MIT
Açık Ders Malzemeleri
http://ocw.mit.edu
8.02 Elektrik ve Manyetizma, Bahar 2002
Lütfen aşağıdaki
alıntı biçimini kullanınız:
Lewin, Walter, 8.02
Elektrik ve Manyetizma, Bahar 2002 (Massachusetts Institute of Technology:
MIT OpenCourseWare). http://ocw.mit.edu (accessed MM DD, YYYY). License: Creative Commons
Attribution-Noncommercial-Share Alike.
Not: Alıntılarınızda
lütfen bu materyalin gerçek tarihini kullanınız.
Bu materyalin alıntı olarak
gösterilmesi veya kullanım koşullarımız hakkında daha
fazla bilgi için, http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret
ediniz.
http://ocw.mit.edu
8.02 Elektrik ve
Manyetizma, Bahar 2002
Transkripti indirmek için - PDF
Transkript – Ders 11 Manyetik Alan ve Lorentz Kuvveti
Bu
derste şimdiye kadar sadece elektriği tartıştık.
Sakin
olun.
Fakat
bu ders elektrik ve manyetizma üzerinedir.
Bugün
manyetizmadan bahsedeceğim.
M.Ö beşinci
yüzyılda, Yunanlılar bazı taşların demir parçalarını çektiğini biliyorlardı.
Bu taşlar Magnesia
yani Manisa bölgesinde oldukça boldu; ‘‘magnet” yani mıknatıs ve ‘‘manyetizma’’
isimleri buradan gelmektedir.
Bu taşlar demir
oksit içerirler; onlara manyetit adını vereceğiz.
Milattan
sonra 1100’de, Çinliler pusula yapmak için bu manyetit iğneleri kullanırlardı ve
onüçüncü yüzyılda, manyetitlerin maksimum çekme gücüne sahip iki ucunun
bulunduğunu keşfettiler; bu uçlara kutuplar diyoruz.
Böylece bir manyetit
ya da mıknatıs parçası aldığınızda, o daima iki kutba sahiptir.
Bir kutbu A,
diğerini B olarak isimlendirelim.
A ve A
birbirlerini iterler, B ve B de birbirlerini iter; ancak A ve B birbirlerini
çekerler.
Elektrik ve
manyetizma arasında büyük bir fark vardır.
Elektrikte iki
kutbunuz var, ancak artı veya eksi kutbu seçmekte özgürsünüz.
Oysa manyetizmada
bu seçime sahip değilsiniz.
Manyetik kutuplar daima
çiftler halinde bulunurlar.
Yalıtılmış manyetik tek-kutup yoktur –
veya bir fizikçinin dediği gibi, bildiğimiz kadarıyla manyetik tek-kutup
yoktur.
Biri manyetik tek-kutup bulursa--
insanların aramadığını da düşünmüyorum—bu kesinlikle bir Nobel Ödülüne değer olacaktır.
Prensip olarak onlar
mevcut olabilir; ancak bildiğimiz kadarıyla yokturlar ve hiç görülmemişlerdir.
Elektrik
tek-kutuplar vardır. Bir artı yükünüz varsa, o bir elektrik tek-kutuptur.
Bir
eksi yükünüz, elektrik yükünüz varsa, o bir elektrik tek-kutuptur.
Eşit
şiddetli bir artı ve bir eksi yükünüz varsa, bu bir elektrik dipoldür.
Ne
zaman bir mıknatısınız varsa, bir manyetik dipolünüz var demektir.
Manyetik
tek-kutup diye birşey yoktur.
Onaltıncı
yüzyılda, Gilbert dünyanın gerçekte dev bir mıknatıs olduğunu keşfetti ve
pusulalarla deneyler yaptı; dünyanın elektromanyetik haritasını, etkin olarak
çıkaran ilk kişiydi.
Miknatıs
iğnelerinden birini alırsanız ve bu iğne, kuzey Kanada’nın yönü olan bu yönü gösteriyorsa;
uzlaşım gereği, iğnenin bu tarafını artı, --ooh, artı değil—kuzey olarak ve
iğnenin bu tarafını güney olarak adlandırırsınız.
A,
A’yı ittiği ve B, B’yi ittiği, fakat A ve B birbirlerini çektiği için, kuzey
Kanada dünyanın manyetik güney kutbundadır, manyetik kuzey kutbunda değil.
Kuşkusuz, bu bir ayrıntı.
Bu, mıknatıs
iğnelerinin yönünü, kuzey ve güneyi tanımlamamızın bir yoludur.
Bir önemli keşif, 1819’da Danimarkalı fizikçi Oersted
tarfından yapılmıştı.
Oersted, bir
manyetik iğnenin bir teldeki akıma cevap verdiğini keşfetmişti.
Ve bu,
manyetizmayı elektriğe bağlıyor.
Bunun,
şimdiye kadar yapılan en önemli deney olduğu bile savunulabilir.
Oersted,
teldeki akımın bir manyetik alan yarattığı ve telin oluşturduğu bu manyetik
alana cevap olarak manyetik iğnenin hareket ettiği sonucuna varmıştı.
Ve bu
muhteşem keşif, ondokuzuncu yüzyılda – özellikle Ampere, Faraday ve Henry
tarafından-- bir aktivite patlamasına yol açtı ve bunlar, İskoçyalı kuramcı
Maxwell’in parlak çalışmalarıyla doruğa ulaştı.
Maxwell,
manyetizma ile elektriği birleştiren bir evrensel alan teorisi oluşturdu.
Bu dersin merkezinde
yer alır bu teori.. Maxwell denklemleri.
Bu dersin
sonuna kadar onları, bu dört denklemi, göreceksiniz.
Bir akım telim
olsun; tahtaya dik ve akım tahtadan içeri doğru aksın; bunu bir çarpı işaretiyle
gösteririm. Akım tahtadan dışarı ise, oraya bir nokta koyarım.
Bunun bir
tarihsel nedeni vardır.
18.01 dersinde
ve diğer derslerde her zaman vektörlerden bahsettiniz, fakat asla bir vektör
görmediniz.
Ve size bir
vektör göstereceğim. Bu bir vektördür.
Ve bu size
doğrudur.
O zaman bir
nokta görürsünüz.
Ve bu sizden
uzaklaşır. O zaman bir çarpı görürsünüz.
Akım kara-tahtadan
içeri doğru aktığında, çevresine bu iğneleri yerleştirirsem, onlar bu şekilde
dizilir.
Ve onu
buraya koyduğumda, böyle gidecek.
Onlar bir
çemberin teğetlerini izler ve bu manyetik alanı tanımlamamız için bir yoldur. Manyetik
alanın yönü, yani bu manyetik alanın —onun için daima B sembolünü
kullanırız—şimdi saatin dönüşü yönündedir.
Uzlaşım uyarınca,
akım tahtaya doğru gitmektedir.
Ve hiç
unutmayın, hep sağ-el vida kuralı dediğimiz şeyi kullanın.
Bir vida
alıp saat ibresi yönünde döndürürseniz, vida tahta içine doğru ilerler.
Bu, akım ile
B’yi birbirine bağlar.
Bir tirbuşon
alıp saat ibresi tersi yönünde döndürürseniz, o zaman tirbuşon size doğru,
mantardan dışa doğru ilerleyecektir.
İşte bu, bir
vida ya da tribüşon ile, akım telleri etrafında
dolanan manyetik alanı nasıl bulacağınızı gösterir.
Bu sadece
bir uzlaşımdır.
Bir manyetik
iğnenin bir akıma nasıl cevap verdiğini göstermek istiyorum.
Üzerinden, 300
amper kadarlık, müthiş bir akım geçireceğim bir telim var ve bu teli orada görüyorsunuz.
Işıkları ayarlayacağım; onun nasıl gitmesini istediğimi orada göreceksiniz;
uygun ışığı elde edelim.
Akımı
geçirdiğim zaman – burada mıknatısı görüyorsunuz; bugünlerde ona pusula diyoruz-- o pusula yerin manyetik alanı
yönündedir.
Telden 300 amperlik akım geçireceğiz ve mıknatıs yönünü değiştirecek, telin
çevresinde meydana gelecek bunun gibi bir manyetik alanın yönüne yönelecek.
Bunun gibi olacak.
Uyguladığım akım o kadar yüksek ki birkaç
saniye içinde teller kokmaya ve yanmaya başlar.
Batarya, bu kadar yüksek bir akım çektiğim zaman, bundan
hoşlanmaz.
Bu yüzden, bunu sadece birkaç saniye için
yapabilirim.
Böylece pusula bu yönde sallanacak ve
titreşim yapmaya başlayacaktır. Akımı titreşimi durduracak kadar uzun süre
uygulayamam.
Bu yüzden elimle durduracağım ve bunun
gerçekten denge konumu olduğuna sizi ikna edeceğim.
Bunun için hazırsanız, şimdi bağlantıları
yapalım ve izleyelim, üç, iki, bir, sıfır.
Gördüğünüz gibi o dönüyor.
Şimdi onu durduracağım—akım hala akıyor.
Bunun denge konumu olduğunu görüyorsunuz.
Ve akımı durduracağım.
Ve şimdi yönünü ters çevireceğim, şimdi
onun zıt yönde sallandığını göreceksiniz.
Farklı yönde 180 derecede.
Üç, iki, bir, sıfır…
Harekete başladı. Onu durduracağım [hoop];
birkaç saniye; bu denge konumudur; sonra bırakacağım.
Böylece gördünüz ki, bu manyetik iğne gerçekten
de telin oluşturduğu manyetik alana yanıt verdi. Bu Oersted tarafından yapılan
büyük bir keşifti. Bu keşif --bu gösteri-- sizin için olağanüstü olmayabilir;
fakat tarihi açıdan muazzam bir öneme sahiptir.
İddia edebilirim ki, belki de, bugüne
kadar fizikte yapılmış olan en önemli gösteri, en önemli araştırmadır bu; çünkü
elektrik ile manyetizmayı birbirine bağlamıştı.
Bir alan teorisi kavramının yaratılmasına
temel oluşturmuştu.
Aslında bu, mıknatısın tepkisiydi; ama
aynı zamanda şu demekti: eğer akım taşıyan bir tel mıknatıs üzerinde bir
kuvvete sahipse, o zaman elbette miknatıs da tel üzerine bir kuvvet uygulamalıydı.
Size bunu da göstereceğim, fakat şimdi çok
daha güçlü bir mıknatısımız var. Gösterimde bu mıknatısı kullanacağım. Miknatıs
hareket etmeyecek, çünkü hareket ettirilemeyecek kadar ağır. Bu yüzden sadece
teli hareket ettireceğiz
Bu durumda, temel fikir aşağıdaki gibidir:
İşte mıknatıs
bu. Mıknatısın kuzey kutbu bu ve bu da güney kutbu. --Samimi olmak gerekirse, hangisinin
hangisi olduğunu hatırlamıyorum-- O zaman, manyetik alan bu şekilde olacak. Akım teli burada; içinden akım geçiyor ve tel
kara-tahtaya dik.
Akım geçirdiğimizde, akım tahta
düzleminden dışarı doğru ise – ve yüzde elli şansım var, çünkü gerçekten bunun
kuzey mi yoksa güney mi olduğunu hatırlayamadım—evet, akımın tahta düzleminden
dışarı olduğunu varsayalım. Bu durumda bu telin yukarı doğru bir kuvvetin
etkisinde kalacağını göreceksiniz.
Tel üzerindeki kuvvetin daima I vektörel çarpım B yönünde olması, deneysel bir olgudur.
Bunlar birim vektörlerdir.
Ve I tahta düzleminden dışarıya doğru
olduğundan, I ile B’yi vektörel olarak çarparsam, bu yönde bir kuvvet elde ederim.
Ve şimdi akımı ters çevirirsem—akım bu
yönde akarsa—o zaman tel aşağı doğru gitmek isteyecektir.
Şimdi her ikisini de göstereceğim size.
Fakat hangisi ilk önce olacak bilmiyorum.
Çünkü kutupları işaretlemedim.
Ahh—uhh.
Şimdi onu çizdiğimden biraz farklı olarak
göreceksiniz.
Size bu şekilde görünen bir mıknatıs
çizdim, fakat elbette onu bu şekilde görmeniz sizin için daha hoş olur.
Böylece teli görüyorsunuz ve mıknatısı;
şimdi telden birkaç yüz amperlik akım geçireceğim. Tel ya yukarı sıçrayacak ya da
aşağı sapacak; sonra da akımın yönünü değiştireceğim ve o zaman bunların tersi
olacak.
Tamam.
Bunun için hazır mıyız?
Üç, iki, bir,... sıfır…
Dikkat ederseniz, aşağıya doğru besbelli
bir kuvvet var; öylesine güçlü bir kuvvet ki destekleri bile aşağıya çekti.
Bu yüzden, bu deneyde akımı ters çevirirsem, telin
yukarı sıçrayacağını tahmin edebilirim.
İşte başlıyoruz—kesinlikle biliyorum, çünkü onu bu
şekilde döndürdüm; şimdi onu bu şekilde döndüreceğim ve tel yukarı sıçrayacak.
Bu gördüğünüz ilk çizimdir.
Üç, iki, biiir, sıfır…
Çok açık. Onun çıktığını gördünüz. Tamam.
Bunu aşağıya alayım.
Tamam.
Eğer bir telim varsa,-- diyelim ki, üzerinden I1 akımı geçiriyorum – o bir manyetik
alan oluşturacaktır; sağ-el vida kuralı, tam burada, bu manyetik alan tahtadan
içeri doğru olacaktır -- ona B1 diyeceğim -- tam burada, o tahtadan dışarı
doğru olacaktır.
Ama bu şu anda önemli değil. Fakat tahtadan dışarı
doğrudur.
Burada, o tahtadan içeri doğru.
Ve burada, diğer bir tel var; onun üzerinden ise I2 akımı geçireceğim.
Şimdi bu tel üzerinde, I vektörel çarpım B yönünde bir kuvvet olacaktır.
Elinizle yapın, I vektörel çarpım B [krrk], bu kuvvet yukarı olacaktır.
Böylece bu tel yukarı yönde bir kuvvete maruz
kalacaktır.
Ama tabiî ki, eğer bu tel yukarı yönde bir kuvvete
maruz kalırsa; etki, eksi tepkiye eşit olduğu için, bu tel aşağı yönde bir
kuvvete maruz kalacaktır.
Böylece, onlar birbirlerine doğru gideceklerdir. Onlar
birbirlerini çekeceklerdir.
Kuvvetin burada aşağı olduğunu bağımsız bir şekilde onaylayabilirsiniz.
Bu, bu kuvvettir.
Benim için, etki eşittir eksi tepki olduğunu söylemek
yeterli olacaktır. Newton’un Üçüncü yasası…
Fakat buraya, tabii ki, tahtadan dışarı doğru olan
akımın sonucu olan B2 manyetik alanı koymak isterseniz -- sağ-el
kuralını hatırlayın – o zaman, kuvvetin şimdi burada, I1 vektörel çarpım B2
yönünde olması gerektiğini göreceksiniz.
Ve bu aşağıyadır; tam olarak tahmin ettiğim gibi.
Böylece iki tel birbirine doğru gidecektir.
Ancak, her şeyi aynen bırakıp, I2 nin yönünü ters çevirirsem-- böylece şimdi iki akım
ters yönlüdür-- o zaman kuvvetler ters dönecekler
ve böylece şimdi teller birbirlerini iteceklerdir.
Ve ben size bunu göstereceğim.
Burada bu iki telim var ve onları, orada, ekranda
göreceksiniz.
Gördüklerinizi size ayrıntılı olarak açıklayacağım.
İki tel dikey olarak uzanır –
bu telin biri ve bu da diğeri -- aynı yönde bir akım geçirdiğimde, onlar birbirlerini
çekeceklerdir.
Ve birazdan bunu göreceksiniz.
Üç, iki, bir, sıfır.
Gördünüz mü?
Birbirlerine doğru gidiyorlar.
Şimdi onu tekrar yapacağım.
Eğer akımları zıt yönlerde geçirirsem, birbirlerini
iteceklerdir.
Şimdi onları zıt yönlerde geçireceğim. Onlar birbirlerini
iterler.
Onu tekrar yapacağım, üç, iki, bir, sıfır.
Onlar birbirini itiyorlar.
Size bu gösteriyi yapmamın
nedeni farklı.
Kavramanızı istediğim şey şu: Bu alüminyum iletken
plakayı -- o bir iletken -- iki telin arasına koyup deneyi tekrar yapsaydım, tamamen
aynı şeyler olacaktı.
Bu size, manyetik alanın elektrik alanından gerçekte
çok farklı olduğunu söyler. Çünkü elektrik alan bunun gibi iletken bir levha tarafından
oldukça fazla etkilenir.
Manyetik alanlarsa etkilenmez.
Böylece tellerin arasına bu plakayı koyacağım ve sonra
yine zıt yönlerde akım geçireceğim. Sanki orada levha yokmuş gibi tellerin
birbirini ittiğini göreceğiz.
Üç, iki, bir, sıfır. İşte görüyorsunuz..
Bu yüzden, manyetik alanların anlatılacak çok ilginç
bir öyküsü var.
Yine de, elektrik ve manyetizma birbirine bağlıdır.
Bir manyetik alanın şiddetini nasıl tanımlarız?
Elektrikte, elektrik alan şiddetini şu şekilde tanımlamıştık—bir
elektrik yükü üzerindeki kuvveti ölçmüştük, elektrik kuvvetini... ve sonra elektrik kuvveti, yük çarpı elektrik alanıdır
demiştik.
Bu, elektrik alanının şiddetini belirliyor.
Şimdi “Tamam, manyetik alan, bir manyetik yük çarpı B
alanı” diyebilseydik, güzel olurdu, değil mi? Böylece
B alanının büyüklüğü tanımlanırdı.
Evet, güzel
olurdu.
Ama bir manyetik tek-kutup bulamadığımız sürece, bunu
söyleyemeyiz.
Eğer yarın manyetik tek-kutupla gelirseniz, bunu
yapabilirim.
Fakat manyetik tek-kutuplarımız yoktur ve bu yüzden, tanımı
bu şekilde yapamayız.
Öyleyse manyetik alan nasıl tanımlanır?
Şu şekilde tanımlanır.
Bir elektrik yükü alırım; bu elektrik yükü q olsun.
Bu elektrik yükü bir u hızıyla hareket ediyorsa
ve elektrik yükünün hareket ettiği yerde bir manyetik alan varsa, kuvvetin daima u’ye dik olduğu deneysel bir
olgudur.
Eğer manyetik indüksiyonu ifade etmek isterseniz,
buraya bir B koyarsanız iyi olur.
Demek ki, bir manyetik alan var, yük bu hızla hareket ediyor
ve yük üzerinde daima u’ye dik olan bir kuvvet var.
Bu kuvvetin büyüklüğü parçacığın hızıyla orantılıdır ve
yüküyle de orantılıdır.
Eğer yükü iki katına çıkarırsam, kuvvet iki katına
çıkar.
Eğer hızı iki katına çıkarırsam, kuvvet iki katına çıkar.
Bu yolla tanımladığımız şey, manyetik alan şiddetidir.
Manyetik kuvvet -- ve hatırlatsın diye ona bir B indisi
ekleyelim– q elektrik yükü kere elektrik yükünün hızı ile B’nin vektörel çarpımıdır.
Ve siz, kuvvetin daima u’ye dik olduğunu görürsünüz
ve bu, hız ve q yüküyle doğru orantılıdır.
Bu kuvvet, Hollandalı fizikçiye izafeten, çoğunlukla Lorentz kuvveti olarak adlandırılır.
Bu eşitlik tamamen işarete duyarlıdır.
Eğer yükü, pozitif bir yükten negatif bir yüke çevirirseniz,
o zaman kuvvet 180 derece ters döner.
u’nin yönünü değiştirirsiniz,
kuvvet ters döner.
B’nin yönünü değişirseniz, kuvvet gene tersine döner.
Böylece tamamen işarete
duyarlı bir denklemdir.
Manyetik alanın büyüklüğünün birimi bu denklemden
bulunur: bu Newton’dur, q Coulomb’dur ve u metre bölü saniyedir.
Böylece, bu,
manyetik alan şiddetinin birimi olacaktır, ama kimse bunu söylemez.
SI birimlerinde -- bu SI birimi olacaktır – buna 1 Tesla deriz, bunun için 1 büyük T
yazarız.
Bir Tesla son derece güçlü bir manyetik alandır.
Bu mıknatısın manyetik alanı yalnızca bir Teslanın
2/10’udur.
Ve bu çok güçlü bir mıknatıstır.
Bu yüzden biz sıkça bir SI birimi olmayan bir birimi,
Gauss’u kullanırız; çoğunlukla kitaplarda bunu göreceksiniz ;
1 Gauss 10 üzeri -4 Tesladır.
Dünyanın manyetik alanı yaklaşık yarım gaussdur.
Ve böylece bu mıknatıs yaklaşık 2 kilogauss’tur.
Ama SI birimi Tesladır.
Televizyonun ya da bilgisayarınızın ekranı, floresan bir
ekran -- televizyonda bu floresan ekranı çok hızlı tarayan elektron tabancaları
vardır -- televizyon ekranında 525 çizgi vardır ve elektron tabancaları bu kadar
çizgiyi saniyenin otuzda biri kadar sürede tarar.
Bu elektron demetinin şiddetindeki değişimler görüntüyü
oluşturur.
Televizyon tüpüne yandan bakarsanız; giden elektronlar
var – herhangi bir anda onlar bunun gibi hareket ederler, başka bir anda onlar buradaki
gibi hareket ederler, çok hızlı bir taramayla -- ve böylece eğer televizyon
ekranının yakınına güçlü bir mıknatıs getirirseniz, görüntüyü bozacağınız
açıktır. Çünkü şimdi bu elektronların, bu akımların hareketini etkiliyorsunuz.
Ve bunu, sanatı için kullanan Nam June Paik isimli çok
ünlü bir artist var; dünyada hemen hemen her büyük müze, Nam June Paik’in
mıknatısları ve televizyon ekranlarını kullanarak bozduğu görüntülerle yaptığı
bir çalışmasına sahiptir.
Nam June Paik ile yarışmak istemem, ama bunu size
göstermek istiyorum.
Orada bir televizyon setim var ve burada güçlü bir
mıknatısım. Bu görüntüyü bozmayı ve nasıl olduğunu bildiğimiz en iyi ışıkları
vermeyi deneyeceğim.
Önerim, nefret ettiğiniz bir program bulmaya çalışmak.
Böylece işte mıknatısım -- oh, dostum -- bu son derece
güçlü bir mıknatıstır ve haydi televizyonu açalım; ilk önce ne alabildiğimizi
görelim.
Oh, açmak yerine onu kapattım.
Ah, ben reklamlardan nefret ederim; haydi reklamları
alalım.
Şimdi, yakından seyredelim.
İşte mıknatısım geliyor, görüntü var.
Gördünüz mü?
Bir mıknatıs ve hareketli bir yük ile ne yapabildiğimizi
gördünüz: hareketli yükün yönünü değiştirebiliyorsunuz.
Hareketli yükün üzerindeki kuvvet.
Bir manyetik alanla beraber bir elektrik alanınız
varsa, o zaman tabii ki, elektrik kuvvetiniz de vardır.
Ve böylece yüklü bir hareketli parçacık üzerindeki
toplam kuvvet, q çarpı elektrik alan vektörü artı u vektörel çarpım B olur.
Bunu tabiî ki önceden görmüştük.
Bir elektrik alan yük üzerinde iş yapabilir.
q delta V’nin pozitif
olabildiğini, negatif olabildiğini
hatırlayın; ama o, iş yapar.
O, yükün kinetik enerjisini değiştirebilir.
Manyetik alanlar hareketli bir yük üzerinde asla iş
yapamazlar.
Bunun sebebi, kuvvetin daima u hızına
dik olmasıdır.
Böylece kuvvet harekete daima dik olursa, hareketin
yönünü değiştirebilirsiniz, fakat kinetik enerjisini değştiremezsiniz.
Böylece bu, elektrik kuvveti ile manyetik kuvvet arasındaki
temel bir farktır.
Şimdi bir tel boyunca geçen bir I akımı üzerindeki kuvveti sizinle
hesaplamak istiyorum. Bir B manyetik alanımız var.
Yavaş olacağız -- çok daha nicel olacağız.
Aklıma gelmişken söyleyim -- buna Lorentz kuvveti de deriz
-- ikisinin bir birleşimidir.
Bu kesinlikle öyledir.
Böylece bir tel ile,
üzerinden akım geçirilen bir tel ile başlayalım; işte tel ve akım I’dır.
Ve diyelim ki, burada bir noktada, bir B manyetik
alanımız var.
İlke olarak, manyetik alan tel boyunca farklı
olabilir.
Burada, bir yüküm var, artı dq ve bu yük tel boyunca du
sürüklenme hızıyla akıyor.
Akım 0 olursa, ne olacağı hakkında düşünelim.
Oda sıcaklığında akım 0 olursa, bu teldeki serbest
elektronlar çok büyük hıza sahip olurlar.
Saniyede 3 milyon metre.
Sürüklenme hızından çok daha büyüktür.
Fakat onlar tamamen karmakarışık yönlerdedir.
O rastgele bir hareket, bir ısıl harekettir.
Ve bu yüzden tek tek her bir yük üzerinde bir kuvvet
olacaktır.
Fakat onların ortalamaları sıfır olacaktır.
Bir akım geçirdiğimizde, bu yükler çok yavaş bir
sürüklenme hızıyla dolaşacak ve artık elbette net kuvvet 0 olmayacaktır.
Böylece bu yönde hareket eden bu dq yükümüz olsun; bu bana bir akım verir.
Ve onların arasındaki bu açı teta olsun.
Bu önemli olacak; çünkü o, hız ve B arasındaki bir vektörel
çarpım.
Bu, tetanın sinüsünün işe karışacağı anlamına gelir.
Diyeceksiniz ki, -- diyeceğinizi umuyorum.– “Pekala, dinle dostum, bu çok komik,
O pozitif yük tel boyunca hareket etmez.
Tel boyunca hareket edenler elektronlardır. Akımdan onlar
sorumludur.
Elektronlar negatif yüke sahiptir ve bu yönde giderler.”
Haklısınız. Mükemmel.
Bununla beraber, bu yönde giden negatif bir yük, bu
yönde giden pozitif yükle matematiksel olarak tamamen aynıdır.
Her iki durumda da, akımın bu yönde olduğuna hem fikir
miyiz?
Böylece matematiksel sonuçlar için, bu yönde
sürüklenme hızıyla giden eksi bir dq yükünü almak yerine, bu yönde giden artı
bir dq yükünü almayı tercih ettim.
Fakat sonuçta hiçbir fark yoktur.
Böylece bu yük üzerinde, bir dF kuvveti vardır – bu manyetik
kuvvet, bu dq yükü çarpı u vektörel çarpım B’dir.
Şey, bu u sürüklenme hızıydı ve işte bu da, bu noktadaki manyetik
alandır.
Tel boyunca akım, tel üzerinde her yerde, dq bölü dt olmalıdır.
Çünkü akımın tanımı, saniyede geçen coulomb miktarıdır.
Akım her zaman dq
bölü dt’dir.
Böylece bunu, Idt çarpı Vd vektörel çarpım B olarak da
yazabilirim.
Ama Mekanik’i hatırlayın; Vd çarpı dt, yani
hızın zamanla çarpımı bir mesafedir.
Ve ben buna dl uzunluğu derim.
O, tel boyunca bir uzunluk.
Şimdi buraya bir mesafe koyacağım; çünkü çizimimi
karıştırmak istemiyorum.
Böylece, bu yük, dt zamanı içerisinde, bu mesafeyi kateder;
bu bir vektördür.
Mekanik. Böylece bu çarpım için dl yazabilirim.
Ayrıca, dFB eşittir I çarpı dl vektörel çarpım B de yazabilirim.
Bu size ne anlatıyor?
Bu, dl uzunluğuna sahip küçük bir tel
parçası üzerindeki kuvvettir; I telden geçen akımdır ve B, bu dl bölgesindeki lokal manyetik alandır;
anlamları bu.
Tel üzerindeki tüm kuvveti bilmek istiyorsanız, tüm
tel boyunca integral almak zorundasınız
Evet, tüm tel boyunca integral almalısınız; her dl parçasında, B’nin ne
olduğunu tanımlamak zorundasınız; böylece bir kuvvet elde edersiniz,
ki o kuvvet bir vektördür ve bu vektörleri vektörel olarak toplamalısınız.
Bu can sıkıcı olabilir, ama temel fikir budur.
Böylece, şimdi, telden kabaca 300 amper
geçirdiğimde, tel üzerindeki kuvvetin ne
olduğunu hesaplamak istiyorum.
Öyle basit bir geometri kurayım ki, bu integrali yapabileyim.
Bu teldi ve burası boyunca geçen 300 amperlik bir
akımımız vardı.
Tam burada, boşlukta, bir manyetik alanımız vardı, B
manyetik alanı, bu alan 1 Teslanın 0,2’siydi.
Yani, 2 kilogauss.
Ve bu manyetik alan sadece burada bulunuyordu. Orada
çalışmıyordu, yoktu.
Ve bu manyetik alanın telin bir parçası üzerinde,
diyelim ki, sadece 10 cm’lik kısmı üzerinde, sabit olduğu varsayımını yaparım–
ki o basitleştirilmiş bir varsayımdır.
Burada 0.1 metrelik bir uzunluğumun
olduğunu farz ettim; bu aralıkta, manyetik alan sabit.
Ben sadece o teldeki kuvvet için kabaca bir sayı elde
etmek istiyorum.
Böylece şimdi denklemin integralini kolayca alabilirim.
Çünkü manyetik alanın dl yönüne dik olduğunu varsaymıştım
-- dl şimdi bu yöndedir. Böylece, sinüs teta 1’dir. Bunun için
endişelenmeme gerek yok -- ve böylece bu kısım üzerindeki F kuvveti -- bu l kısmı üzerindeki kuvvet --
isterseniz ona FB dersiniz –oradaki I akımımız, bu uzunluk olan l uzunluğumuz çarpı manyetik
alan olarak elde edilir.
Hiçbir yerde sinüs yok; çünkü açı 90 derecedir.
Ve böylece kuvvetin 300 çarpı 0.1
çarpı 0.2 olduğunu bulurum, kuvvet 30 çarpı 0.2, yani yaklaşık 6 newtondur.
6 newton 1 pound ağırlıktan daha fazladır.
Bu pek o kadar da şaşırtıcı değildir. Akımı açtığımda,
aniden, belli bir ağırlıkla bir şey teli aşağıya çeker; bir pounddan biraz daha
fazla bir ağırlık, neredeyse bir buçuk pound kadar.
Ve bu yüzden, bu desteklerin devrilmesi çok şaşırtıcı
değildi.
Görüyorsunuz ki, manyetik alanın düzgün olması hakkında
ve manyetik alanın nerede olduğu hakkında bazı basit varsayımlar yapmanız
şartıyla, bunu nicel olarak değiştirebilirsiniz.
Şimdi 8.02 dersinin “büyük motor yarışı” hakkında konuşmak istiyorum.
Büyük 8.02 motor yarışına başlamak üzereyiz. Bu gün
bir zarf aldınız ve ben size, yavaş yavaş, bunun fiziğini anlatmaya
başlayacağım.
Hedefimiz, sonuçta bir motor yapmaktır.
Bir akım halkam olsun -- bu bir akım halkası.
Akım A’dan girer; onu size 3-boyutlu göstermeyi deneyeceğim
– ki bu hiç kolay değil.
Akım, buradan D’den çıkar.
Bu bir akım halkası.
Akım buradan geçer, buradan geçer, buradan geçer ve tekrar
buraya döneriz.
Ve bizim bir manyetik alanımız var; manyetik alanın bu
yönde sabit olduğunu varsayacağız.
Telde tam burada bir kuvvet vardır; I vektörel çarpım B yönünde.
Bu kuvvet yukarı yöndedir.
Telde burada da bir kuvvet vardır; elbette aşağıya doğrudur.
Manyetik alan aynı yöndedir, akım zıt yöndedir, böylece
kuvvet aşağıyadır.
Bu telin uzunluğu a olsun. Bu kuvvet -- kuvvetin
büyüklüğü -- , telden geçen akım çarpı telin uzunluğu çarpı B manyetik alanıdır.
Biz bunu biraz önce türetmiştik.
Bu, şu integraldir; burada heryerde manyetik alanın
sabit olduğunu varsaymıştık, bunlar 90 derecelik açılar; böylece sinüs teta 1’dir
ve böylece bu kuvvettir.
Kuvvet burada nedir ve burada nedir?
Burada sıfırdır ve burada da sıfırdır.
Neden pekiyi?
Çünkü vektörel çarpım sıfırdır.
Ona nasıl bakarsanız bakın önemi yoktur; dl ve B’nin her ikisinin de ya
aynı yönde ya da zıt yönde olduğunu söyleyebilirsiniz.
Ayrıca sürüklenme hızı ile B’nin her ikisinin de ya aynı
yönde ya da zıt yönde olduğunu söyleyebilirsiniz; onlar aynı şeydir.
Burada kuvvet yoktur ve burada da kuvvet yoktur.
Çünkü sahip olduğumuz bu denklem bize manyetik
kuvvetin 0 olduğunu verir.
Bu açının sinüsü 0’dır.
Peki, bütün bunlarla ne olacak?
Ne mi?.. Bu sistem üzerinde bir
kuvvet çifti, bir tork, var demektir.
Net kuvvet yoktur; çünkü bu yukarı kuvvet, bu aşağı doğru
olan kuvvetle aynıdır. Ama bu kuvvet çifti, onu saatin tersi yönünde döndürmek
ister.
Tabiî ki, bu torkun büyüklüğü, -- 8.01 Mekanik dersinden
hatırlarsanız – bu kuvvet ile bu iki kuvvet arasındaki dik uzaklığın çarpımıdır;
dolayısıyla bu torkun herhangi bir andaki büyüklüğü, kuvvetler birbirinden bu
kadar uzaktayken, I çarpı a b
çarpı B’dir.
Şimdi bu dönecektir ve onlar dönerken, bu kuvvetler
daha yakına gelir ve tork azalır.
Ama, sistem hâlâ saatin aksi
yönünde dönmek ister.
Ve bir zaman gelir ki, 90 derece sonra, tork 0 olur.
Ve size gene üç- boyutlu olarak göstermeyi
deneyeceğim, benim için çok kolay değil bu.
Şimdi, bu D’dir; bu D haline gelmişti, akım daima D’de
ayrılır.
Size bunu üç-boyutu göstermeye çalışacağım.
O böyle gider; akım buradan, A’dan girer; böylece bunu
alırız ve bunu alırız.
Çok kötü görünmüyor.
B manyetik alanı değişmedi; düzgün B aynı yönde.
Böylece akım şimdi A içinden girer; o değişmedi; değişen
tek şey, halkanın 90 derece dönmüş olmasıdır.
Şimdi size kuvvetin ne olduğunu sorarsam; I vektörel çarpım B’ye gitmelisiniz.
I vektörel çarpım B.
Burada I vektörel çarpım B yaparsanız, size doğru bir kuvvet elde
edersiniz.
Burada, tahtaya içinde olan kuvvetler elde edersiniz.
Burada yukarı doğru bir kuvvet ve burada aşağı doğru bir kuvvet elde
edersiniz.
Evde, sağ elinizi kullanmak için biraz zamanınız
olacak; I vektörel çarpım B ‘yi
oluşturacaksınız ve o zaman gerçekten de, bütün bu kuvvetlerin onları koyduğum
yönde olduğunu göreceksiniz.
Şimdi, gene, sistemde net kuvvet yoktur.
Burada da net kuvvet yoktu. Ama
şimdi, tork da yok. Böylece şimdi tork sıfır oldu.
Onu biraz daha döndürürsek, o zaman bu moturu çalıştırmanız
mümkündür.
Onu saatin aksi yönünde döndürmeye başlarız, bu
pozisyona gelir, tork 0’a gider, fakat o yeterli eylemsizliğe sahiptir, böylece
o biraz daha ileriye döner.
Ve şimdi, tork tersine dönecektir.
Burada sizi bununla başbaşa bırakacağım; başka bir
çizim yapmak ve onun tersine döneceğine sizi ikna etmek istemiyorum.
Ama onu görmek çok kolaydır, çünkü bunu alın ve sadece
180 derece çevirin.
Manyetik alan değişmedi, ama bu iki kenardaki akım
şimdi yön değiştirdi ne olursa olsun, D buradadır ve A buradadır.
Ve böylece tork ters döner ve böylece bunun gibi gider
[vişşşşt] ve sonra [ vişşşşt] geri gelir.
Motorun büyük bir kısmı bu değil, tabii ki.
Akım-ölçerler çok sık kullanılır; onlar arabalarınızda
vardır, düşündüğünüzden daha çok; senin yakıt göstergen, ne bileyim ben,sıcaklık göstergen, suyu soğutman hep akım-ölçerdir.
Akım-ölçer aşağıdaki gibi çalışır:
Bu halkaya bir iğne ekleriz, bir kulp ve onu burada
ayarlarız.
Ve bu sayaçtan kaç amper geçtiğini okuyabilirsiniz.
O saatin aksi yönünde gitmek ister.
Buraya, bir yay bağlarız ve yay zıt bir tork üretir;
böylece iğne sapmaya başlayacaktır, ama sonra duracaktır.
Ama akımı iki katına çıkarırsanız, daha ileri
gidecektir.
Bu, bir sayacın çalışma yöntemidir.
Arabanızdaki yakıt göstergesi, yakıt seviyesinin bir
şekilde elektrik sinyaline dönüştürülmesi dışında, bir akım-ölçerdir; sonra bu
sinyal akım-ölçere gönderilir ve siz onu okursunuz.
Ve şüphesiz ki, o, sizin ne kadar yakıtınız olduğuna
göre ayarlanmıştır.
Sıcaklık göstergeniz, derece cinsinden, Fahrenheit ya da
herhangi birine göre ayarlanır.
Bu sayaçlar çok yaygındır; akımla ilgisi olmayan bir
şeyle uğraştığınızda bile.
Şimdi, çalışan bir motor nasıl yapılır?
Bu torkun ters dönmesinin üstesinden nasıl gelirsiniz?
Sadece torkun ters dönmesi sorun değildir; ama eğer siz
dönmeyi sürdürebilirseniz, bu iki telin birbirlerine dolanması ve kopmaları
problemi de vardır.
Onu 100 kez döndürürseniz, A ve D’ye ne olduğunu
görebilirsiniz; o kırılacaktır.
Böylece kayan bağlantılarınızın -- onlara fırça deriz -- olduğu bir tasarımı
düşünmek zorundasınız.
Burada A’ya bağlı, fiziksel olarak A‘daki tele
lehimlenmiş bir iletkenim olduğunu varsayalım.
Ve burada da, D olan bir iletkenim var.
Böylece halka sizin olduğunuz yerdedir. Halkadan çıkan
lehimlenmiş tel buradadır.
Ama şimdi batarya -- bataryanın artı tarafı burasıdır,
bataryanın eksi tarafı burası ve bu bir kayan bağlantıdır.
Pratikte onlara fırça deriz.
Böylece bu derhal tellerin birbirine dolaşma sorununu
halleder.
Ama bu tasarımda çok zekice olan başka bir şey daha var.
A ve D arasındaki boşluk bir yalıtkansa, o zaman bu
180 derece döndüğünde ne olacak?
Şimdi bataryanın pozitif tarafında olan A dır -- tabiî
ki, bu negatiftir.
A şimdi bataryanın pozitif tarafındadır. 180 derece
döndürürseniz, A bataryanın negatif tarafında olacaktır.
Böylece şimdi her dönmede, akım, tamamen kendi kendine
yön değişecektir.
Ve biz buna bir çevirici yani komütatör deriz.
Ve şimdi, ne olacak, tork ters dönmeyecek.
Doğru zamanda akım yön değişirse, tork daima halkayı tamamen
aynı yönde döndürmek isteyecektir.
Çevirici yani komütatör düzeneğin arkasındaki fikir
budur.
Büyük 8.02 motor yarışı.
Bir zarfınız var, onu açtığınızda -- şimdi yapmayın --
orada bir bakır tel bulacaksınız, 2 metre yalıtılmış bakır tel, iki mıknatıs, 2
ataç ve bir parça tahta.
Ve fikir şudur: Mümkün olduğunca hızlı çalışan bir motor
yapmaya çalışacaksınız.
Her 100 devir bölü dakika (DBD) için -- bir DBD bir dakikadaki
dönmedir -- her 100 DBD için, maksimumu 20 kredi notu olan, size bir kredi notu
vereceğim.
Motoru 2000 DBD veya daha yüksek DBD ile çalışan, 20
kredi puanı alır.
Bu, iki ev ödevine eş-değerdir.
Ve bu kredi puanları ders notundan ayrı sayılır. Buna
söz veriyorum.
Temel kurallarda gördüğünüz şekilde, ilk bildirimde size
bir final ders notu vereceğim ve ona hak ettiğiniz motor yarışı puanı eklenecek.
Her 100 DBD için, artı bir puan alırsınız, maksimumu
20’dir.
Ve Nisanın ikisinde bu motorları test edeceğiz; size
bir bildiri verdim, orada bazı ipuçları, bazı fikirler var.
Size verdiğim bir fikir var ki siz onu ihmal
edebilirsiniz. Bu, torkun ters dönmesinin üstesinden gelmektir; bu amaçla bir
çevirici yapabilirsiniz.
Ama bu, aslında pek kolay değildir.
Kolay olmaması bir yana,,
aynı zamanda bir çevrirci yaptığınızda, sisteminiz birçok sürtünmeye maruz
kalabilir ve kazancınızdan fazlasını kaybedebilirsiniz.
Bugün aldığınız bildirimde değindiğim başka bir çözüm var.
Motorunuzu öyle tasarlayın ki, tork ters döndüğü zaman, artık akan akım olmasın.
Ve yarım dönüşün biraz ilerisine geçtiğinde, tork yine vardır, akım yine vardır.
Böylece zamanın yarısı için, akımı durdurursunuz, -- onun
kolay olduğunu göreceksiniz --, onu nasıl yapacağınıza dair bazı ipuçları verdim.
Bir çevirici yapma olanağı yerine, bunu değerlendirmelisiniz.
Alt sınır maksimum 20 kredi puandır. O iki ev ödevine
eş-değerdir.
Onu ders notunuzun üzerine, ek olarak alacaksınız.
Bu müthiş bir şey, eğlence, bana inanın. Daha ne
istiyorsunuz?
Fizik yapacaksınız, not alacaksınız ve eğleneceksiniz.
Bu benim hergün yaptığım şeydir; fizik böylesine
muhteşemdir.
Kalan 5 dakikamız var; bu 5 dakika içerisinde, size bir motor
göstereceğim.
Orada gördüğünüz, bir akım halkasıdır – size onu
üç-boyutlu olarak göstermeye çalışacağım -- bu akım halkası; üzerinden bu yönde
bir akım geçireceğiz; burada da bir mıknatısımız var; güney, kuzey; manyetik alan bu yönde.
Ve burada bir mıknatısımız var; kuzey, güney; manyetik alan da bu yönde.
Buradan bir akım geçireceğim ve eğer akım tahtadan içeri
doğruise, I vektörel çarpım B – I içeride doğru; çarpı B; kuvvet yukarı yönde olur.
Bu taraf yukarı gitmek ister.
Eğer bu taraf yukarı gitmek isterse; manyetik alan
burada aynı yönde , ama akım zıt yönde, 180 derece,
olduğundan, bu kuvvet aşağı yönde olacaktır.
Dolayısıyla motor üzerinde bir tork vardır.
Ve onu göreceksiniz. Bunun gibi gittiğini göreceksiniz.
Bununla beraber, 180 derece gittiğinde, torkun ters
dönmesinden dolayı burada sallanıp geri gelmek ister.
Bu size göstermek istediğim ilk şey.
Ve sanırım ışıkta herhangi bir değişikliğe ihtiyaç
yok.
Burada bu halkamız var ve burada iki mıknatısımız -- manyetik
alan hiçbir şekilde değişmez, sırası gelmişken, alan burada çok güçlüdür ve orada
da çok güçlüdür.
Ve şimdi ona güç vereyim.
İşte başlıyoruz.
Yapamam -- evet, sanırım bunun bu tarafa geleceğini
biliyorum; yönlerimin doğru olduğuna epeyce eminim.
Önce ona bir göz atalım.
İşte başlıyor.
Böylece o burada olduğunda, dikkat edin, o yukarı
gider.
Ama şimdi, ona tekrar güç verirsem, geri gitmek ister.
Burada, yukarı gitmek ister ve burada, geri gitmek
ister.
Bir şey yapmak zorundayız. Yapacağım şey, bir
çeviricidir.
Eğer biz bir şekilde burada olduğunda akımı çevirebilirsek,
o aşağı gitmek ister.
Onu size göstereceğim. Şimdi o burada.
Akımı diğer yönde vereceğim.
Buna hazır mısınız?
Dikkat ettiniz mi?
Şimdi aşağı gitmek istiyor. Şimdi aşağı gitmek
istiyor.
Ama o, burada olduğunda, akımı ters döndürmek
zorundayım, o yukarı çıkmak ister.
Eğer onu ellerimle yaparsam, bu dönmeyi sürdürüp sürdüremeyeceğimi
görebilirim.
Beni biraz geciktirebilir. Ama yapabileceğimin en
iyisini yapacağım
İşte oluyor.
Değiştir, değiştir, değiştir, değiştir, değiştir,
değiştir, değiştir, değiştir, değiştir, değiştir.
Evet, onu yaptım, evet onu yaptım.
Ben bir çeviriciyim! Bu motor en az 60 DBD ile gidiyor.
Bu benim için bu derste bir puandır.
Teşekkür ederim.