MIT
Açık Ders Malzemeleri
http://ocw.mit.edu
18.06
Doğrusal Cebir, Bahar 2005
Lütfen
aşağıdaki alıntı biçimini kullanın:
Gilbert
Strang, 18.06 Doğrusal Cebir, Bahar 2005. (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü:
MIT Açık Ders Malzemeleri). http://ocw.mit.edu ( MM, DD, YYYY) tarihinde
erişildi.
Lisans:
Yaratıcı Ortak Özelllik – Ticari Olmayan
-- Olduğu gibi
Kullanılır.
Not: Lütfen alıntınızda bu malzemeye eriştiğiniz
gerçek tarihi kullanınız.
Bu
materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için http://ocw.mit.edu/terms
sitesini ziyaret ediniz.
MIT
Açık Ders Malzemeleri
http://ocw.mit.edu
Doğrusal
Cebir, Bahar 2005
Transcript
- Ders 5
Bu Doğrusal Cebir’de beşinci ders ve kitabın bu bölümünü tamamlayacak.
Bu bölümün son ünitesi 2.7. Bu ünite,
permutasyonlardan söz ediyor ki bunlardan geçen dersin sonunda söz etmiştik ve
de devrik matrisleri işliyor ki bunlardan da söz ettik.
Permütasyon ve devrik matrislerle yapacak az bir şeyler daha var. Ama sonra
dersin özü, doğrusal cebirin başlangıcı diyebileceğimiz, doğrusal cebire giriş
olacak. Gerçek doğrusal cebire giriş, vektör uzayları ile büyük resmi göreceğiz
--- sadece vektörler değil, vektör uzayları ve bu uzayların alt uzaylarını. Şu
anda müfredatın biraz ilerisindeyiz, aslında bu iyi çünkü yapılacak çok şeyin
olduğu yere geliyoruz.
Peki. Permütasyonlarla başlıyoruz.
Bu permütasyonlar, bunlar P matrisleridir ve satırların yer
değişikliklerini gerçekleştirirler.
Onlara ihtiyacımız olabilir. Çok güzel bir A matrisimiz olabilir,
tersinin var olduğu ve A x=b yi çözebildiğimiz bir matris. Kendime bir konuda
serbestlik tanıyorum, eğer pivot durumunda bir sıfır
varsa, onu o yerden kaldırma serbestliği. Sıfır olmayan bir değer elde
etmek.
Aşağıdan bir satır ile yer değiştirerek uygun bir pivot
elde ederim.
Daha önceden görmüş olduğumuz gibi, bütün fikirleri toparlamak
istiyorum. İki kere ya da daha fazla kez yapmak zorunda kalsam da, bunu
prensipte yapacağım.
Teoriyi tamamlamak için şunu yapmak zorundayım. Ele aldığım A matrisi
üzerinde, yok etme işlemine başladıktan sonra satır değişimi gerektiğini
gördüğümde, bunu yapıp devam edip, sonra da işlemi bitiririm. Tamam.
Sonra yapmak istediğim tek şey şunu söylemek --- ve bu işi çok büyütmeyeceğim
--- A eşittir LU’ya ne olur? Demek ki A= LU --- bu L matrisi, köşegenlerinde birler
olan ve üstünde sıfırlar altında da çarpanlar olan bir matris, U’yu da
biliyoruz, şu alt bölümünde sıfırları olan matris.
Bu bir ihtimal sadece. Yok etme
yönteminin bu tanımı, bir P’ye sahip olmadığımızı varsayar ve satırların yerini
değiştiremeyeceğimizi de varsayar. Ve şimdi bir şey söylemek istiyorum, pekala, satır değişimini nasıl yaparım? Çünkü bu yapmıyor.
Bu faktörlere ayırımda P birim matrisdir. Orada satırlar doğru sıradaydılar ve
aynı yerde bıraktık. Belki biraz gerçeklik ekleyebilirim, MatLab’ın elemeyi
nasıl yaptığı ile ilgili. Matlab her insanın yapacağı gibi pivotların
sıfır olup olmadığı kontrol etmekle kalmaz.
Aynı zamanda pivot’un yeterli büyüklükte olup
olmadığını da kontrol eder çünkü o çok çok küçük pivotları sevmez. Sıfıra yakın
olan pivotlar sayısal olarak kötüdür. Aslında
MatLab’dan bir sistemi çözmesini istersek, bizlerin gereksiz gördüğü bazı satır
değişiklikleri ve bazı yoketme işlemlerini yapabilir. Cebir bunların gerekli olduğunu
söylemez, fakat kesinlik --- sayısal kesinlik bunlara ihtiyaç olduğunu söyler. Tamam biz cebir yapıyoruz, burada biz satır değişimlerinin
ne yaptığından söz edeceğiz ancak zorunlu olmadıkça bunu uygulamayacağız.
Zorunda kalabiliriz. Sonra sonuç burada saklı. Bu
temel gerçektir.
Bu, satır değişimleri olduğunda, yok etme işleminin tanımıdır.
Ve A eşittir L U, P A eşittir L U olur.
Demek ki bu P matrisi satır takası yapan bir matrisdir. Ve esasında
takası yapar ---satırları doğru sıraya koyar ve öyle uygun bir düzen yaratır
ki, pivotlar --- pivot pozisyonunda artık sıfırlar
olmaz ve L ile U buradaki gibi düzgün çıkar.
Ana fikir bu. Esasında bu noktada permutasyon matrisi ile uğraşmak
istemiyorum. Geçen seferden hatırlatayım. Geçen sefer sözünü ettiğim
permütasyon matrislerinin temel özelliklerini size hatırlatacağım --- ve
faktörlere ayırımı genel durum olarak bırakacağım. Bu --- herhangi bir tersi
olan A matrisi için bunu elde ederiz. Hemen hemen hiç biri için bir P’ye
ihtiyacımız olmaz. Ancak bir kaç tanesi için satır değişimleri gerekir ve
gerçekten ihtiyacımız varsa, işte buradalar. Tamam. En sonunda P’nin ne
olduğunu hatırlayalım. Permütasyon matrisi P, birim matrisinin satırlarının yer
değiştirmiş halidir.
Onları aynı şekilde bırakan ihtimali de sıralamaya dahil
ediyorum. Birim matris… tamam. Temel permutasyon
matrisiniz gibidir. Hiçbir şey yapmıyorsunuz---permutasyon matrisiniz birim
matrisdir. Ve diğerleri var, iki satırın yerini değiştirenler ve sonra üç
satırın yerini değiştirenler ve sonra dört --- ve de bu biraz --- cebirsel
olarak biraz daha ilginç olmaya başlıyor; dört satır olduğunda değişimi büyük
bir döngü içinde yapabilirsiniz. Birden ikiye, ikiden üçe,
üçten dörde ve dörtten yine bire.
Veya belki bir ile iki’yi ve üç ile dördü kendi aralarında
değiştirebilirsin. Pek çok ihtimal var. Gerçekte kaç ihtimal söz konusu? Cevap
n faktöriyeldir. Bu da n(n-1)(n-2).. (3)(2)(1).
Bu sayı, değişim sayılarını, tüm olası değişim sayısını veren sayıdır.
Tüm n’ye n permütasyonları hesaplar. Ve bütün matrisler
bu harika niteliğe sahiptir ve hepsinin tersi vardır. Çünkü bu satırları normal
düzene geri getirebiliriz. Ve bunu yapan matris P’dir --- devriği ile aynıdır.
Bir permutasyon matrisi alabilirsin ve devriği ile çarpabilirsin ve
göreceksin nasıl bir’ler bir’leri vurup, birim matrisin birlerini verir. Demek
ki bu --- güzel özellikleri olan matrislerle yakından ilgileneceğiz.
Belki de P çarpı P’nin devriğinin birim matrisini verdiğini yeniden
yazmalıyım. Ve bu bana başka sözlerle bunun şu diğerinin tersi olduğunu söyler.
Tamam. Şimdi P devrik çarpı P nin birim matrise eşit olduğu matrislerle
uğraşacağız.
Permütasyon matrislerinden başkaları da var, ama simdilik değinmek
istediğim nokta permutasyonların ortadaki bu küçük grup gibi --- bu özel
matrislerin merkezinde, ortadaki gibi olduğudur. Tamam.
Şimdi de kaç tane olduklarını biliyoruz.
Bu durumda 24 --- yani dört’e dörtte 24 tane permutasyon var. Beş’e
beş’te, beş
faktöriyelden 120 eder. Beş çarpı yirmidört bizi 120’ye getirir. Beş’e beş’lik ler
için permutasyonları listelemek çok da hoş bir şey değil. Tamam.
Demek ki bunlar permutasyonlar. Şimdi 2.7’de
devrik matrislerle ilgili de tartışma var.
Bu tartışmayı tamamlayabilir miyim?
Öncelikle tahtada bir matris devirme işlemi bile yapmadım değil mi?
İyisi mi şimdi yapayım. Diyelim ki (1 2 4; 3 3 1) gibi bir matris aldım. Bu üç’e iki’lik bir matris. Dikdörtgensel bir matris. Ve
bunun devriğini bulmak istiyorum.
Bakalım nedir? Devrik için ben T'yi kullanacağım ama MatLab türev
işareti olan üssü kullanırdı.
Ve sonuç şu olacak. Buraya yazacağım. Çünkü bu üç satır ve iki sütundur.
Bu 3’e 2’lik bir matris. Devrik matrisimiz ise iki
satır ve üç sütun olacak, 2’ye 3’lük bir matris.
Demek ki kısa ve daha geniş. Ve şüphesiz bu satır --- bu sütun bu satıra
dönüşür --- bu sütun da diğer satıra dönüşür.
Aynı zamanda bu satır bir sütuna dönüştü.
Bu satır bir sütun oldu. Devirme için genel formül nedir?
Devirme----sayılarla gördünüz --- aynı şeyi şimdi sembollerle yazacağım. Şüphesiz
sayılarla yapmak daha netti. Ama sembollerle A’nın devriğini aldığımda eğer A
devriğin i’cı satırındaki ve j’ci sütunundaki sayının ne olacağını sorarsam
cevap ne olur? Cevap A’dan geldi.
Cevap köşegenin etrafında A matrisini çevirmeden geldi.
Aslında A matrisinin j’inci satır ve i’inci sütunundaki sayıdır.
Satır ve sütun sayıları yer değiştirir. Satır sayısı sütun sayısı olur,
sütun sayısı da satır sayısı olur. Sorun yok.
Tamam. Şimdi özel bir tane --- en iyi matrisler diyebilriz. Pek çok uygulamada
simetrik matrisler görünür. Simetrik matrislere dikkatinizi çekeyim. Bunun
anlamı nedir? Simetrik kelimesinin anlamı nedir? Bu matrisi devirmenin, matrisi
değiştirmeyeceği anlamına gelir.
A devrik A’ya eşit olur. Bir örnek:
Simetrik olan bir matris alalım. Köşegenin üstünde duran herhangi birşey
--- ancak şimdi köşegenin üstünde, örneğin şu bir, iyisi mi şurada olsun, yedi’nin
şurada olması daha iyi, ve 9’da şuraya yerleşsin.
Bu bir simetrik matris olur. Elemanlarını hep pozitif sayılarıdan seçtim.
Önemli olan bu değil.
Önemli olan, matrisi devirdiğimde yine matrisin kendisini elde etmem.
Demek ki simetrik matrislerde, A devrik eşittir A olur. Bu noktada sanırım ---
devirme işlemi ile değişmeyen matris ailesinin farkında olmanızı istiyorum. Bunları
tanımak kolaydır, şüphesiz. Bunu daha önce sözünü ettiğimiz, devriğin matris
tersini verdiği durumdaki gibi görmek zor değil.
Bu çok önemlidir ama görmek çok basit değil.
Bu devriğinin ana matrisi geri verdiği durumdur. Bunu görmek ise tümü
ile basit bir şey.
Tamam. Aslına bakarsanız belki de böyle bir matrisi ne zaman elde
ettiğimizi söyleyebilrim. Örneğin bu --- bu matris simetrik olmaktan çok uzak
değil mi? Devriği aynı şekli bile vermiyor --- diktdörtgensel olduğu için,
dönüp---diğer yanı üzerinde oturuyor. Şimdi de bundan nasıl simetrik bir matris
elde edebileceğimizi görelim.
Bu ikisini çarpalım. Bu dikdörtgensel matrisi çarparsam, dikdörtgensel
için R ismini verebilir miyim --- dikdörtgensel matris R olsun ve bu da R’ın
devriği olsun.
Sonra sanırım ki bu ikisini çarptığımda --- bir simetrik matris elde
ederim. Bunu sayılarla yapabilir miyim?
Size sorayım, simetrik olacağını nasıl bildim? Vurgulamak istediğim
nokta, R’ın devriği ile R’ın çarpımı her zaman simetriktir. Tamam mı? Bunu şu özel R devrik çarpı R için yapacağım,
görelim! Sütun bir iki dört üç üç bir idi. Buna R’ın devriği demiştim, değil
mi? Bu adama da bir iki dört üç üç bir dedim.
Buna R dedim. Şimdi çarpımı yapabilir miyim? Tamam. Burada bir 10 elde
ediyorum. Yanında da 2, ve bir dokuz. 9 ve de 11.
Bunun yanında bir 4; 3 ve 7 elde
ediyorum. Burada ne elde edeceğim şimdi? 11’i, 1 çarpı 3 artı iki çarpı 3’ten
elde ettim. Satır 1, sütun 2.
Buraya ne gelir? Satır 2, sütun 1.
Fark yok. 1 3 2 3 ya da 2 3 1 3 aynı şeydir.
11 olacak. İşte simetrisi bu.
Doldurmaya devam edebilirim. Şu 7’yi alalım şimdi. 7 şu aşağılarda da
görünecek ve sonra 4 sayı daha.
Şurada bir 7 görünecek çünkü 1 3 çarpı 4 1, 7’yi verdi ama 4 1 çarpı 1 3
de 7’yi verecek. Nasıl oluyor görüyor musunuz? Matris dilinde nasıl olduğunu
görmek ister misiniz? Çok tatmin edici değil mi? 7 kaza ile elde edilmedi. 11
de kazara değil.
Bu adamın devriğini aldığımda --- simetrik olacağını nasıl bilebilirim?
Devriğini alıp bakalım. Ve devriğini aldığımda yine asıl matrisi elde edeceğimi
ümit ediyorum
(R devrik R)’nin devriğini alabilir miyim? Bunu niye yapayım? Şimdi
önerim, bu matrisin devriğini almak. Bu matrisin simetrik
olduğunu göstermenin tek yolu. Şimdi (R^T R) nin devriğini elde
edeceğim. Bunu nasıl yapayım? Bu da devriklerle ilgili küçük alıştırmamız
olacak.
Devriklerin kuralı, sıranın tersine döndüğüdür. Tıpkı matrisin tersleri
için ispat ettiğimiz gibi, şimdi aynı kural devrikler için de geçerli ve bunu
kullanacağım.
Demek ki sıra tersine döner. İlk gelenin devriği ve
sonra da şunun devriği, ama hayır. O mu --- evet doğru. Yazmam gerekli olan şu. Bu bir
matris çarpımı ve ben de bunun devriğini istiyorum.
Demek ki matrisleri ters sıraya koyup, deviriyorum. Sonra olan ne? R
devrik’in devriği bize ne verir? (Hepiniz birlikte konuşmayın). (R^T)^T elde
etmek için, bir kez köşegenin etrafında çevirip bir kez daha çevirince ilk
matrise R’ye geri dönüyorum.
Söylemek istediğim aslında şu: Bu matrisle başladım, onun devriğini aldım,
yine aynı matrisi elde ettim. Bu şekilde kontrolümüzü yapmış olduk, sayı
kullanmayarak ve böylece --- iki satırda, bu yolla hep simetrik matris elde
ettiğime emin olmuş oldum.
Aslında bir sürü uygulamada görülmeleri de bundan ötürü. Pekiyi, bugün,
permutasyon, devrik matrisler ve simetri hakkında bir şeyler söyledim. Ve
üçüncü ünite için hazırım. [Biraz soluk alabilir
miyim? Kayıt nefes almaz, ders veren alır] çünkü
vektör uzaylarını anlatmaya başlayacağım --- gerçekten şimdi bunu düşünmeye
başlayacağız; dinleyin. Vektör uzayları nedir? Alt uzaylar nedir? Peki.
Yaptığımız temel işlemler --- bu vektörlerle ne yapıyoruz? Onları topluyoruz. İki vektörü nasıl
toplayacağımızı biliyoruz. Onları “skalar” dediğimiz sayılarla nasıl
çarpacağımızı da biliyoruz. Elimizde bir vektörümüz varsa, 3 V’nin ne olduğunu biliyoruz. Bir V ve W
vektörümüz varsa V artı W’nun ne olduğunu da biliyoruz.
Yapabilmemiz gerekli olan iki işlem var. Vektör uzayından söz edebilmek
için toplama işlemini yapabilmeliyiz, sayılarla çarpabilmeliyiz buna ek olarak
bazı farklı kuralların da sağlanması gerekir. Tamam, o halde örneklerle
başlayalım. Vektör uzayları hakkında konuşuyorum. Örneklerle başlayacağım. Önce
uzay kelimesinin anlamını tekrarlayalım. Uzay kelimesini söylediğimde bundan
bir grup vektörümün var olduğunu anlarım. Bir vektör uzayı --- ama herhangi bir
vektörler grubu değil. Bir vektör uzayı olmalı --- bu da vektörlere
uygulanabilecek işlemlerin mümkün olması gerekir demektir.
Vektörleri toplayıp, sayılarla çarpabilmeliyim ve doğrusal bileşimler
yapabilmeliyim. Doğrusal bileşimlerle
nerede tanışmıştık? Daha önce bunlar R^2
için söylendi. Şimdi burada bir vektör uzayı var. Bu vektör uzayı nedir? Bana R^2
nin söylediği, gerçek sayılardan söz ettiğim ve iki tane gerçek sayımın olduğu.
Demek ki bu bütün iki boyutlu vektörler kümesi. Onların hepsini
sıralayacağım. [3, 2|, |0;0|, |pi; e] vs. Bu doğaldır. Önce cebir yapmam
gerekir sanırım. Cebir bana bu vektörlerle ne yapabileceğimi söyler. Onları
toplayabilirim. Bunu şununla toplayabilirim.
Ve bunu nasıl yapabilirim? Bileşenleri teker teker toplayacağım. Şöyle
ki [3,2] yi [0,0] ile topladığımda sonuç
[3,2] olur. [3,2]’ye [pi,e] eklediğimde sonuç [3+pi,2+e]
olur. Ne yaptığını zaten biliyorsunuz. Ve resmin nasıl olacağını da
biliyorsunuz. Burada (3, 2) vektörümüz var. Ve genellikle ucuna da bir ok
koyarız. [0,0] vektörü, bu çok önemli bir vektör --- aslında en önemli vektör
--- ve tabii ki pek te fazla bir ok yok burada. Pi neydi, durun hatırlayayım,
üçten biraz daha büyüktü de e’de 2’den biraz daha büyük bir sayı.
Belki de burası [pi,e] şöyle bir yerde. Daha
önce [pi e]’yi hiç çizmemişim.
Doğal olarak --- ilk bileşen yatay doğru üzerinde ve bu ikinci bileşen
de dikey yönde gider. Ve düzlemin tümü R^2 dir. Dolayısı ile düzlemimiz R^2
diyebiliriz.
XY düzlemini alalım. Herkesin düşündüğü bu. Ancak asıl önemlisi bir vektör uzayı
olduğu. Çünkü tüm bu vektörler bunun içinde. Eğer bunlardan birini kaldırsaydım
---örneğin [0,0]’ı kaldırdım diyelim. XY düzlemini içinde bir delik varmış gibi
düşünelim, tek bir noktanın atıldığı bir durum. O nokta orijin olsun. Orijini buradan
çıkarmak bir felaket olurdu. Niye? Orijine niye ihtiyacım var ki? Çünkü --- elimde
şu vektörler olduğunda, örneğin elimdeki [3,2] vektörünü herhangi bir sayı ile
herhangi bir skalar ile çarpabilmeliyim. Bu da sıfırla da çarpabilirim demek
olur. Eğer sıfırla çarpabiliyorsam sonucun şurada olması gerekir.
Demek ki bu nokta olmaksızın yapamam. [3 2]’ ye tersi olan adam
[-3,-2]’yi de ekleyebilmeliyim. Ve bunu eklersem orijine tekrar geri dönmüş
olurum. Demek ki orijin olmadan yapamam. Her vektör uzayının içinde MUTLAKA
sıfır vektörü olmalıdır.
Tamam. Bu kolay bir vektör uzayı. Çünkü doğal
bir resmimiz var. Benzer şekilde R^3 de öyle. Hepsi bu --- şimdi biraz şu
yukarıya gideyim. R^ 3 de üç boyutlu vektörlerin tümü olacak. Yoksa üç gerçek
bileşenden oluşan vektörler mi diyeyim?
Hepimizin anladığından emin olalım. [3, 2, 0] vektörünü alalım. Bu
vektör R^2 de mi R^3 de mi? Kesinlikle R^3’te çünkü üç bileşenli. Bunlardan
biri 0 olmuş kimin umurunda, sıfır da harika bir sayı.
Bu, R^3 de bir vektör. Karıştırmak istemeyiz --- demek istediğim şunları
oldukları gibi tut, R^n’yi de aynı şekilde. R^n nedir? Bu şimdi bizim büyük
örneğimiz olup n tane bileşeni olan tüm vektörler. Ve bunları sütun vektörleri
şeklinde yazıyorum. Bu uzlaşımı kabul edebilir miyim? Burada sütun vektörlerinin
olacağı ve bunların bileşenlerinin de gerçek sayılar olacağı.
İleride karmaşık sayılara ve vektörlere ihtiyaç duyacağız ama daha
sonra. Bu bir vektör uzayıdır. Bakalım şimdi. Vektör uzayları hakkında size ne
söylemeliyim? En önemli şeyi söyledim, bunların herhangi ikisini topladığımızda
hala R^2 de kaldığımız.
Herhangi bir sayıyla çarparım ve yine R^2 de kalırım.
Herhangi bir bileşimi alıp hala R^2 de kalırım.
Ve aynısı R^n için de geçerli olur. Toplama ve çarpma işlemlerinin bazı
kurallara uymak zorunda olduğunu söylemek zorundayım. Keyfi bir şey
söyleyemeyiz, örneğin [3, 2] ile [pi, e] nin toplamı [0, 0] dır
diyemeyiz.
Çünkü öyle değildir. [3, 2 ] ile [-3, -2] nin toplamı [0, 0] eder. Ancak şunu yapmayacağım --- kitabınız
toplama ve çıkartma ile ilgili sekiz kural listeliyor ama göstermeyeceğim.
R^n de sağladıkları kesin ve aslında sorguladıklarımız bu 8 kural değil.
Asıl soru bu toplamların aynı uzayda kalıp kalmadıkları? Bunu yapamayacağınız
bir durumu göstereyim.
Bunun bir vektör uzayı olmadığını düşünelim.
X Y düzlemini aldığımı düşünelim --- burası R^2 olur.
Bu bir vektör uzayı. Şimdi bunun bir
parçasını alalım. Sadece bunu.
Sadece bu --- bu vektör uzayının dörtte biridir.
Tüm pozitif veya en azından negatif olmayan bileşenli vektörler. Bunları
güvenli bir şekilde toplayabilir miyim? Evet. Örneğin --- [3,2] gibi bir
vektörü [5,6] gibi bir vektör ile toplarsam hala bu çeyrekte kalırım. Toplamada
problem yok.
Ama skalar çarpımında ciddi problem var. Çünkü bu çeyrek düzlemden beni
çıkaracak bir sürü skalar var, örneğin negatif olanlar.
Eğer [3 2] yi alıp eksi beş ile çarparsam, şu aşağılara gelirim. Demek
ki bu bir vektör uzayı değil. Çünkü doğru kelime --- kapalı değil. Bütün gerçek
sayılar ile çarpım altında kapalı değil. Bir vektör uzayının çarpma ve toplama
altında kapalı olması gerekir.
Veya, başka bir ifade ile doğrusal bileşimler.
Demek oluyor ki, size bir kaç vektör verseydim --- bakın şurada işte önemli
bazı vektör uzayları elde ediyoruz.
Tabii ki R^n --- bunların en önemlisi.
Ancak biz, R^n uzayının içinde kalan uzaylar ile ilgileneceğiz.
Kurallara uyan uzaylar, ancak --- tüm bunlara gerek duyulmayan --- bakın burada
R^2 ile başladım, bir bölümünü aldım ve karıştırdım. Bunu yaptığımızda elde
ettiğimiz bir vektör uzayı değildi. Şimdi bana öyle bir vektör uzayı verin ki
R^2 nin bir parçası olsun --- yine de kendi içinde çarpma ve toplama
işlemlerini yapabileyim. Bunun bir alt uzay olması gerekecek. Şimdi bu kötü
örneği iyi bir örneğe dönüştüreceğim.
Tekrar R^2 ile başlayacağım ama bu kez örneğim --- bir vektör uzayı,
yani R^2 nin içinde bir vektör uzayı olacak. Ve buna R^2 nin alt uzayı
diyeceğiz.
Peki. Ne yapabilirim? İçinde birşeyler var. İçinde şu vektör olsun.
Tamam.
Bu vektör benim küçük alt uzayımdaysa ve bu doğru bir alt uzaysa, içinde
bundan fazlası da olmalı. Bu vektörü 2 ile çarpabilmeliyim ve vektörün iki
katının da uzayda olması gerekir.
Sıfır ile, ya da bir bölü iki ile, yada 3 bölü
dört ile çarpabilmeliyim.
Bütün bu vektörleri eksi (1/2) ya da eksi 1 ile çarpabilmeliyim.
Herhangi bir sayıyla çarpabilmeliyim. Bu bütün doğruyu elde etmem gerekir
demektir. Bunu görebiliyor musunuz? Şurada bir vektörüm olduğunda ---vektörün
tüm katlarından oluşan doğruyu elde ediyorum. Eğer bu katları elde edemezsem,
bir vektör uzayım da olamaz.
Hala toplamayı kontrol etmek zorundayım.
Ancak onda bir sorun yok. Bu doğru çalışır çünkü doğru üzerindeki bir
şeyi doğrudaki başka bir şeye eklersem hala doğru üzerinde kalırım.
Şimdi sıra örnekte. Demek ki bunlar
alt uzayların tüm örnekleri --- bizim örneğimiz R^2 de bir doğru, aslında herhangi
bir doğru değil. Eğer bu doğruyu alırsam --- o doğru üzerindeki tüm vektörler – yani
şu vektör ve bu vektör ve şu ve de bu vektör --- daha hafif çizdiğim vektörler
burada işlevsel olmayacak. Bu bir alt uzay değil.
R^2 deki doğrunun bir alt uzay olabilmesi için sıfır vektöründen
geçmelidir. Çünkü --- bu doğru niye işe yaramaz? Şimdi kesikli bir çizgi ekleyeyim.
Çünkü kesikli çizginin üzerindeki bu vektörü sıfır ile çarparsam, şuraya
aşağıya gelirim. Artık kesikli çizginin üzerinde değilim.
Sıfır mutlaka olmalı. Her alt uzay sıfırı içermek zorunda çünkü sıfırla
çarpabiliyorum ve bunu yaptığımda her zaman sonuç sıfır vektörü olacak.
Tamam şimdi yapmak istediğim ---bazı alt uzaylar
yaratmak. Hazır R^2 deyken niçin bütün ihtimalleri düşünmeyelim ki?
R^2 de çok fazla olmamalı.
R^2 nin olası alt uzayları nelerdir? Sıralayalım. R^2 nin alt uzaylarını
listeliyorum. Öncelikle ve her zaman içerdiğimiz olasılık R^2 tümü yani uzayın tümü. Uzayın bütünü
kendi alt uzayı sayılır. Bunu hep böyle kabul ederiz.
Sonra diğer doğrular ---her hangi bir doğru, sıfırdan geçen ve her iki
yönde de sonsuza giden tüm doğrular.
Bu tüm uzay gibi. Yani tüm 2 boyutlu
uzay gibi. Bu ise tek boyutludur .
Bu doğru R^1 deki doğrunun aynısı mı? Hayır. R^1 deki doğruya çok
benzediğini söyleyebilirsiniz. R^1’de bir doğru, bu da bir doğru.
Ancak bu R^2 nin içinde olan bir doğru. Vektörlerin 2 bileşeni var. Demek
ki R^1 gibi değil, çünkü buradaki vektörlerin sadece bir bileşeni var.
Çok yakın diyebilirsiniz ancak aynısı değil.
Evet ve şimdi üçüncü bir ihtimal var. Bir üçüncü
alt uzay var. R^2 nin tümünü içermeyen veya bir doğru olmayan bir alt uzay.
Hatta çok daha azı. Sadece sıfır vektörünü içeren
bir alt uzay. Sıfır vektörü sadece. Bu alt uzaya Z
ismini vereceğim genellikle, sadece sıfır için. Şurada bir doğrumuz var bu L.
Bu da bir düzlem, R^2 nin hepsi. Burada sıfır vektörünü görüyor musunuz? Şimdi
--- alt uzayları anlayabilmek için kuralları bilmemiz gerekir. Kuralları bilmek
de --- şunu görmenizi gerektirir, sıfır vektörünün tek başına tüm şartları
sağladığını. Niye bu böyle? Aslında söylemek bile gereksiz. Sıfır vektörünü
kendisi ile toplarsam sonuç sıfır vektörü olur, yani hala buradayım. Bunu 17 ile
çarparsam, yine burada kalırım.
Gerekli tüm işlemleri yaptım. Topladım ve sayı ile çarptım ve bu tek
noktalık uzayın dışına çıkmadım. Demek ki bu her zaman --- en küçücük alt uzaydır.
Ve en büyük alt uzay ise uzayın kendisidir --- ve aralarda da --- işte araya ne
gelirse artık.
Örneğin, R^3 için arada kalanlar nelerdir? Bildiğimiz üç boyutlu uzayı
ele aldığımızda, alt uzay R olsun, R^3 ün tümü bir yanda ve en altta da sıfır
vektörü. Ve sonra bir düzlem, orijinden geçen bir düzlem.
Veya orijinden geçen bir doğru. Demek ki R^3 için sıraladığımız alt
uzaylar, orijinden geçen bir düzlem, orijinden geçen bir doğru ve sıfır
vektörünün kendisi, (0,0,0), tek başına bir vektör.
Şimdi fikri yakaladınız. Ama şimdi asıl noktaya geliyoruz --- aslinda ---
bütün bunlar ne --- bütün bu alt uzaylar nereden geliyor --- matrislerden
bunları nasıl üretiyoruz? Ve şimdi bu matrisi alıp --- haydi şimdi bu matrisi
alayım. Yapmak istediğim matristen alt uzaylar üretmek. Alt uzaylardan biri
sütunlardan geliyor.
Demek ki bu önemli bir alt uzaydır. Bir matristen gelen ilk önemli alt
uzay ---şimdi buna yine A diyeyim. Ve şimdi tekrar geri dönelim.
A’nın sütunlarına bakıyorum.
Hepsi R^3 te birer vektör. Demek ki sütunlarım R^3 te.
Sütunlar R^3’deler. Bu sütunların alt uzayımda olmasını istiyorum. Alt uzayıma
sadece iki sütun koyup bu bir alt uzaydır diyemem.
İçine ne atmak zorundayım? Bu 2 sütunu koyduktan sonra, bir alt uzay
elde etmek için başka ne yapmayalım? Bunları toplayabilmeliyim.
Bu sütunların toplamı --- bu sütunlar R^3’teler ve şunu yapabilmeliyim ---bunun
da alt uzayımda olmasını istiyorum, bunun da alt uzayımda olmasını istiyorum,
dolayısı ile bunları herhangi birşey ile çarpabilmeliyim.
(0, 0, 0) alt uzayımda olmak zorunda.
Toplayabilmeliyim, dolayısı ile (4, 5 ,5) de
alt uzayımda olacak. Bunun bir tanesi ile bunların 3 tanesini toplayabilmeliyim.
Bu toplam bana başka bir vektör verecek.
Bütün bu doğrusal bileşimleri alabilmeliyim. Demek ki tüm bu sütunlar
R^3’deler ve tüm doğrusal bileşimleri de bir alt uzay oluşturur. Doğrusal
bileşim ne demek? Anlamı şu: Bunu bir şey ile çarp, şunu da birşey ile çarp ve
de ikisini topla. Doğrusal cebirin iki işlemi sayılarla çarpmak ve vektör
toplamı.
Bütün bu sonuçları dahil edersem bir alt uzay
elde etmeyi de garantilemiş olurum. Bu işi yapmış oldum.
Ve buna bir isim vereceğim---- sütun uzayı diyeceğim.
Sütun uzayı. Belki de adına C(A) derim.
Sütun uzayı için C. Bir mantık var burada. Tıpkı bugünün dersinde olduğu
gibi ---elimizde birkaç vektör var. Bir kaç vektörle yetinmiyoruz, dolayısı ile
bir vektör uzayı istiyoruz. Vektörler --- şu vektörler --- R^3’deler demek ki
vektör uzayımız R^3 deki vektörler olacak. Anahtar fikir, bunların
bileşimlerini alabiliyor olmamız gerektiği.
Geometrik olarak, söyleyin bakalım, eğer bütün bunları çizersem --- örneğin
[1, 2, 4] ü çizersem, buralarda bir yerde olur. [3, 3, 1] i çizersem kim bilir
belki o bilmiyorum, belki de şuralarda olur.
Sütun 1 burasıdır, burası da
sütun 2 dir.
Başka ne var --- bütün sütun uzayında ne var? Şimdi bütün sütun uzayını
nasıl çizerim? Bu iki vektörün bileşimlerini alırım.
İhtimalleri listediğimi tahmin ediyorum. Bütün uzayı elde eder miyim?
Bir düzlem elde edermiyim? Bir çizgiden daha fazlasını elde ederim, o kesin.
Sıfır vektöründen de daha fazlası var kesinlikle. Ama sıfır vektörünü mutlaka
içermeliyim. Şimdi şu bileşimleri yaparsam --- R^3 deki ikili vektörlerin tüm
bileşimlerini alırsam ne elde ederim? Elimde bunlar var --- bu doğru dolmaya
başlar, diğer doğru da dolmaya başlar, aradakiler de dolmaya başlar --- iki
doğrunun arasında kalanlar --- çünkü şu doğrunun bir parçası ile diğer doğrunun
bir parçasını toplayabildim. Şimdi ne oluştuğunu görüyor musunuz? Bir düzlem
elde etmeye başlıyorum. İşte bu --- ve de orijinden geçiyor. Bu iki vektörle, [1
2 4] ve [3 3 1], başlayıp ve tüm bileşimlerini aldığımda, bir bütün düzlemi
doldurmuş oluyorum. Lütfen bunun üzerinde biraz düşünün. Görebilmeniz gereken
resim bu. Bunu R^3 te hayal edebilmelisiniz çünkü aynı şeyi R^10 için de
yapacağız, hatta belki R^10’daki 5 vektörün belişimlerini alacağız ve o zaman
ne elde edeceğiz? Allah bilir. Bir çeşit alt uzay.
Beş vektörümüz olacak. Hepsi de on bileşene sahip olacak. Onların
bileşimlerini alacağız. R^5 olamazlar çünkü vektörlerimizin 10 bileşeni var. Bir
ihtimal belki 5 boyutlu orijinden geçen yassı birşeyimiz olacak? Şüphesiz, bu
beş vektör aynı doğru üzerinde olsalardı, sadece bir doğru elde ederdik?
Gördüğünüz gibi başka ihtimaller de var.
Neye bağlı -- bu beş vektöre bağlı. İki
sütunumuz da aynı doğru üzerinde olsaydı, sütun uzayı da o doğru olurdu. Şimdi
elimizde bir düzlem var.
Bu noktada duracağım. Ana fikir bir matristen --- bir alt uzay
oluşturmanın nasıl olduğuna dair harika bir örnek. Onun sütunlarını al,
bileşimlerini al, bütün doğrusal bileşimlerini al ve sütun uzayını elde et.
Ana fikir bu --- doğrusal cebiri yüksek seviyede görüyoruz
.A’ya baktığımda --- Ax=b görmek istiyorum. Gelecek dersteki ilk şey bu
olacak. Ax = b yi bu dilde nasıl anlayacağız? Vektör ve sütun uzayını bu yeni
dilinde nasıl anlayacağız? Ve diğer alt uzaylar nelerdir? Demek ki sütun uzayı
büyük bir uzay ve arkasından başkaları takip edecek.
Tamam. Teşekkürler.