Ders Notları 11
Aristoteles’i Tamamlayış, Aquinas’a Giriş
Dersin
Planı
I.
Önemli Bir Yorum
II. Bazı Tedirgin Edici Önermeler
III. Arkadaşlığın İç Doğası
IV. Aristoteles Üzerine Bazı Kapanış Yorumları
V. Thomas Aquinas’a Giriş
I.
Önemli Bir Yorum
"Öyle geliyor ki, felsefe yapmak için biraraya
gelenler için de böyle olmalı: Burada değer, para ile ölçülemez ve ona
eşdeğerde bir onur da olmasa gerek. Ama belki tanrılar ve
ana-babalar için olduğu gibi, olanaklı olan yeterli.”
-IX.1
II.
Bazı Tedirgin Edici Önermeler
A.
Eşit Olmayanlar Arasında Arkadaşlık: Erdemde Farklılıklar
"Üstünlüğe göre olan
tüm dostluklarda sevecenliğin de orantılı olması gerekir: Sözgelişi daha üstün
olan, sevdiğinden daha çok sevilmeli; daha yararlı da öyle…Çünkü
ne zaman ki, dostluk değere uygundur, o zaman belli bir eşitlik oluşur, bu da
dostluğa yakışır, böyle düşünüyoruz." (VIII.7)
"Öte
yandan dostlardan biri aynı kalır, öteki daha doğru olursa ve erdemce farklılık
çoğalırsa dostluk korunmalı mı? Yoksa olanaksız mı? Bu durum, en çok, farklılık
büyük olunca açıklık kazanıyor, sözgelişi çocukluktaki dostluklarda. Biri
kafaca çocuk kalır, öteki olabildiğince güçlü bir “adam” olursa, aynı şeylerden
hoşlanmayıp, aynı şeylerden haz ve acı duymadıklarına göre, nasıl dost
kalabilirler?" (IX.3)
- Aristoteles’in
haklı olduğu bir yan vardır, özellikle bir yetişkinle bir çocuk arasında
arkadaşlığın olasılığı hakkında.
- Aristoteles’in
eşitsizliğin her zaman araya gireceğini savunmasına karşın, bu önemli
olasılıkları göz ardı etmek gibi görünmektedir: daha iyi birinden sevgi
görmek yüceltici bir sevgi olabilir. Kişiyi daha yüksek şeylere
çağırabilir.
- Aristoteles ortak
geçmişe dayalı arkadaşlığı göz ardı mı eder?
B.
Eşit Olmayanlar Arasında Arkadaşlık: Tanrı ile Arkadaşlık
- Aristoteles şöyle
yazar: "dostluk [...] biri, bir tanrı gibi, çok uzaksa, artık söz
konusu olamaz. " (VIII.7)
- Bu iddia yüce
bir kutsallığa sahip bir çok insanın deneyimiyle çelişmektedir.
C.
Aristoteles’in içinde yaşadığı dünyayı anımsamaya değer
- Onun dünyası
insan yetkinliğinin yüksek derecede ödüllendirildiği bir dünyaydı: atletik
yetkinlik, fiziksel güzellik, askeri yiğitlik.
- O, şanlı ve
destansı edimlerin öykülerde yaşamaya devam ettiği bir dünyaydı.
- Kahramanların
diğer herkesten üstün olduğu aristokratik bir dünyaydı. Bir kahramanın
sıradan birinin arkadaşı olabileceği düşünülmezdi. Kaçınız böyle bir
dünyadan geliyorsunuz?
- Aristoteles'in
arkadaşlık ve sevgi ile ilgili düşüncelerinde İncil’deki ideallerin hiçbir
etkisi yoktur, ör., "Mademki bu kardeşlerimden,
şu en küçüklerinden birine yaptınız, bana yapmış oldunuz “(Matta 25.40) ve
"düşmanlarınızı sevin ve size eza edenler için dua edin" (Matta
5.44).
D.
Aristoteles birçok şeyi doğru idrak etmiştir
- “Tedirgin
Edici Önermeler” Aristoteles’in görüşündeki sorunları açığa çıkarır;
Hıristiyan etiği buraları ıslah edecek.
- Bunu anlamak
için “Arkadaşlığın İç Doğası”na bakın.
III.
Arkadaşlığın İç Doğası (9. Kitap)
A.
Arkadaşlığın İç Doğasının Önemi YA DA Arkadaşlıklar Arabalar Gibidir.
- Onu sizi iyi
gösterdiği için seçmeyin. Onu kendinizle ilgili illüzyonları
pekiştirdiği için seçmeyin. Ona kiralıkmış gibi davranmayın. Onu göz alıcı
bir vücudu var diye seçmeyin.
- Kaputun altında ne olduğu ile ilgilenin. Kendinizin ve arkadaşınızın
iç hayatı ile ilgilenin!
B.
Kendini Sevme Erdemi
- "Arkadaşlık
kendini sevmeye dayanır": 4.bölüm. Başkalarına iyi bir arkadaş olmak
için, kendinize arkadaş olmalısınız.
- Arkadaşlık
beraber yaşamayı gerektirir (12. bölüm). Kendinizle zaman
geçirmeli, envanter çıkarmalısınız. İç çelişkiler varsa, onları çözün.
- Arkadaşlık
kendini tanımayı gerektirir, arzularını, kusurlarını ve erdemlerini.
- Kendinize iyi
davranın: kendinize bir arkadaşınıza davranacağınız gibi davranın.
Kendisiyle arkadaş olan insan kendisiyle çelişmez (IX.4). Kendisiyle
beraber olmaktan zevk alır; yalnız olmaktan rahatsız olmaz (228). Buna
karşın, kötü insanlar, kendileriyle başbaşa kalmaya dayanamazlar (IX.4). Kendini
seven insan, yakından tanıdığı belirli ("sınırlı" IX.4) bir
yaşamın –kendininkinin--etkinliklerinde örnek bulan iyi niteliklerden zevk
alır.
- Uygun Olan ve
Uygun Olmayan Kendini Sevme: 8. bölüm. Arkadaşlar birbirine değer
verir ve birbirleri için iyi şeyler dilerler. Kendimizde neye değer vermeliyiz? Kendimiz için ne
dilemeliyiz?
- Aristoteles haklı
olarak bencilleri yerer: "zenginlikte, onurda, bedensel hazlarda daha
büyük kısmı kendine ayıranlar”ı (IX.8).
- Uygun olan
kendini sevmenin bir açıklamasını vermek daha zordur: "en güzel
şeyleri, daha iyi olanları kendine ayır[anlar]” ve “özellikle güzel
eylemler için çalışanlar" (IX.8)
- Ama: Aristoteles’in
kastettiği bu türden yetkinlik herkese açık değildir. Orada, kaputun
altında ne var?
C.
İyilikseverlik Erdemi: 7. bölüm
- Aristoteles diğerlerine
yararlı olmanın yarar görmekten daha fazla haz vereceğini sorgulamadan
varsayar. Sorun bunun açıklamasının nasıl yapılacağıdır.
- Aristoteles’in
yanıtı onun etiğinin sınırlarını gösterir. Hazzın yalnızca iki nedenini
hesaba alır:
- Kişinin faydalı
olduğu kişiler sanat eserleridir: "Bu, sanatçılarda da böyle
olmuştur; sanatçı kendi eserini, eser canlı olsaydı onun tarafından
sevileceğinden çok sever... İyilikseverlerinki de buna benziyor; görülen
iyilik onların eseri. İmdi bunlar eserin yapıcısını sevdiğinden daha çok
onu seviyor." (IX.7)
- Diğerlerine
faydalı olmak asil bir eylemdir; asalet zevk verir.
- Hıristiyanlık
farklı ve daha iyi bir açıklama verebilir miydi? Hatta en övülmeye değer
olanları olarak, aynı türden iyiliksever davranışları mı seçerdi?
IV.
Aristoteles Üzerine Bazı Son Sözler
A. Görüşünün Ana Hatları
- Platon’un
felsefesine bir “Düzen Ahlakı” denebilecekken, Aristoteles “Yetkinlik
Ahlakı” diyebileceğimiz bir şeyi savunur.
- O, yetkinliğe,
güzelliğe ve kahramanlığa değer veren bir dünyada yaşadı.
- Aristoteles’in
anladığı şekliyle iyi hayat bütün bir hayattır. Bu değerlere örnek
oluşturan etkinlikler içerir. Ne var ki bu hayat, yalnızca kültürlü,
zengin, erkek aristokratların erişebileceği bir hayattır.
- Aristoteles’e
katılmayabiliriz; ama onu göz ardı edemeyiz.
B. Aristoteles’in görüşünü
göz ardı etmememiz için Dört Neden
- NEDEN #1:
Akla Yatkın Yetkinlik Etiği. İyi hayatın yetkinliğin peşinde bulunacağı
savı akla yatkındır. Yetkinliği bulup çıkarmaya çalışmayan bir dünyada
yaşasaydık önemli bir şey kaybedeceğimize dair güçlü sezgilerimiz vardır. Öyleyse, Aristoteles’in etiği önemli, akla yatkın
insani değerlerin farkındadır.
- NEDEN #2: Erdemlerin Önemi. Aristoteles insan yetkinliğinin
peşinde gitmenin karakter durumları geliştirmeyi gerektirdiğini söylemekte
haklıdır. Kişinin yaşamını bir karakterini geliştirme projesi
olarak düşünmenin çekici yanları vardır.
- NEDEN #3: Arkadaşlık
Tartışması. Aristoteles arkadaşlığın doğası ve gerektirdiklerinin yanı
sıra, onun için gerekli erdemleri çok iyi görmüştür. Hayatın, arkadaşlığın
özellikle önemli olduğu bir döneminde, bunların hatırlatılması özellikle
faydalıdır.
- NEDEN #4: Hıristiyanlık-Öncesi
Görüşün Eksiklikleri. Aristoteles’in kendini sevme, iyilikseverlik
konularında eksik kaldığını öne sürdük. Hıristiyanlık bu konuda daha
başarılı olabilir mi merak ediyoruz. Bu, bir sonraki büyük filozof—Thomas
Aquinas—için zemin hazırlar.
V.
Thomas Aquinas’a Giriş
A.
Münazara Yöntemi
- Thomas
Aquinas bize tuhaf gelen bir açıklama tarzı kullanır.
- Onun açıklaması
ayrıntılı bir argümanlar ve karşı-argümanlar takımı biçimindedir. Bu, onun
görüşünü, dikkatli okumazsanız, anlaşılması zor kılar.
B.
Pratik Ayrıntılar
- Adım Bir: Ortaya
bir soru atar.
- Adım İki: Soruyu
“maddeler” adını verdiği alt sorulara böler. Örneğin, Soru 2’ye dikkat
edin: "Mutluluğun dayandığı şeylere dair.” Bu soru iki maddeye
ayrılmıştır: Mad.1 "Mutluluğun zenginliğe dayanıp dayanmadığı" ve
Mad.2 "Onura dayanıp dayanmadığı".
- Her madde
Aquinas’ın yanıtlayacağı bir soru ortaya atar.
- Kendi görüşünü
savunmadan önce zıttını düşünmek için “itirazlar” adı verilen 3 (ya da
daha fazla) neden ileri sürer.
- Sonra kendisiyle
aynı fikirde olan (St. Paul ya da St. Augustine gibi) bir otorite ileri
sürer.
- Sonra “Benim
yanıtım” diye başlayarak kendi görüşünü savunur.
- Son olarak, itirazları çürütür.
- ÖYLEYSE, Soru 2 örneğinde: " Mutluluğun dayandığı şeylere
dair." Madde 1 "Mutluluğun zenginliğe dayanıp dayanmadığı,"
karşımıza çıkan: "itiraz 1: İnsan mutluğu zenginliğe dayanıyor gibi
görünmektedir [1. neden için] ...Tersine...Boethius der ki...Benim yanıtım
insan mutluluğunun zenginliğe dayanmasının olanaksız olduğudur...[şu
nedenlerle]... itirazlara yanıt verir...
- Thomas Aquinas’ı okurken yapılacak en iyi şey ilk olarak “Benim
yanıtım..."ı, sonra diğer yerleri okumaktır.