Ders Notları 05 

 

İç ve Dış Ahlak

 

Dersin Planı

I.    İç Ahlak
II.   Dış Ahlak

I.    İç Ahlak—Argüman ile İlgili Bir Not

 

  1. Öz-disiplin
  2. Cesaret
  3. Olanaklı olduğu ölçüde bilgelik
  4. Tam anlamıyla ahlak

II.   Dış Ahlak

A.   Dış Ahlağın İki Varsayımı

B.   Her Vatandaş Sınıfında Yeri Saptanmış Olan Sosyal İyiliğin Yönleri:

  1. Bilgelik yönetici sınıfta (gardiyanlar) bulunur; iyi yönetmekten oluşur.
  2. Cesaret asker sınıfında bulunur ;doğru şeylerden korkmaktan oluşur.
  3. Öz-disiplin, ya da ölçülülük, haz ve acı tarafından yönlendirilen toplum kitlelerinde bulunur.

C.    Ahlak Bir Bütün Olarak Devlette Bulunur, Vatandaş Sınıflarından Herhangi

Birinde Değil

"Demek ki, bir devlet için yıkıcı olan bu üç sınıfın birbirinin işine karışması, görevlerini değiştirmesidir. Buna da haklı olarak en büyük suç diyebiliriz, değil mi?

-Tabii.

Devlete karşı işlenen en büyük suça eğrilik demez misin?

-Nasıl demem?

İşte eğriliğin ne olduğunu gördük, şimdi de tersini alalım. Her sınıf insanın kendi işlerinde kalıp yalnız kendi işleriyle uğraşması da doğruluktur. Bir devleti doğru yapan da budur." (434c)[1]

 

D.    Tamamen Ahlaklı (ya da Adil Olan) Toplum

  1. İştahların egemen olduğu sıradan insanlar şehvet, hırs ya da açgözlülük tarafından sürüklenmez.
  2. Canlılığın egemen olduğu kişiler cesaretle kıvama getirilir.
  3. Bilgeliğin egemen olduğu kişiler bilgelik kazanmaya çalışırlar ve onu herkesin yararına kullanırlar.

DEMEK Kİ ideal devletin iyi vatandaşları tam da Platon’un iyi insanların sahip olması gerektiğini savunduğu niteliklere sahiptirler. Bu onun ahlak açıklamasını destekler.

D.    Düşünün: Platon Neden İyi Bir Devletin Böyle Bir Şey Olduğunu Düşünmüştür?

·         Bu devlette hiçbir sosyal devingenlik, hiçbir hırs bulunmadığına, bireysel inisiyatife az alan tanındığına ve sıkı bir denetim olduğuna dikkatinizi çekerim. 

·         Onun kendi toplumunu kuşatmış olan kötülükleri düşünün.

 

GELECEK SEFERE:  Şüphesiz, devleti iyi kılma görevi en ağır şekilde yöneticilerin omuzlarında duruyor. Onlar işlerini yapmayı nasıl öğreniyorlar? Nasıl iyi oluyorlar?  

 



[1] Türkçe’ye çevirenler: Sabahattin Eyüboğlu-M. Ali Cimcöz, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1999.