Ders Notları 13
Thomas'ın Mutluluk Metafiziği
Dersin
Planı
I. Kritik
Terimler
II. Mutluluğa İlişkin İçerimleri
I.
Kritik Terimler
A.
Biçim ve Madde
- Bitki
selülöz, klorofil, vs.den oluşur. Bunlar onun
materyal bileşenleri, maddesidir.
- Maddi bileşenler
ayırt edici bir yapı, bünye, motif, biçim içinde düzenlenmiştir.
- Ayırd edici yapı
gözlemlendiğinde açıkça görülen birşeymiş gibi gelebilir. Ama biçimin
görsel şekil ile aynı şey olmadığını anlamak önemlidir.
- Daha doğrusu,
biçim, bir tözün belirli nitelikler ve özelliklere sahip olmasını
açıklayan yapıdır. Yapı, onun neden o türden
şeylerin yaptıklarını yaptığını açıklar; ör. sporlarla
değil, tohumla çoğalmak, bunun yanı sıra fotosentez yapmak gibi. Bir şeyi
bir niteliğe sahip olarak teşhis ettiğimizde, bir dereceye kadar, onun biçimini kavramış oluruz.
- Biçim maddeden
soyutlanarak ele alınabilir. Örneğin, bir kaktüsün biçimi. Böyle yaparak
birçok kaktüse ortak olan şey üzerine düşünürüz. “Evrensel” olan, bütün
kaktüslerde bulunan şey bunlardır. Belirli bir madde yığınında biçim ile
karşılaştığımızda, biçim sınırlandırılmış ve sonludur. Ama soyutlandığında “sonsuz”dur.
- Bu nedenle maddesel
tözler madde ve biçimdir. Madde tekil tözün materyal eşyasıdır ve biçim
maddenin yapısı ve örgütlenişidir. Biçim:
- ...tözün belirli
işlevleri yerine getirmesini sağlayandır.
- ...bir şeyi
tanırken zihin tarafından kavranandır.
- ...maddeden
soyutlayarak hakkında akıl yürütebildiğimizdir.
- ...birçok şeye ortak olan,
evrenseldir.
B.
Öz ve Asıl İlinek
- Biçimlerin
tözlerin neden özelliklere sahip olduklarını açıkladıklarını gördük. Şimdi
iki tür özellik arasında bir ayrım yapıyoruz:
- Şeylerin
sahip olduğu, onları oldukları türden şeyler yapan özellikler: ör.kaktüsü dikensiz kaktüs yapan ayırt edici yapı.
Bu özellikler söz konusu tözü tanımlayıcıdır. Böyle tanımlayıcı
özelliklerden bir küme tözün özüdür, ör. kaktüsün
yapısı, insanlarda rasyonellik. Bir şeyi bir türün üyesi olarak
tanıdığımızda, onun özünü kavrarız. Onun özünü kavramak aynı zamanda onun
amacını ya da hedefini kavramaktır.
- Şeylerin ait
oldukları türden dolayı sahip oldukları diğer bazı özellikler, onları o
türden yapan özellikler değildir. Bunlar arasında kaktüste dikenler,
insanlarda gülünçlük sayılabilir. Aquinas bunlara asıl ilinekler adını
verir.
C.
Buraya Kadar, bir Kaktüsü bir Kaktüs olarak Tanıdığımızda:
- Kaktüsün,
ona onu kaktüs yapan özellikleri bahşeden biçimini kavrarız.
- Kaktüsün özünü
kavrarız.
- Onun hedefini ya da amacını kavrarız.
- Potansiyellik ile gerçeklik arasında bir ayrımı aklınızda bulundurun: özü
kavramadan önce zihninizin onu kavrama yeteneği vardı ama gerçekte
kavramamıştı:
- Zihin kaktüsün özünü kavramadan önce, zihninizin kavrama yeteneği
varken ama gerçekte kavramamışken, zihin potansi ya da potansiyellik
içindedir.
- Özü kavradığınız anda, zihin artık potansi değil, eylem, bir gerçeklik
durumu içindedir. Kaktüsün özü aslında zihindedir.
*
Potansi bir eksiklik durumudur, zihinde birşey eksiktir. Gerçeklik
zihnin tamamlanmasıdır. Uyku, vb. ile kesintiye
uğradığı ve her zaman daha öğrenecek şeyler olduğu için tam bir yetkinlikte
değildir.
D.
Özet olarak, kaktüsü bu anlamda kaktüs olarak tanıdığımızda:
- Temel özellikler
bahşeden biçimi kavrarız.
- Kaktüsün özünü
kavrarız.
- Kaktüsün amacını
kavrarız.
- Biçim birçok
kaktüse ortak olduğu için, evrenseli kavrarız.
- Kaktüsün özünü
kavramak zihnin bir işlemidir.
- Zihin potanside
iken şimdi eylemde olduğu için, özü kavramak bir tamamlama ya da yetkinleştirmedir.
- Bu eylem zihni
bir tür yetkinliğe eriştirdiği ve zihni tamamladığı için nihai bir
eylemdir.
- Bu, zihnin tam olarak
yetkinleşmesi değildir çünkü zihin kesintiye uğrar, potanside kalır.
II. Mutluluğa
İlişkin İçerimler
A.
Bu argüman insan gücünün çözümlemesinden mutlulukla
ilgili iddiaya gider. Daha genel olarak:
- Aristoteles
and Aquinas mutluluğun insanın ayırt edici yeteneklerinin iyi kullanılması
olduğunda hemfikirdirler.
- İyi insan
yeteneklerinin ne olduğu konusunda hemfikirdirler.
- Bu yetenekleri
ve onları neyin yetkinleştirdiğini çözümleyerek mutlu ya da iyi bir
hayatın ne olduğunu öğrenebileceğimiz konusunda hemfikirdirler.
B.
Önemli Fark:
- Aristoteles Hıristiyanlık-öncesi
bir dünyada yaşadı ve sonsuz bir Tanrı ile ebedi hayata inanmıyordu. Aquinas
Hıristiyan dünyada yaşar; bu olasılığa inanır.
- Sonuç olarak,
ayırd edici insan yeteneklerinin kullanılabileceği koşullar hakkında
farklı düşünceleri vardır.
- Buna ek olarak,
tam mutluluğun erişilebilir olduğu koşullar hakkında farklı fikirleri
vardır:
- Aristoteles tam
mutluluğun bu hayatta, entelektüel olanlar da dahil olmak üzere, ayrı
bölümlerden oluşan ve bütünleştirilmiş amaçların takibinde erişilebilir
olduğunu düşünüyordu.
- Aquinas tam
mutluluğun sadece sonraki hayatta erişilebilen Tanrı’nın
tasavvuru olduğunu düşünür. Böyleyken de bu hayatta mutluluğun ne olduğu
konusunda Aristoteles ile aşağı yukarı aynı fikirdedir. Ama şimdiki
hayatta mutluluğun eksik olduğunu düşünür. Tam mutluluk “ebediyen süren,
sonu gelmeyen bir işleyiştir”.