Özet
Dünyanın birçok yerinde temel kültürel düşünce soy bağı, yani bir aile ve onun erkek
ataları ve torunlarıdır. Bu kültürlerin temel görevi bu aile bağının devam etmesini
sağlamaktır. Buralarda din küçük ölçeklidir ve Tanrı’nın birçok özelliğini atalar taşır.
Daha yoğun nüfuslar ve daha geniş politik üniteler, uygunluğun vurgulandığı, kültürel
kuralların kodlandığı ve atalarla tartışılmadığı geniş ölçekli dinleri ortaya çıkarmıştır.
Sahra-altı Afrika’da modernizm öncesi dönemlerde arazi sınırlandırıcı bir faktör
değildi ve maksimum sayıda çocuk isteniyordu. Ne tek eşlilik ne de iffet doğurganlık
kadar önemsenmezdi. Aileler çekirdek oluşturmuyordu; kadın ve erkek beraber
herhangi bir iş yapmıyordu; çocuklar çoğunlukla köydeki diğer kişiler tarafından
büyütülürdü ve çocuğun ekonomik olarak desteklenmesi kadının işiydi. Sahra-altı
Afrika’nın birçok yerinde tarım kadınların işiydi. Kadınlar çoğunlukla varlıklı erkekleri
tercih ederlerdi ki bu da çok eşliliğe sebep olurdu. Çok eşli ilişkideki kadınlar
birbirlerine destek olurlar ve erkekler kadınların iş gücünü ve çocukları meyve olarak
alırlardı. Ilıman bölgelerde arazi gittikçe dolmaya başladı ve aşırı nüfuslanma ortaya
çıktı. Çiftçiler sefalet derecesinde fakirdir. Çok büyük salgınlar (Kara Ölüm, 1347’den
sonra) ve savaşlar (Katolik-Protestan savaşları, 1526–1648) nüfusun üçte birini
öldürmüştür.
Okuma ödevleri
Livi-Bacci, Massimo. A Concise History of World Population: An Introduction to Population Processes, pp. 37-42 and 49-57
Tuchman, Barbara. A Distant Mirror: The Calamitous 14th Century, chapters 3 and 5
Video:
.mp4 formatında bilgisayarınıza indirmek için tıklayınız.