri olacak; ya küresel
simetriyi veya silindirik simetriyi ya da düzlem simetrisini alacağım.
Küresel simetriyi kimler
istiyor?
Eller.
Silindirik simetriyi kimler
istiyor?
Daha çok el var.
Düzlemi kimler istiyor?
Sanırım, silindir diyenler
kazandı.
Fakat aklınız varsa, bir sonraki
derse kalırsınız ve o zaman diğerini seçmeyi deneyebilirsiniz.
Bugün biraz eğlenmeye
ihtiyacımız var.
Ve bu yüzden, ilk önce size
çok özel bir şey, hiç unutmadığım bir şey sunmak istiyorum. Gizemli bir topaç; orada
göreceksiniz. Onu döndüreceğim ve eğer Mekaniğe inanıyorsanız,
ki şimdiye kadar inanmış olmalısınız, onun çok uzun süre dönmeyeceğini, duracağını
tahmin edebilirsiniz. Havayla bir sürtünme var ve yüzeyle bir sürtünme var;
böylece büyük olasılıkla o biraz sonra devrilecektir.
Daha sonra ona yeniden bakacağız.
Şimdi ilk problemimize
başlayalım: bu bir silindirik simetri.
R yarıçaplı çok uzun bir
silindirimiz olsun ve tüm silindir boyunca düzgün bir yük dağılımına sahip
olalım; yoğunluk r;
birimi, Coulomb bölü metre küp.
Silindir boyunca düzgün
dağılmıştır.
Silindirin içinde ve
dışında elektrik alanının ne olduğunu bilmek istiyorum.
Önce silindirin dışındaki
alanı bulalım.
Gauss yüzeyinin kendisinin de
bir silindir olacağı açıktır. İşte böyle. Ona,
cevaba hiçbir etkisi olmayan herhangi bir rastgele uzunluk l verebilirsiniz.
Uçları düz olup simetri eksenine diktir ; bu ön kısım düz
ve bu eğriseldir.
Bunun yarıçapına küçük r diyorum
ve böylece, bu silindirin dış yüzeyi üzerinde her yerde elektrik alanının aynı olması
gerektiğini biliyorum; çünkü mesafe aynı.
Bu simetri argümanıdır.
Eğer bu yüzeydeysem,
elektrik alanı burada, orada olduğundan daha güçlü olamaz.
Bu, bir numaralı simetri argümanı.
İki numaralı simetri argümanı ise şudur: bunun bir silindir olduğu verildiğine
göre, elektrik alanı her yerde bu eksene dik olmalıdır, dışarı doğru... Ben ona
“radyal” diyeceğim; ancak bir küredeki gibi radyal değil kuşkusuz. O, bu
yüzeyden radyal olarak dışarı çıkar; simetri eksenine daima diktir.
Doğa başka şekilde karar
veremez. Bu ikinci simetri argümanıdır.
Bu argümana
göre, bu düz yüzeyden ve şu düz yüzeyden geçen elektrik akısı sıfır olmalıdır.
Çünkü,
elektrik alan vektörü ile yüzeye dik olan yerel dA vektörü arasında 90
derecelik bir açı vardır. Çünkü E burada bunun gibi olacaktır; dA ise simetri
ekseni yönündedir.
Bu nedenle, buradan ve
buradan hiç akı çıkmaz.
Sadece bu eğrisel yüzeyden
çıkar.
Eğer yük pozitif ise, bu
eğrisel yüzey üzerinde E vektörü ve dA vektörü aynı yöndedirler. Yük negatif ise,
onlar zıt yönlerdedir.
Daha sonra r’nun
işaretini değiştirebilirsiniz, şimdilik onu pozitif yapalım.
Böylece şimdi, Gauss Yasasını
uygularsam, sadece bu yüzeyi hesaba katarım; uçtaki bu iki parçayı değil.
Evet, şimdi yüzeyin ne
olduğunu bilmem gerekiyor... E ve dA her noktada daima aynı yönde olduklarından,
aradaki açının kosinüsü artı birdir.
Peki, yüzey alanı nedir?
Yüzey alanı, l
çarpı 2 pi küçük r ‘dir. Elektrik
vektörü her yerde aynı; bu bizim simetri argümanımızdı;
öyleyse bu, şimdi silindirin içindeki yük bölü epsilon sıfıra eşittir.
Fakat kuşkusuz, Gauss silindirinin
içindeki yük, içteki silindirin bu l
uzunluğu kısmındaki yüktür.
Burada kesit pi R karedir.
Böylece bu, Gauss yüzeyinin içinde sahip olduğum yükün hacmidir. r ile çarpmalıyım ki bana yükü versin ve epsilon sıfıra
bölmeliyim.
Her zaman olduğu gibi, kuşkusuz
burada l
yok olur ; Pi de yok olur. Böylece, elektrik alanını,
R2 çarpı r
bölü 2 epsilon 0 r ’ye eşit buluruz. Bunu vektörel olarak görmek istiyorsanız,
oraya bir r birim vektörü koyabilirsiniz; r birim vektörü eksene dik bir vektördür.
Daha önce dediğim gibi, buna, “dışa doğru radyal” deriz.
Böylece bu, silindirin
dışındaki elektrik alanıdır.
R2 r bölü
2 epsilon 0 r.
Böylece, alan, 1 bölü r ile
azalır.
Şimdi de, silindirin
içindeki alanın ne olduğunu bilmek istiyorum.
Bu kez r ≤ R’dir.
Şimdi ne yapacağım açık: Gene
l uzunluğunda, silindir
şeklinde ve uçlarında iki düz parçaya sahip olan bir Gauss yüzeyi alacağım. Şu
iki parçadan hiç akı geçmez. Gauss Yasasındaki ilk terimim aynı olacak: l
çarpı 2 Pi küçük r’ye sahibim. Bu iç dairenin yarıçapı r olduğundan, akı, l çarpı 2 pi r çarpı elektrik
alanıdır. Tartışmalar birbirine benzer. Fakat şimdi Gauss yüzeyim içerisinde
daha az yük vardır.
l çarpı pi çarpı küçük r2
hacimdir. Bunu yüke dönüştürmek için r ile çarparım ve epsilon sıfıra bölerim.
Her zaman yaptığım gibi, l’yi
yok ederim, pi gider ve böylece E eşittir,
şurada bir r var, burada bir r2
var ve böylece sadece bir r bölü 2 epsilon sıfır elde ederim. Ve eğer
vektör gösterimini istiyorsanız, bunu daima yapabilirsiniz.
Ve şüphesiz ki, r
negatif olsaydı, buraya bir negatif yük yoğunluğu koyunca, otomatik olarak E
alanının ters döneceğini görürdünüz. Böylece bu, hem burada hem de orada
otomatik olarak hesaba katılmış olur.
Şimdi buna bir göz atalım;
bundan çok memnunum.
Eğer küçük r ‘yi büyük R’ye
eşit alırsanız, silindirin tam yüzeyinde olursunuz ki, her iki durum için de
aynı cevabı bulursunuz.
Burada küçük r yerine büyük
R yazarsak, E’nin büyüklüğü, yönü için
endişelenmeyin, r çarpı
büyük R bölü 2
epsilon sıfır buluruz ve şimdi de burada
küçük r yerine, büyük R koyarsanız, tamamıyla aynı cevabı
bulursunuz.
Böylece r uzaklığının
fonksiyonu olarak elektrik alanı çizebiliriz; burası büyük R ve burası elektrik
alanının şiddeti olsun.
Bu kısım, doğrusal bir çizgidir: burası sıfır,
belirli bir maksimuma kadar çıkar ve sonra 1 bölü r ile azalır.
Bu değer, burada bu
değerdir. Orada küçük r, büyük R’dir.
Eksenin kendisi üzerinde
küçük r sıfırdır ve orada elektrik alanının sıfır olacağı açıktır. Güzel; bu,
sizin neredeyse hiçbir şey bilmeden tahmin edebildiğiniz bir sonuç. Çünkü onun
etrafında her yerde simetri var. Solda yük var; sağda yük var, güneyde ve kuzeyde yük var; tam merkezde tüm
yük çiftlerinin elektrik alanları, kuşkusuz birbirlerini yok eder ve bu yüzden tam
merkezde elektrik alanı elde etmezsiniz.
Eğer yük, bazı nedenlerden dolayı,
tamamen dış yüzey üzerinde olursa, katı bir iletkende olduğu gibi, o zaman içerde
her yerde elektrik alanı sıfır olur. Dış
yüzeyde birim uzunluk başına şimdi içerde sahip olduğunuz yük ile aynı miktarda
yüke sahip olduğunuzu varsayarsınız, dışarıdaki elektrik alanı ise değişmez.
İşte bu, silindirik
simetridir.
Topacıma göz atmak için
sabırsızlanıyorum.
Ben gerçekten şoktayım; bu topacın
hala döndüğünü görüyorum.
Böylece belki de Mekanik’te
yanlış bir şeyler olduğu sonucuna varmak zorundayım.
Mekanik’ten daha derin bir düzen
olmalı; sürtünme var, ama gene de, bu topaç durmadı.
Bu daha derin düzen, belki
de Elektromanyetizma’dır.
Bunu biraz düşünün; uykusuz
gecelerinizi arttırabilir.
Daha sonra topaca geri
geleceğiz; çünkü belki duracak.
Tamam. Çok iyi.
Şimdi çok farklı bir şey
yapalım.
Düzlem plakalı kapasitör
için iki tane düz iletken plakam var, belirli kalınlıkta; madde, iletken bir
maddedir; belirli bir kalınlığa sahiptir ve çok büyük boyutludur.
Plakaların doğrusal boyutu,
plakaların aralığından çok çok büyüktür.
Bu aralık küçük d olsun ve
yukarıdaki plakayı pozitif bir yükle yüklerim, böylece burada artı sigma yüzeysel
yük yoğunluğu ve burada eksi sigma elde ederim; her iki plakanın alanı A’dır.
İletkenin içerisinde akım
olmadığını biliyorum ve bu yüzden iletkenin kendisinde elektrik alanı sıfır
olmalıdır.
Bu iki plaka arasında bir elektrik
alanı var; onu Gauss Yasası’ndan türetebilirim. Fakat biz zaten Gauss Yasası
için yeterince zaman harcadık. Alan, sigma bölü epsilon sıfır ‘dır.
Bu iki plakanın dışındaki
elektrik alanı burada sıfıra çok yakındır ve burada da sıfıra çok yakındır.
Bunu üst-üste gelme ilkesinden
bulabiliriz, çünkü negatif yüklü bu plaka elektrik alanına aşağı yönde katkıda
bulunacaktır ve belki hatırlarsınız; bu, mesafeden bağımsızdı.
Plakalardan, işe plakaların
boyutu karışacak kadar uzak olmamanız koşuluyla tabii..
Eğer plaka 10’a 10 metre
ise, sözgelimi birkaç metre ötede olduğunuz sürece mesele yoktur.
Fakat siz 100 metre
uzaklaşırsınız, o zaman artık bu doğru değildir.
Böylece çok uzaklaşmadığınızı
varsayarsak, bu plakanın elektrik alanı aşağı yönelmiş, bunun alanı yukarı
yönelmiştir ve onlar eşit şiddetlidir; mesafeden bağımsızdırlar, böylece onlar
burada birbirlerini yok ederler, orada da birbirlerini yok ederler, bu üst-üste
gelme (superpozisyon) ilkesidir.
İletkenin içindeki bu nokta
P olsun, bu nokta da S . Size soracağım ilk şey, VP eksi VS
‘nin ne olduğudur.
Eğer bunu bir kapasitör
olarak isimlendirirseniz, VP
eksi VS, bu kapasitor üzerindeki potansiyel farkıdır.
Bu P’ den S’ye kadar, E
nokta dl’nin
integralidir.
Asla anlamadığım nedenlerden
dolayı, kitabınız bunların yerini değiştirecek ve buraya şüphesiz ki tamamen
aynı şey olan eksi işaretini koyacak.
Artık potansiyel farkı
hesaplayabiliriz.
Buradayım ve aşağıya yürüyeceğim,
aşağıya düz bir çizgide gittiğimi, böylece dl’
nin E ile aynı yönde olduğunu varsayın. O zaman bunun basitçe E çarpı bu d
uzaklığı olduğu hemen ortaya çıkar; çünkü
E ve dl
aynı yöndedirler.
Böylece onların arasındaki
açının kosinüsü artı birdir.
Sonuçta bunun E, yani sigma
bölü epsilon sıfır, çarpı şu d uzaklığı olduğunu bulurum.
Başka bir yol seçmiş
olsaydım, aynı cevabı bulurdum; çünkü burada korunumlu alanlarla ilgileniyoruz,
böylece izlenen yolun önemi yoktur.
Bu plakadan bu plakaya
gittiğiniz müddetçe, entegral daima E çarpı d’dir.
P noktası ve buradaki T
noktası arasındaki potansiyel fark nedir?
VP eksi VT,
onun sıfır olduğu açıktır, çünkü burada elektrik alanı yoktur, orada hiçbir
yerde elektrik alanı yoktur, böylece açıkça entegral sıfırdır.
Bu plakanın kapasitansı
nedir?
Kapasitans, bir plaka
üzerindeki yükün benim şimdi V harfini kullandığım potansiyel farka bölümüdür.
Bu, VP eksi VS anlamına gelir.
Peki, plakalardan biri
üzerindeki yük nedir?
Hangisini aldığınızın bir
önemi yoktur; bu, sigma çarpı A’dır.
Bu sigmanın tanımıdır, değil
mi? O birim alan başına yüktür.
Böylece bu plakadaki yüktür;
biraz önce hesapladığımız potansiyel fark ise, sigma çarpı d bölü epsilon
sıfırdır; böylece epsilon sıfır paya gelir ve kapasitansı, A çarpı epsilon
sıfır bölü d olarak buluruz.
Sigmadan bağımsız olduğuna
dikkat edin.
Kapasitans geometridir; kapasitör
üzerindeki yük miktarıyla ilgisi yoktur.
Size elektrostatik
potansiyel enerjinin ne olduğunu sorabilirim.
Elektrostatik potansiyel
enerji, pozitif yükleri burada ve negatif yükleri orada toplamak için yapmak
zorunda olacağımız iştir.
Ona, bu elektriksel alanı
yaratmak için aldığı enerji olarak da bakabilirsiniz.
Aynı soru.
Böylece yükleri toplamak
için yapılması gereken iş, plaka üzerindeki yük çarpı potansiyel fark çarpı bir
bölü iki –veya aynı şey demek olan -- bir bölü iki CV karedir.
Öyleyse, 1/2 QV nedir?
Önce şunu ele alalım: bir
bölü iki var; Q, sigma çarpı A’dır; potansiyel fark V olarak burada sigma d bölü epsilon
sıfır var. Böylece bulacağımız cevap budur ve diğerinden bulacağımız cevap
şüphesiz ki aynı olmalıdır.
Şunu kontrol edelim.
Bu C, A epsilon sıfır bölü d’dir
ve onu da potansiyel farkın karesiyle çarpmalıyım. Böylece bir sigma kare elde
ederim, bir d kare ve bir epsilon sıfır kare daha. Bu ikisi tam aynı olur.
Burada sigma kare var;
burada d kare bölü d’ye sahibim, ki tek bir d kalır.
Burada epsilon 0 kare var ve burada bir epsilon, böylece sadece bir bölü
epsilon sıfır kalır; onlar gerçekten aynıdır.
Şimdi size yükün nerelere
yerleştiğini sorabilirim.
Önce yukarıdaki plakaya
gidelim, yük üst plaka üzerinde nereye yerleşmiştir?
Bazılarınız belki de yükün plaka
içerisinde buralarda bir yerde olabileceğini söyleyebilir. Bu olamaz.
Bu yükün etrafına bir Gauss
yüzeyi çizerim.
O zaman Gauss Yasası bana E
nokta dA’nın kapalı yüzey integralinin sıfır olmadığını söyleyecek; çünkü
içeride yük vardır ve içeride yük varsa kapalı yüzey integrali sıfır olamaz.
Fakat biliyoruz ki bir iletken içerisinde her yerde elektrik alanı sıfır
olmalıdır, iletken içinde sıfır, her yerde sıfır olmalıdır. Böylece kapalı
yüzey integrali sıfır olmalıdır. Böylece orada hiç yük olamaz.
Basit bir argüman.
Belki de bazılarınız yükün
bir kısmının burada, üst yüzeyde, olduğunu söyleyebilir.
Bu düzende ona da izin
verilmez.
Gauss yüzeyi olarak şu küçük
silindirik kutuyu alırım; bunlar düz
uçlardır.
Elektrik alanı burada sıfırdır,
orada sıfırdır. Böylece kapalı yüzey integrali sıfır olmalıdır. Çünkü elektrik
alanı her yerde sıfırdır, fakat silindirik kutunun içinde yük vardır ve böylece
Gauss Yasası onun sıfır olamayacağını söyler.
Entegral sıfır olduğu için,
içeride hiç yük yoktur.
Öyleyse tek bir çözüm
vardır; doğa bütün pozitif yükleri tam buraya, bu levhanın altına koyar ve negatif
yükü tam şuraya şu levhanın üstüne koyar.
Bu durumda tek çözüm budur.
Yük başka hiçbir yerde olamaz.
İnanamıyorum
! Şu şey hala dönüyor. Şuna bakmanızı istiyorum.
Topacın hala mutlu bir
şekilde döndüğünü görüyorsunuz; böylece bu, ya bir şekilde enerji korunumunun bozulmasıdır,
ya da bir kara büyüdür. Belki de onun arkasında basit bir fizik vardır.
Ve bu basit Fizik ne olursa
olsun, onun hakkında düşünmeye başlamanızı istiyorum.
Pekâlâ. Bir sonraki konuya
geçiyorum.
Gene iki plakaya dönüyorum;
çünkü dielektrikleri konuşmaya başlamak istiyorum ve kapasitans fikrini biraz daha kurcalayacağım.
Burada bir paralel plakalı
kapasitör var.
Ve buraya pozitif yükü,
artı sigmayı koyuyorum; şimdi onu sigmaserbest diye adlandırıyorum,
henüz hiç dielektrik yok; fakat daha sonra olacak ve bu yüzden onu sigmaserbest diye
adlandırdım ve bu da eksi sigmaserbest’tir; plakaların aralığı d ve
yüzey alan A’dır.
Başlangıçta, bu biraz
sıkıcı olacak. Biliyoruz ki burada elektrik alanı bu yönde ve bu elektrik alanı
sigmaserbest bölü epsilon sıfırdır.
Serbest sigmaya aittir.
Bir güç kaynağı kullanarak
onu yüklüyorum ve şimdi güç kaynağını çıkarıyorum; bu önemli.
Plakaları güç kaynağından
ayırıyorum. Yani güç kaynağının bağlantısını kesiyorum.
Bu önemlidir. Bu, “ne kadar
yük tutulmuşsa, o artık asla değişmez” anlamına gelir.
Yapacağımız şey önemli
değil. Ne yaparsak yapalım, fark etmez..
Güç kaynağı çıkarıldı; bu sigmaserbest burada tuzaklandı.
Şimdi birçok şey yapacağım.
Plakalar arasındaki
mesafeyi değiştireceğim ve sonra bağımsız olarak, dielektrik yerleştireceğim;
biz bunları ayrı ayrı yapacağız, her birini ayrı bir zamanda.
Şimdi güvenebileceğim ve
kullanacağım denklemler şunlar olacak:
Sahip olduğum serbest yük,
Qserbest, açıkça sigmaserbest çarpı alandır.
Ve bu yüzeysel yük
yoğunluğunun tanımıdır. Böylece ona güvenebilirim.
Plakalar arasındaki
elektrik alan, sigmaserbest bölü epsilon sıfırdır ve şimdi, bir
dielektriğim varsa, oraya bir kappa koyarım.
Plakalar arasındaki
potansiyel fark, Ed’dir.
Buradaki E’yi biliyorsam,
bu E’yi, o her zaman Ed’dir.
Önceki problemimizde bu
E’yi bulmuştuk.
Kapasitansın kendisi, C, bir
plaka üzerindeki serbest yük bölü plakalar arasındaki potansiyel farktır. ve benim
potansiyel farkım, o, bu V’dir ve elektrostatik potansiyel enerji eşittir bir
bölü iki Qserbest çarpı V; fakat o da bir bölü iki CV2
‘dir.
Aşağıda yapacaklarım için
bunları aklınızda tutun.
Onlara bir daha göz atalım:
birincisi doğru, ikincisi doğru, üçüncüsü doğru, şu doğru, şu da tamam.
Ya da isterseniz,
kapasitans için A çarpı epsilon sıfır bölü d çarpı kappa yazabilirsiniz.
Güç kaynağı kesilince
yapacağım ilk iş, plakalar arasındaki d mesafesini artırmak olacak.
Aradaki mesafeyi
artıracağım; mesafeyi iki katına çıkaracağım.
Böylece d, 2 kat artar. Fakat
kappa 1 kalır. Henüz hava.
Henüz dielektrik yok.
Elektrik alanı ne oldu? E.
E değişemez; çünkü sigmaserbest
değişemez; kappa birdir… kappa yoktur…Eğer bu değişemezse,
bu değişemez.
Böylece plakaları ayırdığım
için elektrik alanında değişiklik olmaz.
Bu ayrılmayı sezemeyebileceğiniz
için, elektrik alanı sabit kalır.
Peki, plakalar arasındaki
potansiyel fark ne olur?
Şimdi şu 2 çarpanı ile
artmalıdır, çünkü d’yi 2 katına çıkarıyorum ve eğer E’ye hiçbir şey olmuyorsa,
o zaman V, 2 katına çıkmalıdır.
Böylece V, 2 çarpanı kadar
artmalıdır.
Derslerimden biri esnasında
burada bir gösteri yapmıştım. Orada d’yi 1 milimetreden 10 milimetreye çıkarmıştım,
potansiyel fark 1000 volttan 10.000 volta değişmişti. Burada idiyseniz,
gözlerinizle onu görmüşsünüzdür.
Böylece gerçekten güç
kaynağının bağlantısını kesip plakaları ayırdığınızda, potansiyel fark artar.
Kapasitansa ne olur?
Kapasitans, Qserbest
bölü V’dir.
Burada bir d eksik !!!
Bu, değişmez. Bu, 2 çarpanı
kadar artar, böylece C, 2 çarpanı kadar azalmalıdır.
Elektrostatik potansiyel
enerjiye ne olur?
O, bir bölü iki Qserbest
çarpı V’dir. Qserbest değişmez. V, 2 kat arttı. Böylece U, 2 katına
çıkmalıdır.
Bu plakaları ayırdığım ve
potansiyel farkını arttırdığım zaman, size iş yaptığımı söylediğimi hatırlayın.
U artıyor.
Eğer plakaları ayırırsam,
şu işi yapmak zorundayım.
Tamam. Böylece bu ilk kısımdır:
orada d’yi değiştirdik.
Şimdi d’ye geri gidiyorum,
onu olduğu gibi bırakıyorum ve şimdi kappayı değiştirmek istiyorum.
İçeriye bir dielektrik koyacağım.
Ara bölgede çalışacağım. Değiştirmeliyim...
artık onu göremiyorum.
Şimdi, d önceden olduğu
gibidir; fakat kappa şimdi 3 olur.
Böylece dielektriği alırım ve
onu içeri sokarım ve sigmaserbest sabittir; peki E’ye ne olur?
Evet, sigmaserbest
sabittir.
Eğer kappa aniden 3 olursa,
E alanı azalır. Bu şaşırtıcı mı?
Hayır, şaşırtıcı değil;
çünkü dielektrikte hareket ettiğiniz için, yüzey yük yoğunluğu değişmeyecektir.
Fakat şimdi dielektriğiniz üzerinde, dış elektrik alanının sonucu olarak,
burada negatif yük ve burada pozitif yük indüklüyorsunuz ve böylece o, bu yönde
bir elektrik alan indükler ve bunun sonucu
olarak net elektrik alanı azalır.
Ve burada gördüğünüz o ki, alan,
bu durumda 3 çarpanıyla azalır.
Plakalar üzerindeki
potansiyel fark ne olur?
Hatırlıyor musunuz? d değişmiyordu. Şimdi d’yi sabit tuttuk.
Eğer E, 3 kat kadar
azalırsa; V de, 3 kat azalmalıdır.
C kapasitansına ne olur? Kapasitans
serbest yük bölü potansiyel farkıdır.
Serbest yük değişmiyor, o tuzaklanmıştır.
Potansiyel fark 3 kat
azalır, kapasitans 3 kat artar.
Elektrostatik potansiyel
enerjiye ne olur?
Elektrostatik potansiyel
enerji bir bölü iki QV’dir.
Fakat Qserbest
değişemez. V, 3 kat azaldı.
Böylece U, 3 çarpanıyla
azalmalıdır.
Dielektriği içeri sokarken
elektrostatik potansiyel enerji azalıyorsa; bu negatif iş yapıyorum demektir.
Eğer onu içeri itmek
zorunda kalsaydım, U artardı.
Bir bakıma, dielektriği içeri
koyarken, o içeriye doğru çekilir.
Onu içeriye çeken bir kuvvet
vardır. Başlı başına ilginç.
Sizden evde, BİR FARK
DIŞINDA, kelimesi kelimesine tamamen aynı olan bu sorunun üzerinden geçmenizi
istiyorum.
Ve BU FARK, güç kaynağını
bağlı tutmanızdır.
Şimdi cevaplarınız çok
farklı olacaktır.
Bir şey var: Eğer güç
kaynağı bağlıysa ve d’yi değiştirirseniz – yani, güç kaynağı bağlı durumda ve d’yi
2 katına çıkarıyorsunuz -- güç kaynağı bağlı; şimdi değişmeyen tek bir şey var,
o da V’dir.
Potansiyel fark değişemez, çünkü güç kaynağı bağlıdır.
Böylece, V değişemezse ve
d’yi iki katına çıkarırsanız; E, 2 çarpanıyla
azalmalıdır.
Ve bu, E’nin sabit kaldığı daha önceki durumdan çok
farklı olacaktır.
Böylece o çok, çok farklı bir
fiziktir.
Fizik aynı; ancak sonuçlar
çok farklıdır.
Ve bunu yapmanızı istiyorum;
şimdi bütün aletlere sahipsiniz; şu denklemlere inanabilirsiniz ve onlar sizin
için çalışmalılar.
Pekâlâ, Ohm Yasasını
geçelim ve Kirchhoff’a bakabiliriz. Size uygun olan ve bana da uygun olan bu ortadaki
tahtada kalmayı tercih ediyorum.
Çok basit bir devre... Bunu
aklınızda tutun, bir sınavda bütün problemler son derece basit ve çok temeldir.
Karmaşık olan birşey yok.
Bunun için zamanınız yok.
Burada bir problem
veriyorum, içinde gerçekten sayılar var; sınavda ise bu sayılar olmayacak; hatta, dirençler, ohm’lar ve bunun gibi şeyler anlamında
sayılar, çünkü hesap makineniz yanınızda olmayacak.
Fakat burada bazı sayılar
göreceksiniz, bu bir pildir ve bu pil 10 voltluk bir EMK’ye sahiptir.
Bu veriliyor. Artı, eksi.
Ve burada akım üçe
bölünecek.
1 ohm’luk R1 direnci;
R2, 2 ohm; biraz aşağı koyduğumuz 3 ohm’luk bir R3
direncimiz var, onlar burada birleşiyorlar.
Ve burada 4 ohm’luk bir R4
direncimiz var ve halkayı kapatıyor ve pilime geri dönüyorum.
Onu biraz daha ilginç
yapmak istersek, bu pilin içine çok
küçük 0,1 ohm’luk bir iç direnç sokacağım. Onu çıkaramazsınız, o pile özgüdür.
Ve bu durumda size
soracağım ilk soru şudur; devreden geçen toplam akım nedir?
Burada bir I akımı elde edeceğiz.
Buradan I1,
buradan I2,
buradan I3’ü
elde edersiniz; buradan I
çıkar, buradan I gider, dördüncüden geçer
ve pile geri gelir.
Böylece I
nedir?
Bunun gibi bir problemde
başarıya ulaşmak için pek çok yol vardır.
Sadece bir tane değil. Hangisini
tercih edeceğiniz size kalmıştır.
Bu noktaya A dersem, bu
noktaya D dersem; sonra ne yapardım, kendime şu soruyu sorardım; bu nokta A
ise, bu nokta D ise, kitabınızın eş değer direnç dediği buraya, I
akımının tamamen aynı olacağı, bu üçünün yerine koymam gereken direnç nedir?
Böylece bu üçünü bu temsili
dirençle yer değiştireceğim.
Kitabınızda dikkat
ettiğiniz gibi, şüphesiz ki orada okumuşsunuzdur; 1 bölü Reşdeğer
eşittir 1 bölü R1
artı 1 bölü R2 artı 1 bölü R3 .
Bütün bu sayıları
biliyorsunuz ve böylece Reşdeğer , 0.55 ohm
olarak çıkacak.
Bunu evde kontrol edin,
umarım burada hata yapmamışımdır.
Bu direncin, eşdeğer
direncin, 1 ohm olan en küçük dirençten bile daha küçük olduğuna dikkat edin.
Bu açıktır. Böyle olmak zorunda.
Bunları suyun akışı gibi
düşünün. Su bundan, bundan ve bundan akar.
Bu ikisini çıkarın. Su
sadece bundan akıyor. Şimdi bu iki boruyu eklersiniz böylece daha çok su
akabilir, böylece eşdeğer direnç azalır.
Elektrik ile aynıdır.
Böylece paralel dirençlerin
eşdeğer direnci her zaman en küçükten daha küçüktür.
Şimdi I
akımını hesaplamak zor değildir. Ohm Yasasını kullanırım.
Ohm Yasasına göre, batarya
tarafından sağlanan potansiyel fark, E , ki
bu 10 volttur, toplam akımın yol boyundaki tüm dirençler ile çarpımıdır.
Devreyi bir kez dönerim;
burada Reşdeğer var; sonra R4 var, çünkü bütün akım R4’den
geçer ve bir de bu küçük önemsiz ri var.
Çok fark yaratmayacak,
fakat o burada.
Artık I’nın
ne olduğunu bulabilirsiniz; çünkü diğer bütün sayıları biliyorsunuz, I’
nın kaç olduğunu bulacaksınız, I
benim hedefimdi ve sanırım 2.15 amper buldum, bu doğru. 2.15 amper.
Böylece I
nın kaç olduğunu biliyoruz.
Tek yol bu mu? Hayır.
Ama bu bir çözüm yoludur, çok
etkili bir yoldur.
Şimdi I1,
I2
ve I3’ün
ne olduğunu bilmek istiyorum.
Peki, eğer A ve D
arasındaki potansiyel farkını biliyorsam, Ohm Yasasına göre VA eksi
VD, I1R1
olmalıdır.
Bu yolu izlersem…
Ancak korunumlu kuvvetlerle
ilgilendiğimiz için, bu yol boyunca da gidebilirim, yolun önemi yoktur, aynı
potansiyel farkını elde etmem gerekir.
Böylece o da, I2
çarpı R2’dir ve böylece o da, I3
çarpı R3 olmalıdır.
Böylece eğer sadece I2’yi
bulabilirsem, o zaman şüphesiz ki hemen potansiyel farkını, buradan da hemen I1
ve I3’ü
bulabilirim.
Ve şimdi I2’yi
bulmak için Kirchhoff’un birinci kuralını uygulayacağım.
I1’i
bulabilirdim, ama şu an I2’yi
bulmaya niyetliyim.
Kırchhoff’un ilk kuralı, E
nokta dl’nin
kapalı halka integralinin, ki bu kapalı bir halka, sıfır
olduğunu söyler.
İleride onun sıfır olmadığı
durumları da göreceksiniz. Burada sıfırdır.
Kırchhoff’un neden bundan
ötürü saygınlık kazandığını bilmiyorum; bu ondan çok önce biliniyordu, fakat
yine de Kırchhoff’un ilk kuralı diye adlandırılıyor.
Kapalı bir yol izleyeceğim
ve izlemeye karar verdiğim kapalı yol, bu.
Bu kapalı halka integrali E
nokta dl,
sıfır olmalıdır.
Bir diğer yol da sıfır
olabilirdi.
R2 ’den geleni
seçtim, çünkü amacım I2’yi
bulmaktır.
Bir kere I2’ye
bulursam; bundan
hemen I1
ve I3’ü
bulabilirim.
Keyfi olarak, potansiyelin
azalan yönünde gitmeye karar verdim. Böyle yaparsam, bir negatif işaret koyacağım
ve azalan potansiyel yönünde gidersem şuna pozitif işaret vereceğim.
Bunu ters çevirebilirsiniz.
Fark etmez, çünkü nasılsa
onların toplamı sıfır olacak.
Böylece şimdilik uzlaşıma
uyacağım: azalan potansiyele doğru gidersem negatif işaret vereceğim; artan potansiyele
doğru gidersem, pozitif işaret.
Önce A’dan D’ye R2 boyunca
giderim.
Akım I2’dir.
Direnç R2’dir.
Ve azalan potansiyel
yönünde gidiyorum.
Böylece ilk terimim olarak eksi I2 çarpı R2 elde
ederim.
Şimdi D’deyim. A’dan
başladım, şimdi D’deyim.
2’den geçtim.
Buradan çıktım ve 4’ten, R4’ten
geçiyorum.
Azalan potansiyelde
gidiyorum. R4’den geçen akım I’dır.
Böylece eksi IR4
elde ederim.
Yukarı çıkarım ve önümde bu
bataryayı görürüm; potansiyelde yukarı tırmanmak zorundayım. Ne kadar tırmanmak
zorundayım?
Bataryanın bu EMK’sı kadar.
Fakat şu ufacık oyuncağın
küçük ri direnci beni birazcık aşağı götürür ve böylece başka bir
eksi I çarpı ri elde ederim
ve şimdi şu sıfırdır.
Bu bir bilinmeyenli bir
denklemdir; bilinmeyen I2’dir,
çünkü biz zaten I’yı biliyoruz.
I, 2.15 amperdir.
Böylece I2’nin
0.6 amper olduğunu bulacaksınız.
Ve artık I2R2’ye
eşit olan VA eksi VD potansiyel farkının 1.2 volt olacağını biliyorsunuz.
Çünkü I2,
0.6 amperdir, fakat R2 , burada bir 2 var, 2 ohm’dur.
Böylece o, 1.2 volttur.
Ve
I1
R1 de 1.2 volttur, ve bu,
ayrıca I3R3’e
de eşittir. Böylece I1
ve I3’ü
elde edersiniz.
Bu bataryanın verdiği güç
ne kadardır? Bu güç, EMK çarpı toplam I akımıdır.
EMK’nın 10 volt olduğunu biliyoruz.
Toplam akım ise 2.15 amper.
Böylece bu 21.5 watt’tır.
Bu enerji nasıl ortaya
çıkar? Tabii ki o, ısı şeklinde ortaya çıkar.
R4’deki ısı, R1,
R2 ve R3 ‘teki ısı ve şu 0.1
ohmluk iç dirençten ötürü bataryanın içindeki ufacık ısı.
R2 direncinde harcanan
güç ne kadar?
Elbette ki bu, R2
üzerindeki VA eksi VD potansiyel farkının R2’den
geçen akım ile çarpımıdır.
Bu güçtür; güç, potansiyel
fark çarpı akımdır. Bu, bataryanın verdiği toplam güçtür.
Bu, mevcut toplam
potansiyel fark çarpı toplam akımdır.
Kuşkusuz, sadece R2
1.2 voltluk potansiyel farkı görür; oradan sadece 0.6 amperlik I2 geçer;
böylece bu sadece 0.72 watttır.
Böylece bu, R2’de
üretilen ısı cinsinden saniyedeki joule miktarıdır.
Topacın hala döndüğünü söylersem,
sanırım bana inanacaksınız.
Ve size vereceğim ipucu,
cevabın Elektromanyetizma dersinde olduğudur.
Bunu biraz düşünün; çok zarif
bir topaç bu.
Pekala,
bir potansiyel fark altında hareket eden yüklerden dolayı kinetik enerjideki artma
hakkında konuşalım.
Çok acayip şekilli iki
iletkenim var; fakat onlar eşpotansiyellidirler. İletkenler içerisinde akan hiç
akım yoktur.
Ve böylece A iletkeni, VA
potansiyelindedir; bu A iletkenidir, potansiyeli VA’dır ve bu B iletkenidir,
VB potansiyeline sahiptir. VA’nın VB’den daha
büyük olduğunu varsayalım.
Daha sonra bunu değiştirmek
isterseniz, değiştirin.
Tümü boşluktadır; bir artı q yükünü buraya bırakacağım ve bu yük
B’ ye gidecek.
Elektrik alanının şekillenimi karmakarışıktır.
Onun nasıl olduğunu
düşünmek bile istemiyorum.
Öyle ya da böyle, fark
etmez; buraları boşluksa, o zaman bu yük B’ye gideceği yolu bulacaktır. Diyelim
ki, onun izlediği yol bu olsun.
Yük nasılsa B’ye varır. Şimdi
soru şudur: Yükü buradan sıfır hızıyla serbest bırakmışsam, B’ye vardığında hızı
ne olur?
Böylece elektrik alanı bu
yük üzerine iş yapacak ve A’dan B’ye giderken yapılan iş, A’dan B’ye integral,
kuvvet nokta dl olacaktır.
Bu, yük üzerindeki elektrik
kuvvetidir.
O korunumlu bir alan olduğu
için, yolunuzun ne olduğunun hiç önemi yoktur; bu nedenle daima aynı cevabı bulacaksınız.
Bu elektrik kuvveti de,
çizgi boyunca her yerde, yük çarpı elektrik alanıdır.
Böylece, gördüğünüz gibi, q
çarpı E dl elde
edersiniz.
Fakat E dl’nin integrali, bu ikisi arasındaki
potansiyel farktır.
Ve bu yüzden net sonuç
şudur: Bu yük burada son bulduğunda, elektrik alanı tarafından yapılan iş, hangi
yolun seçildiğine bakılmaksızın, q yükü çarpı VA eksi VB potansiyel
farkıdır.
Gerçekçi bir durumu ele
alalım: Kütlesi 1.7 çarpı 10 üzeri eksi 27 kilogram
olan bir protonumuz var.
Protonun yükü elektronun
yükü ile aynı, fakat pozitiftir.
1.6 çarpı 10 üzeri eksi 19
Coulomb.
A ve B arasındaki potansiyel
farkın bir milyon volt olduğunu varsayalım.
Buraya bir delta koyayım,
çünkü her iki tarafta V’lerin olmasını istemiyorum.
Fakat bu fark, VA
eksi VB’dir.
B’ye ulaştığında protonun kinetik
enerjisi nedir?
Bu kinetik enerji q çarpı
potansiyel fark olmalıdır; yani 1.6 çarpı 10 üzeri eksi 19 çarpı 10 üzeri 6; böylece kinetik enerji
1.6 çarpı 10 üzeri eksi 13 jouledür.
Hemen hemen hiçbir fizikçi
buna 1.6 çarpı 10 üzeri eksi 13 joule demez. Bunun
yerine, bu protonun kinetik enerjisi 1 MeV, 1 milyon elektron volttur
deriz.
Buna böyle deriz; çünkü bir
elektronun bir voltluk potansiyel farkı altında hareket ederken kazandığı kinetik
enerjiye, “1 elektron volt” adını
veririz.
Bu, 1 elektron volt’un
tanımıdır.
Protonun yükü elektronun
yükü ile aynı olduğundan ve o bir milyon voltluk potansiyel farkı altında
hareket ettiğinden, enerjisi bir milyon elektron volttur.
Fakat bu, bir SI birimi
değildir; bu yüzden dikkatli olun.
Eğer SI’da yani Uluslararası
Birim Sistemi’nde çalışıyorsanız, bu sayıyı kullanmak zorunda kalırsınız.
Fakat bunun 1 MeV, 1 milyon
elektron volt’luk kinetik enerjiye sahip bir proton olduğunu söyleyebiliriz.
Böylece protonun sonuçta ulaştığı
hız nedir?
Bu sayı, bir bölü iki m2 ’dir. Bu,
protonun kütlesidir; bu, protonun B noktasına vardığındaki hızıdır ve bu sayıyı,
kütleyi, kullandığınızda bu protonun hızını yaklaşık olarak 1.4 çarpı 10 üzeri
7 metre bölü saniye olarak bulacaksınız, ki bu ışık
hızının yaklaşık olarak % 5’idir.
Diğer bir değişle görecelilik
düzeltmeler yapmak zorunda değilsiniz.
Bu cevap inandırıcıdır.
Birkaç öğrenci bana e-mail
atarak pratik sınav hakkında sorular sordular.
Sizin gibi, ben de şaşırdım.
Elektromanyetizma dersinin önceki anlatıcıları, Web’de, Web sitelerinde
sınavları listelememişler.
Bunu yapmamışlar. Yapmalarını
umuyordum, ama yapmamışlar.
Bununla beraber, Profesör
Belcher bana belirli bir sınavdan bahsetti; Elektromanyetizma Web sitesini ziyaret ettiğiniz
zaman, bu pratik sınavı bulabilirsiniz, ancak bu sınavın çözümleri yok.
Bu sınavı asistanlarınızla,
özel hocalarınızla veya isterseniz, ben de varım, benimle de tartışabilirsiniz.
Benim için sorun değil; ama 600 öğrenciye yardım edebilmem zor; ancak
birazınıza yardım edebilirim.
Fakat gerçekten daha çok
pratik yapmak istiyorsanız, çalışma kılavuzunu almanızı ve bazı çözülmüş
problemlerin üzerinden geçmenizi tavsiye ediyorum.
Ve size iyi şanslar
diliyorum, gelecek derste görüşürüz.