Ders Notları 14
Mutluluğun İnceltilmesi ve Yasanın Arka Planı
Dersin
Planı
I.
Mutluluk Üzerine Aquinas: Soru 2
II. Mutluluk Üzerine Aquinas: Soru 3
III. Yasanın Arka Planı
I.
Mutluluk Üzerine Aquinas: Soru 2
A.
İnceltmeler
- Önceki
derste geliştirdiğimiz önemli terimlere dayanarak argümanlarımızı
inceltebiliriz.
- Madde/biçim,
öz, ilinek, amaç ve potansi/eylem kavramları vardı.
B.
Soru II, Madde 5. Mutluluğun beden için iyi olan şeylere dayanıp
dayanmadığı?
- Birinci Argüman:
amacımız kendi varlığımızı korumak olamaz.
- İkinci Argüman:
1.Varsayalım ki,
amacımız varlığın korunması olsun.
2.Şüphesiz,
varlık bedenden ve ruhtan oluşur.
3. Önceden
kanıtladığımız gibi, beden ruha dayanır.
4. ...onun uğruna
vardır, "maddenin biçim için ve aletlerin onları harekete geçiren insan
için olması gibi" ((iii)’TEN)
5. "Bundan
dolayı beden için iyi olan şeyler, amaç olarak, ruh için iyi olanlara
atanmıştır. " Öyleyse: nihai amaç olan
mutluluk, beden için iyi olan bir şey değildir.
Soru II: Madde 6. Mutluluğun hazza dayanıp dayanmadığı? Aquinas bir ayrım yaparak başlar: diğer hazlara
karşı bedensel haz.
- BİRİNCİ ARGÜMAN: Mutluluk bu diğer hazlar, ör. entelektüel zevk, keşif
keyfi değildir.
- "bir insanın keyif almasının sebebi iyi olan uygun bir şeye sahip
olmasıdır."
- "İmdi, iyi olan uygun şey, gerçekten kusursuz iyi ise, tam olarak
insanın mutluluğudur; ve kusurlu ise, mutluluktan bir pay almaktır."
- Öyleyse haz "mutluluktan ya da mutluluğun bir kısmından
sonuçlanır."
- Öyleyse haz
mutluluk olamaz.
- Şimdi hazzın beden için iyi olan şeylere dayalı olduğunu düşünün ve
argüman daha da etkili!
- İKİNCİ ARGÜMAN: Bedensel zevk, mutlulukla aynı şey olmaması bir yana,
mutluluğun doğal sonucu bile olamaz.
- Bedensel haz "duyularla kavranan iyi bir şeyden”dir.
- Şüphesiz, duyu "bedeni
kullanır”.
- Şüphesiz,
"rasyonel ruh, fiziksel maddenin kapasitesini aşar”.
- Öyleyse
"ruhun fiziksel maddeden bağımsız olan kısmında, bedene nazaran,
belirli bir sonsuzluk bulunur".
- "Bu
nedenle, duyu madde ile sınırlanmış olan tekili, oysa zihin...sonsuz
sayıda tekilleri kapsayan evrenseli bilir."
- Bu nedenle,
duyular tarafından kavranan iyi şey zihin tarafından kavranan iyi şeyden
daha azdır.
- “Besbelli
görülüyor ki ...duyular tarafından algılanarak bedensel keyif veren iyi,
insan için kusursuz iyi değil, ruhun iyiliği ile karşılaştırıldığında
önemsiz kalan bir şeydir.” Öyleyse, bedensel haz en yüksek iyi olan
mutluluğun doğal bir sonucu değildir.
- ARGÜMAN ÜZERİNE
YORUMLAR:
- Mutluluğun
bedene dayanmadığını savunmak zorunludur. Burada sorunlar: bedensel hazlar
bizim için o kadar cezbedicidir ki, bizi yoldan
çıkarabilir ve gerçekten önemli olandan uzaklaştırabilirler.
- Bu, Aquinas’ın
daha sonra kişisel ölümsüzlük hakkında yapacağı iddiaları desteklemek için
gereksinim duyduğu bir savdır.
- Zihnin
kapasitesi hakkında önemli iddialar açığa çıkar: onun kapasitesi duyularla
karşılaştırıldığında “sonsuz”dur. Soyut olanı, maddeden bağımsız olanı
kavramaya muktedirdir. Doğal olarak zevkle—“Eureka” duygusuyla—sonuçlanan
bir şeyi kavramaya da muktedirdir.
II.
Mutluluk Üzerine Aquinas: Soru 3: Madde 8: Mutluluk İlahi Özün Tasavvuruna mı
Dayanır?
- "Zihnin
nesnesi, bir şeyin ne olduğu, diğer bir deyişle, bir şeyin özüdür."
- "Herhangi
bir gücün yetkinleştirilmesi onun nesnesinin doğasınca belirlenir."
- "Bundan
dolayı, zihin, bir şeyin özünü bildiği ölçüde yetkinliğe erişir." ( (1)
VE (2)’DEN)
- "Bir etkiyi
bildiğimizde ve onun bir nedeni olduğunu bildiğimizde, nedeni hakkında,
onun ne olduğunu bilme arzusu kalır”—diğer bir deyişle, nedenin özünü
bilmek.
- "İnsan,
arzulayıp aradığı bir şey kaldığı sürece tam olarak mutlu değildir."
- "Eğer insan
zihni, [Tanrı tarafından] yaratılmış bir etkiyi bilirken, Tanrı hakkında,
onun var olduğundan başka bir şey bilmezse, arzu kalır."
- "Bundan dolayı, tamamen mutlu değildir." ((4),(5)
VE (6)’DAN)
- BU NEDENLE
"kusursuz mutluluk için, zihin, İlk Neden’in özüne ulaşmaya
gereksinim duyar".
III.
Yasanın Arka Planı
A.
Giriş
- Aquinas’ın
hukuk tartışması, mutluluk tartışması gibi Summa Theologiae’dan
alınmıştır.
- İki tartışma
arasında insan eylemi ve erdem üzerine birçok önemli materyal
bulunmaktadır. Bunlar şunların tartışılmasını içerir:
- ...eylemleri istemli ve istemsiz kılan nedir?
- ...insan
eylemlerinde hangi yetiler işin içindedir?
- ...insan
eylemini iyi ya da kötü kılan şey.
- ...iyi insan
hayatının dayandığı erdemler.
- Bu konuların
birçoğunda, Aquinas Aristoteles’i yakından takip eder;
bununla birlikte daha ayrıntılı çözümlemeler sunar.
- Yasa üzerine
olan kısım ilginç bir açılma noktasıdır. Summa Theologia’nın
en özgün, en iyi bilinen ve etkili olmuş kısımlarıdır ve Katolik
düşüncenin en iyi bilinen ve etkili olmuş parçalarından biridir.
- Belirgin
özellikler: aralarında özel ilişkiler bulunan bir çok yasa türü vardır.
B.
Platon ve Aristoteles hakkında konuşurken belirttiğimiz bazı önemli noktaları
anımsayın:
- Platon erdeme
erişmenin iyi bir toplum gerektirdiğini düşünür. İyi bir toplumda, yasa
koyucular insan için iyi olanı bilir ve emir vererek asker sınıfta neden
korkulacağına dair yasalar koyar ve ticari sınıfa ölçülülük aşılarlar.
- Aristoteles,
etiğin, insan için iyi olanın ya da insan mutluluğunun çalışılmasının,
“politik bilim”in, diğer bir deyişle, kurumların nasıl düzenlendiğinin bir parçası
olduğunu savunur. Yasalar insan için iyi olanın ya da insan
mutluluğunun ne olduğunu hesaba katmalıdır.
- İkisi de insan
için iyi olanın ne olduğunu bilebileceğimizi düşünür. İkisi de erdemin
nasıl edinildiğini bildiklerini düşünürler. İkisi de iyi bir toplumun
insanların iyi ve erdemli olmasına yardım eden
bir toplum olduğunu düşünür.
- Erdemin nasıl
bilindiği ve edinildiği konusunda farklı görüşleri vardır. Bu farklı
görüşler çok farklı iyi toplum kavramlarına yol açar.
C.
Antikler ile Aquinas Arasında Bazı Benzerlikler
- Aquinas da
insan için iyi olanın ne olduğunu bildiğini düşünür: o erdemli bir
hayattır.
- Aquinas da
iyinin sadece iyi bir toplumda elde edilebileceğini düşünür.
- Aquinas da
iyi bir toplumun yasalarının toplumun üyelerini kendileri için iyi olan
şeye yönlendirmek için tasarlandığını düşünür.
D.
İki Önemli Fark
- Birincisi,
Aquinas toplumların topluluklar olduğunu vurgular. Bunun
önemini anlamak için Notre Dame örneğini ele alın:
- Burada olmamız
nedeniyle, diğer Notre Dame fertleriyle ve sadece
onlarla bir ilişkimiz var.
- Bu ilişkinin
niteliği kurumun sağlığına, iyi eğitim, iyi yurt yaşamı, vb. sağlayıp
sağlamadığına bağlıdır.
- Kurumun iyi
işliyor, ör. hedeflerine ulaşıyor olup olmaması, üyelerinin
ne yaptığına bağlıdır. Onların hedeflere ulaşmak için bir arada
çalışmalarının kendisi ilişkileri kurar.
- Kurumların ve
kurumsal hayatta ilişkilerin iyi oluşunun kendisi, üyelerinin mutluluğunun
önemli bir öğesi olduğu kadar, onların iyi bir
hayatı yaşıyor olmalarının da önemli bir öğesidir.
- Öyleyse, Notre
Dame topluluğu için iyi olan şeyler ortak
iyilerdir. Aquinas toplulukların ortak iyileri olduğunu vurgular.
- İkinci olarak,
Aquinas çeşitli toplulukların üyeleri olduğumuzu vurgular:
- Her birinin
ortak bir iyisi vardır: politik toplum, adaleti, barışı, üyelerinin
ahlaksal erdemlerini hedefler. İnsanlık, insanlığın gelişimini hedefler.
Katolik Hıristiyanlık, sonsuz kurtuluşu hedefler. Yaratılmış evren, Tanrı’nın şanının çeşitli yönlerini yansıtır. “Tanrı’nın şehri” Tanrı’yı övmeyi, yüceltmeyi ve
düşünmeyi hedefler.
- Her birinin
kendisi için iyi olana erişip erişmeyeceği, üyelerinin bağlılığına ve
kollektif etkinliklerine bağlıdır.
- Her topluluk,
ortak iyiye ulaştığında, arkadaşlık ilişkisi de dahil olmak üzere, üyeleri
arasındaki ilişkileri yetkinleştirir. Böylece, arkadaşlık+ topluluğun gelişmesi
üyeler için iyi olanın önemli öğeleridir.
- Bu nedenle,
Aquinas’a göre, insan için iyi olanı elde etmek, mutluluğu bulmak ve iyi
hayatı yaşıyor olmak için, kişi toplulukların iyi
bir üyesi olmalıdır.
E.
Bu, insan mutluluğunun çok karmaşık bir tablosunu çizer:
- Farklı
topluluklarda yaşamaya uygun görünen karakter özellikleri, erdemler de
farklıdır. Politik bir toplumda yaşam vatanseverlik, cesaret ve adalet
gerektirir. Bunlar, hedefi düşünmek olan Tanrı’nın şehrinin üyelerinde
bulunması gereken erdemlerden çok farklı görünebilirler.
- Aquinas bu
erdemlerin ve karakter özelliklerinin birbirlerini bütünlediklerine
inanır; iyi bir hayat onları birleştirir.
- Topluluklar
üyelerinde bu erdemleri teşvik ettikleri ölçüde iyi yapılanmışlardır.
- Platon ve
Aristoteles’e göre, toplumun, ancak iyi yasaları varsa, üyelerini erdeme
yönlendirebilecek iyi bir toplum olabileceğini anımsayın. Aynısı Aquinas
için de geçerlidir: insanların ait oldukları toplulukların üyelerine yol
gösteren yasaları vardır. Farklı toplulukların farklı türde yasaları
olacaktır.