Ders
Notları 03
Thrasymakhos Yenildi!
ve
Bir Zanaat Olarak Ahlak
Dersin
Planı:
I.
En Güçlünün Hakkı Olarak Ahlak
II. Ahlak, Zanaatler ve Politik İçerimleri
I. En Güçlünün Hakkı Olarak
Ahlak
A.
Thrasymakhos Gene Dener
- Thrasymakhos’un duruşunu
çürütmek için ahlaksal olarak yanlış ve itici bir duruş olduğunu belirtmek
yeterli değildir. Sokrates bu
duruşun entelektüel açıdan savunulamaz olduğunu göstermelidir. Sokrates’in
çelişkiler bularak yapmaya çalıştığı da budur.
- Thrasymakhos savını biraz
değiştirerek karşılık verir. Nasıl?
- Thrasymakhos güç kullanmanın
bir yetenek, bir zanaat olduğunu kabul eder. Ve o zaman:
- Gücü kendi çıkarın için kullanmak
= gücü etkin bir şekilde kullanmak.
- Gücü etkin bir
şekilde kullanmak = gücü ustaca kullanmak.
- Gücü ustaca
kullanmak = gücü iyi kullanmak.
- Gücü iyi
kullanmak = gücü ahlaklı, adil bir şekilde kullanmak.
- Bu nedenle: gücü kendi
çıkarın için kullanmak = gücü ahlaklı bir şekilde kullanmak.
- Bu nedenle: ahlak, güçlüler gücü
iyi kullandıkları zaman, zayıfların güçlülerin emirlerine uymasını
gerektirir.
§ Yukarıdaki argümandaki eşitlikler son derecede önemlidir. --Sokrates
bunlardan ilkinin peşine düşer:
- Yönetmek binicilik, çobanlık ya
da denizcilik gibi bir zanaattir.
- Her zanaatin
uygulayıcısı konusunun iyiliğini gözetir.
- İyi yönetenler konularının
iyiliğini gözetirler. "kimse hiçbir yöntemde, yönetmen oldukça, kendi
işine geleni gözetmez. Yönettiği, uğrunda çalıştığı kimsenin işine geleni
gözetir ve buyurur. Bu adam her söylediğini, her yaptığını bu amaçla, yani
yönetilenin işine geleni gözeterek söyler ve yapar." (342e)
- İyi yönetmek kendi çıkarına göre
yönetmek demek olamaz.
- Adilce yönetmek iyi yönetmekle
aynı şey olduğuna göre, çıkan sonuç, adilce yönetmenin kendi çıkarına göre
yönetmek olamayacağıdır.
§ Thrasymakhos Gene Kaybeder!
B.
Thrasymakhos'un Duruşu Neden Çekiciydi?
§ Bağlamı anımsayın: Thrasymakhos kime ders veriyor?
§ Yanıt: Atina’da güçlü
pozisyonlara gelecek olan genç parlak adamlara. Bu genç adamların
kendilerini zenginleştirme fırsatları olacak. Thrasymakhos
onlara bunun nasıl yapılacağını ve bunu yapmanın doğru olduğunu öğretiyor.
§ Bu açıdan, Thrasymakhos profesyonel bir okuldaki iyi bir öğretmene
benziyor.
C.
Görüşle İlgili Temel Sorunlar
Thrasymakhos'un görüşü sorunlarla
doludur. Bunlardan dört tanesine
odaklanalım:
- T’nin görüşünü açıkça benimseyen
hiçbir grup bir otorite olamaz; ancak kendini öyle ilan etmiş bir eşkıya
çetesi olabilir.
- Ahlakın, T’nin görüşlerinin uyum
sağlayamayacağı önemli bir sosyal rolü vardır- toplumu bir arada tutma.
- Ahlak, karakter geliştirmede,
kişinin istediği şey ile elde etmesi iyi olan şey arasında bir uyuşma
olmasını sağlayan, önemli bir rol oynar.
- (1), (2) ve (3) ışığında, Thrasymakhos önemli bir ayrımı gözden kaçırmaktadır.
Bu ayrım ahlakı yeniden gözden geçirmekle ondan hepten vazgeçmek arasındaki
ayrımdır (yani, insanların kabul gören genel ahlak anlayışına uymayan
yasalara itaat etmelerinin ahlaksal yükümlülükleri olduğunu savunması.) Thrasymakhos ahlakı
revize etmek değil, ortadan kaldırmak istemektedir.
II. Ahlak,
Zanaat ve Politik İçerimleri
A.
Giriş
- Thrasymakhos’a karşı argüman ilk eşitiği zorlamaya
dayanır. Ahlaksal davranışın bir zanaati/işi iyi
yapmak anlamına gelmesi Sokrates’in görüşü için hayati önem taşır.
- Sokrates’in görüşünün tam olarak
ne olduğunu düşünüp bulmak istiyoruz. Daha belirgin bir biçimde söylersek,
şunları bilmek istiyoruz:
- Sokrates ahlakı neden bu şekilde tasarlar?
- Ahlaksal davranışın bir işi iyi
yapmak anlamına geldiği görüşü Devlet’te daha sonra gelen siyaset
tartışması ile nasıl bağlanır?
B.
Bir Zanaat Olarak Mükemmelliğin Ana Hatları
- Sokrates görüşünü marangozluk, binicilik
ve tıp gibi zanaatlerden söz ederek sunmayı
tercih eder. Bizler için, spordan söz etmek daha aydınlatıcı olacaktır.
- Görmek gerekir ki, sporda
mükemmellik:
- Herkesçe kabul gören iyi
performans ölçütleri içeren, örgütlü etkinlik biçimleri varsayar.
- Uyguladıkça pekişir.
- Ancak sporun kendisi (kurum) iyi
durumda ise becerilebilir.
- Yeni başlayanların göremediği ve
hissedemediği şeyleri görmeyi ve hissetmeyi içerir.
- Bir uzmanın eğitmenliği altında
öğrenmeyi içerir.
- Öyle bir şeydir ki eğitimini
almanın altında yatan neden ancak kısmen ifade edilebilir.
- Eğer bütün oyuncular uzmansa,
sporun kendisi (kurum) iyi durumdadır.
Sokrates’in
kavramsallaştırdığı şekliyle ahlak şunları varsayar:
1.
Toplumumuzun,
otorite kullanma, yeme-içme, cinsel etkinlikler ve aile yaşamı, mülk edinme ve
başarılı olmaya dair paylaşılan ölçütlerin örgütlenmiş biçimlerini içerdiği.
2.
İyi
eylemleri düzenli bir şekilde sergilemenin olasılığı (uygulama ile başarılır).
3.
Ahlak
uzmanlarının kim olduğu konusunda bir derecede hemfikir olma.
4.
Belirgin
bir ahlak algısı ya da “hissi”.
5.
Bilgeliğini
paylaşabilecek uzmanların bulunabilir olması.
6.
Ahlak
eğitimi almanın altında yatan nedenin ancak kısmen ifade edilebilir olması.
7.
İyi insanların iyi bir toplum oluşturacağı.
Ahlak yüksek derecede
bir sosyal örgütlenme gerektirir. Bunun daha belirgin olarak neler
gerektirdiğini görmek için, iyi bir topluma bakmalıyız. Sokrates’in devletin
oluşumuna verdiği önemi bu açıklar.
C.
Sporun Ana Hatları ve Politik Benzerleri
Spor
|
Politika
|
Düzenlenmiş
etkinlik biçimleri varsayar; sadece uygulama ile mükemmelleşir.
|
İnsanların ustası olmaya çalıştıkları
değişik iş türleri vardır.
|
Kişi
sporda, ancak sporun kendisi iyi durumda ise uzmanlık kazanabilir.
|
İnsanlar
ancak iyi bir toplumda iyi insanlar olurlar.
|
Yetkinlik
yeni başlayanların göremediklerini görmeyi öğrenmeyi içerir; yeni başlayanlar
uzmanların eğitmenliği altında öğrenir; eğitim programının altında yatan
neden ancak kısmen ifade edilebilir.
|
Özel
eğitim almış, diğerlerini yöneterek eğiten, yönetmelerinin nedenleri
vatandaşlarla paylaşılmayan uzmanlardan oluşan sınıflar vardır.
|
Oyuncular
iyiyse takım iyi durumdadır.
|
Vatandaşlar
ahlaklı ise, bir bütün olarak toplum iyidir.
|